Hangi alanda iyiyiz?
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Hangi alanda iyiyiz?

20.11.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Üst başlıktaki soru, tabii, ülkemizin ve yurttaşımızın genel durumuyla ilgili... Buna birkaç “altbaşlık” sorusu ekleyelim:

Ekonomi alanında mı? Adalet, iç güvenlik, dış güvenlik, kültür, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, tarım, sanayi, çevre, istihdam... Hangilerinde iyiyiz?

Elbette ki, bütün bunların hepsi veya bir kısmı için, “O alanda durumumuz fevkalade” denilemez. Birçok ülkenin bazı alanlarda çözüme bağlanması mümkün olmamış sorunları vardır.

Ama bizim dururumuz hayli farklı. Her gün karşılaştığımız sorunların çoğu “Olur böyle vakalar” denilecek gibi değil.

EKONOMİDE ÇÖKÜNTÜ

“Ekonomideki çöküntü”den söz etmeye gerek yok. Çünkü tüm vatandaşlarımız, her gün karşılaşıyorlar. Bir kısmının gelirleri, açlık sınırının altında kalıyor. O yüzden ölenler artıyor. Isınma ihtiyacı yüzünden evlerinden çıkamayıp yangına uğrayan beş çocuğun ölümü gibi yürek parçalayıcı facialar yaşanıyor.

Ve ekonomiyi perişan eden “enflasyonla mücadele” hedefinin başarıya ulaşabileceği umudunu veren işaretler de ortada yok.

Ülkemizin geçmişinde, çoğu savaş gibi, dünya ekonomik buhranı gibi, petrol krizi gibi, dış olayların etkisiyle, enflasyonla karşılaştığımız dönemler vardır. Bunların üstesinden gelinmesi için zaman zaman acı reçeteler uygulamak gereği de ortaya çıkmıştır. Ama bunlar ne bugünkü kadar uzun sürmüştür ne de etkileri halk kitlelerini bu kadar adaletsiz uygulamalarla karşı karşıya bırakmıştır.

MİLLİ EĞİTİM

Gelelim, adının önünde “milli” sıfatı bulunan bakanlıklarından birinin alanına.

Bugünkü iktidar partilerinin başlangıçtan beri, hedeflerini, programlarını, uygulamalarını yazboz tahtası haline getirdikleri “Milli Eğitim Bakanlığı”nda olup bitenlere...

Öğretimi anayasal çizgisinden uzaklaştırmak, öğretmen kadrolarını o amaca uygun bir disiplin altına sokmak yolunda adımlar atarken, öğrencilerin en basit sağlık ve temizlik ihtiyaçlarının giderilmesi sorununu bile çözemeyen bu bakanlık, Cumhuriyetin laik ilkesiyle ilgili olarak Atatürk dönemine ilkel iftiralarla saldırmaya başladı. CHP’ye karşı söyledikleri arasında şunlar da vardı:

“Sizin laiklikten anladığınız, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmektir.”

Bu iddialar, 1940’lardaki, 50’lerdeki partiler arasındaki tartışmalar sırasında uydurulup piyasaya sürülmüştü. Ama bunu izleyenlere şu gerçekler hatırlatılmıştı ki camilerin, Osmanlı Devleti zamanındaki dış savaşlar sırasında da Birinci Dünya Savaşı sırasında da İkinci Dünya Savaşı sırasında da savaşa hazırlanan ordularımıza katkıda bulunmaları görev sayılırdı.

O görev yerine getirilirken savaşa katılacak ordularda süvari birlikleri varsa onların gıda ve dinlenme ihtiyaçlarının cami önündeki yerlerde karşılanması da normaldi.

Bu arada şunu da hatırlayalım. Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı seçilmeden önce Ziya Gökalp’ın 1912’de -yani Balkan Savaşları zamanında yazdığı bildirilen- şiirinin mısralarında da camilerin savaş sırasındaki durumuna atıf vardır:

“Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker.”

Hal böyle iken bu eskimiş ve yalan iddiaları ortaya atan ve cevabını 75 yıl öncesinde alıp oturan laik Cumhuriyet karşıtlarından bu kadar zaman sonra, bir bakan tarafından tekrarlanması, ilginçtir. Ama işte, bu dönemin bakanları arasında böyleleri de var.

MİLLİ SAVUNMA

Gelelim, isminde “milli” sıfatı da olan milli savunma alanına...

Bu alanımızda yaşadığımız önemli olayların başlangıcı 2007 yılıdır. O tarihlerde, bugün FETÖ adıyla anılan Fethullah Gülen ve ekibinin ülkemizin yönetiminde ve devlet örgütündeki etkisi hayli farklıydı. 12 Temmuz 2007’de İstanbul’da Ümraniye’de  bir gecekonduda 27 el bombasının bulunduğu “gerekçe”siyle bir davalar dizisi başladı. Birincisinin adı, Ergenekon davası oldu. O davayı, “dalga” sıfatı altında benzerleri izledi. Birinci davayla ilgili üç iddianame vardı. Onun arkasından başkaları geldi.

İddialar, hükümet darbesi hazırlamak, silahlı isyan örgütlemek, askeri şahısların yardımıyla yönetimi değiştirmek gibi çeşitli başlıklar altındaydı.

Sonradan bazı davalar birleştirildi. O davalar ayrı görüldü. Adları, akıllarda kalanlar arasında şunlar vardı:

İrtica ile eylem planı, Şile kazıları, internet andıcı, Genelkurmay başkanlarından İlker Başbuğ davası, Cumhuriyet gazetesi davası.

Yargılananlar arasında birçok yüksek rütbeli komutan, gazeteci, siyasetçi, rektör, yazar, üniversite öğretim üyesi vardı.

Aslında, bu davanın geniş bir akademik çalışma topluluğu kurularak, ciltlere yaymak suretiyle yayınlanmasında büyük bir fayda vardır. 21’inci yüzyılın “siyasal” ve “adli” olayı olarak ayrıntılarıyla kayıt edilmesi, gelecek kuşakları da ilgilendirecektir.

2015’teki darbe teşebbüsü ve sonuçları da ayrıca birkaç ciltlik bir kaynak eserin konusu olabilir. O da gelecek kuşakların 21’inci yüzyılın başlangıcında olup bitenleri öğrenmeleri için “kaynak” oluşturabilir.

Ve sonuç, pek çok değerli insanımızın uzun süreler boyunca özgürlüklerinin yok edilmesi gibi çok büyük bir hukuksuzluk ve adaletsizlik örneği olarak benzeri yollara sapacak olanlar çıkarsa onlar için ibret alma imkânını oluşturabilir.

TEĞMENLER

Milli savunma konusunda bugünkü durumumuza gelince...

Ona değinmek için bugün de yerim kalmadı. Gerçi akşama kadar gelen bir dizi haber henüz iyimserlik içermiyordu. Dilerim, hiç olmazsa, o konuda, geçmişte yaşanmış olanlardan ibret alınıp yeni sorunlara yol açılmaz.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024