Kutlu olsun...
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Kutlu olsun...

30.10.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dün Cumhuriyetimizin 101’inci yıldönümünü yaşadık. Hepimize kutlu olsun.

Bizim Cumhuriyete geçişimizin temelinde, tabii, Kurtuluş Savaşımız var. İşgal altında bulunan topraklarımızın büyük kısmını yeniden kazanmamız ve bunu Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerine kabul ettirmemiz var. Sadece o sonuç bile, tek  başına kutlanmaya değer. Hele, Birinci Dünya Savaşı’na katılarak yenilgiye uğrayan devletlerin savaş sonrasındaki durumları hatırlanırsa, şu görülür: O savaşı kazanan devletlerin kendilerine dikte ettikleri “barış koşulları”nı, aynen kabul etmekten başka bir şey yapamamışlardır... Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun toprakları, galip devletlerin kararlarına uygun olarak, ya eskiden var olan ya da yeni kurulan devletler arasında paylaştırılmışlardır...

Bizde ise galip devletlerin Sevr’e çağırdığı Osmanlı Devleti delegelerine, aynı muamele uygulanmak istenmişti. Delegeler, bunu kabul etmişti. Ancak bunu padişahın onaylaması gecikmişti. O antlaşma onaylansaydı Osmanlı Devleti’nin topraklarının ne hale geleceği belliydi. Osmanlı’ya bırakılacak olan topraklar Anadolu’nun ortasındaydı. Denize bağlantıları da hayli sınırlanmıştı.

Ankara hükümeti, Osmanlı delegelerinin kabul ettiği o antlaşma metnini Osmanlı Devleti’nin onayından geçmesinden önce yok saymıştı. Zaferi kazandıktan sonra, Türkiye, eşit şartlarda katıldığı Lozan Antlaşması’nı yapmıştı. O antlaşmayla çözüme bağlanmamış olan sorunlarını da 1936’daki Montrö Antlaşması ve 1939’da Fransa’yla yaptığı Hatay Antlaşması’yla çözüme bağlamıştı.

Yeni sınırları ve toprak bütünlüğü içinde Türkiye, Birinci Dünya Savaşı sonrası dünyasının en barışçı ülkelerinden biri haline gelmiştir. Yeni iç ve dış politikasının temel ilkesi de artık şudur: “Yurtta barış, dünyada barış.”

Bunun dış politika açısından anlamı bellidir: “Benim bugünkü sınırlarımın dışında, başka ülkelerin topraklarında gözüm yok. Tabii, benim topraklarımda gözü olan çıkarsa, cezasını veririm. Örneği de ortadadır. Ama kendi hedefim, barış içinde kalarak yaşamaktır.”

Yeni Türkiye’nin o amaca yönelik tutarlılığı, daha Kurtuluş Savaşı içindeyken başlayıp Cumhuriyetten sonra daha da yoğun olarak imzaladığı barışçı anlaşmalardan bellidir. Savaş sırasında, 1921’de Sovyet Rusya’yla yaptığı “dostluk ve kardeşlik antlaşması”, Fransa’yla imzaladığı ön barış antlaşması, bunun ilk örnekleri arasındadır. Savaştan sonrakiler ise saymakla bitmez.

Değerli büyükelçilerimizden İsmail Soysal’ın o antlaşmaları, yorumlarıyla birlikte derlediği bir kitap dizisi vardır. O dizide görülür, yakın komşularımız başta olmak üzere, Çin, Japonya gibi uzak ülkelere kadar birçok ülke ile “dostluk”, “kardeşlik”, “işbirliği” gibi sıfatlar taşıyan pek çok antlaşmayı imzalayıp yürürlüğe sokmuştur Türkiye... Aralarında, önce Türkiye’yi işgale kalkıp büyük bir yenilgiye uğramış olan Yunanistan da vardır.

***

Ve Türkiye Cumhuriyeti, o barış döneminde gene Kurtuluş Savaşı sırasında başlattığı bir çağdaşlaşma sürecini daha yoğun şekilde sürdürmeye devam etmiştir.

O sürecin başlangıç aşaması, eğitim devrimidir. Onun ilk adımı, Sakarya Savaşı hazırlıkları devam ederken Ankara’da toplanan muallimeler ve muallimler toplantısında atılmıştır.

Eğitim, Kurtuluş Savaşı’mızın en yoğun günlerinde bile Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının önde gelen çağdaşlaşma alanlarından biriydi. O yoldaki çalışmalar, Tevhid-i Tedrisat (“öğretimin birleştirilmesi”) yasasıyla ve laiklik ilkelerinin uygulamaya geçilmesiyle gelişti... Yazı devrimiyle hızlanan okuma-yazma seferberliği, köy okullarının geliştirilmesi, Köy Enstitülerinin kurulması, ortaöğretimin yeniden düzenlenmesi, üniversite reformu, aynı yönde atılan adımlardandır...

Kadın-erkek eşitliğini sağlayan Medeni Kanunu’nun 1926’daki kabulünden başlayarak atılan adımlar ise dünyanın pek çok ülkesinden daha önce atılmıştı. 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınlar, milletvekili seçilme hakkını da kazanmıştı.

Dünya Kadınlar Birliği, 1935’teki kongresini, Türkiye’nin bu hamlelerini vurgulamak için İstanbul’da yapmış, yöneticileri, Atatürk tarafından kabul edilmişler ve ona şükranlarını ifade etmişlerdi.

***

Cumhuriyet ve Atatürk konusu açılınca, aklıma gelen şeyler o kadar çok ki onları ne kadar özetlemeye çalışsam, gazetedeki bir köşe yazısına hiçbir zaman sığdıramadım. Ekonomik alandaki gelişmelere de değinmek istiyordum. Çünkü, bugünlerde alışveriş veya vitrin gezintisi sırasında hep hatırıma geliyor ki İkinci Dünya Savaşı yıllarında bile, ülkemizde bugünküne benzer durumlarla karşılaşmamıştık. Fakat şu da aklıma geliyor: Çarşıya-pazara çıkan herkes bunun farkında. Eski dönemleri hatırlamaya yaşları müsait olmayan gençler de bunu aile büyüklerinden öğrenmişlerdir. Herkesin bildiğini, sık sık hatırlatmak o kadar da gerekli değil...

Özetle: Cumhuriyetimizin 101’inci yıldönümü hepimize kutlu olsun. Demokrasimize, tüm gerekleriyle birlikte yeniden kavuşacağımız günler yakın olsun...

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024