Meclis açılırken...
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Meclis açılırken...

02.10.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dün tatili bitti. Yeni yasama yılı başladı. Hayırlı olsun. Ülkemizin giderek büyüyen sorunlarına çözümler getirilmesinin yolunu açsın.

Hepimiz farkındayız ki, o çözüm yollarının uygulanması kolay değil. O sorunlar pek çok. Ve bugünkü koşullar altında onlara çözüm yollarının saptanıp “uygulanması” bir yana, varlığının saptanması bile çeşit çeşit engellerle önleniyor.

Verilecek örnek pek çok. Ama en güncel olanı, Meclis’in kendi içindeki çok büyük bir sorun. Bugün, bu satırları yazarken, ne olacağı henüz belli değil. Son seçimde Hatay milletvekilliğine seçilen ama milletvekilliği hâlâ başlatılmamış olup, hapishanede aylarca tutuklu olan Can Atalay’ın durumu ne? O soruya olumlu bir cevap oluşturulması umudunu içeren herhangi bir gelişmenin işareti yok ortada.

Anayasa Mahkemesi, hakkındaki milletvekilliğini düşürmek uygulamasını, eski deyimle “keenlemyekün”, yeni deyimle “yok” hükmünde saymış.

Ve Anayasa Mahkemesi kararlarının vakit geçirilmeden yürürlüğe girmesi, anayasanın çok açık bir hükmünün gereği olduğu halde, o gereği yerine getirmede herhangi bir adım atılmış değil.

Atalay’ın milletvekilliğininin düşürülmesi yolundaki işlem, Meclis’in o konudaki tezkerenin Meclis kürsüsünden okunmasıyla başlamış. Çaresini görüp uygulamak, başta Meclis başkanlığı olmak üzere, Meclis’in en öncelikli görevi.

Meclis’in uygulaması sonucunda, hapse konulmuş o milletvekili... Anayasa Mahkemesi, “Yok artık o uygulamaya yol açan neden” diyor. Meclis’teki muhalefet milletvekilleri de iktidar çoğunluğuna bunu hatırlatıyor. O uygulamayı ortadan kaldıracak işlemin yapılmasını istiyorlar.

Cevap, iktidar kadrolarından muhalefet milletvekillerine yumruklu, tekmeli saldırılar oluyor. Ve Meclis’in yaz tatilinin devam ettirilmesi.

Peki Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki uygulamanın “yok” sayılması kararı ne olacak?

Meclis, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin, Anayasa Mahkemesi’nce yok sayılmasının gereğini yapmak yerine, fiilen, Anayasa Mahkemesi’ni yok saymış oluyor.

Ve ne olacak şimdi, Meclis’in yeni yasama yılında? Bu durum hep böyle devam mı edecek?

Can Atalay şimdiye kadar aylarca yattığı cezaevinde kalmaya daha ne kadar devam edecek?

Ve Meclis kendi üyeleri arasındaki seçilmiş milletvekilinin anayasal haklarını koruyamaz halde iken, adı üstünde Türkiye’nin tüm milletinin haklarını nasıl koruyacak?

Milletin hakları derken, onların o başlığın altındaki örnekler saymakla bitmez.

Meclis Başkanı Kurtulmuş, son basın toplantısında şöyle demişti:

“Meselenin bundan sonraki kısmı, tamamen hukuki süreçlerle ilgilidir. Sonuç almak bakımından Meclis’in bu aşamada yapabileceği bir şey yoktur.”

Kim yapabilecek o zaman yapılması gereken işlemi?

Anayasa Mahkemesi, görevini yapmış, kararını açıklamış. Belli mahkemeler mi? Onlarda da bir kımıldama yok. Aksine: Anayasa Mahkemesi hükümlerinin kararlarına karşı vaziyet almışlar. O tutumlarını sürdürüyorlar.

Ama Meclis’in de, benzeri şekilde “Ben bir şey yapamam” demeye hakkı var mı? Söz konusu olan, kendi, seçilmiş üyesinin, milletvekilliği görevini sürdürmesi imkânının yok edilmesi diye bir olay. Anayasaya da, kanunlara da tamamen aykırı bir durum. O duruma sokulan kimse ise Meclis’in bir üyesi. Meclis’teki diğer üyelerin o duruma kayıtsız kalabilmesi nasıl mümkün oluyor?

Bu konuda birçok defa geçmişten örnekler verdim. Meclis, başkanı ve başkanlık divanı üyeleri, idareci üyeleri başta olmak üzere, Anayasa’nın ve yasaların bu şekilde çiğnenmesinin önlenmesini sağlayacak en gerçekçi imkânları bir an önce kullanması gerekir.

Yoksa, tabii, o soru akıllarda kalacak:

“Üyesi olan seçilmiş milletvekillerinin görevlerini yapma hakkını bile koruma imkânını sağlama olanağını bulamayan ve onların haksız yere hapiste tutulmasını da önleyemeyen bir siyasetçi çoğunluğu, ülkemizin yaklaşık 85 milyon vatandaşının haklarını korumasına ne ölçüde katkıda bulunabilecek?”

***

Meclis’in bu yasama yılının başlamasıyla ilgili önemli haberler, ben bu yazıyı tamamlarken devam ediyordu. Onlara da başka yazılarda değinmeye çalışacağım.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024