Moda başkentlerinde düzenlenen defilelerden, sokak modasına kadar dikkat çeken bir akım yayılıyor: Giysiler, 2016 sonbaharının başından beri büyüyor, uzuyor, bollaşıyor!

Bir insan neden daha bol giysiler giymek ister? Tüm dünya ve memleket bir belirsizlik sarmalı içindeyken, kendini güvende hissetmek arzusu olmasın? Ruhumuzu ve bedenimizi giderek büyüyen giysilerin içine saklıyor olabiliriz, giderek zalimleşmekte olan dünyaya karşı. 

Öyle ya, küçükken yorganın altına saklanıp, hayal dünyamızda tüm dünyadan koptuğumuz, mutlu ve huzurlu hissettiğimiz zamanlarda olduğu gibi saklanırsak kocaman giysilerin içine, bizi orada kimse bulamaz. 

Moda dünyasının önemli markaları da bu psikoloji içinde olsa gerek; bu kış hem kadın, hem de erkek giyiminde büyük ebatlar sezonun siluetini belirliyor. Bol kazaklardan kabarık montlara, geniş omuzlardan bol paça pantolonlara ve sonsuza kadar uzayacakmış hissi veren kollara kadar moda, "daha büyük" giyinmek.

Donald Trump stili: Geniş omuzlar, uzun kravat

ABD'nin yeni başkanı Donald Trump da büyük giyinmeyi sevenlerden. Vücuda oturan, fit takımlardan ziyade gri ve lacivert gibi klasik renklerde, geleneksel, bol ceket-pantolon takımları tercih ediyor. Seçim kampanyası boyunca da 1980'lerin zevkini yansıtan geniş omuzlu takım elbiselerden vazgeçmeyerek eski tarz maskülenliğe gönderme yapan Trump, tarz olarak 1981-89 arasında ABD Başkanı olan Ronald Reagan'ın stilini anımsatıyor. 

Cumhuriyetçilerle özdeşleşen kırmızı renkli kravatının uzunluğu ise stilinin en çok eleştirilen parçası. Ne yaparsın ki Trump bu; saçlarıyla olduğu gibi, kravatının uzunluğuyla da sinirleri bozarak dikkat çekmeyi seviyor.

Kadın modası büyüyor

Trençkotlardan puf montlara, kabanlara, ceketlere kadar büyük ebatların tercih edilmesi; 1926'da ekonomist George Taylor tarafından gündeme getirilen "etek boyu teorisi"nin modern bir yorumu olabilir. Bu teoriye göre ekonominin iyi olduğu dönemlerde ipek çorap almaya güçleri yeten kadınların etek boyları kısalıyor, ekonomi kötüleştiğinde ise etek boyları uzuyordu. 1930'lu yıllarda Amerika'nın yaşadığı "Büyük Buhran" döneminde takım elbiseler genişlemiş, etek boyları uzamıştı.

Moda alanında risk almaktan çekinmeyen Lady Gaga, geçtiğimiz Ekim ayında T Magazine tarafından düzenlenen 'The Greats' gecesinde Valentino'nun 2016 Haute Couture koleksiyonundan seçtiği kırmızı pelerinli elbise ile akımı onayladı.

Büyüyor etrafımızdaki her şey, büyüdükçe farklılaşıyor şimdilerde:

"Ben sana mecburum bilemezsin

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum

Büyüdükçe büyüyor gözlerin

Ben sana mecburum bilemezsin

İçimi seninle ısıtıyorum"

Diyerek sevdiğinin gözlerinin ve ona olan hasretinin nasıl büyüdüğünü anlatan Attila İlhan mısralarındaki gibi değil artık dünya. Saklanırsak sıcacık, puf giysilerin içine, bizi orada kimse bulamaz, hem zaten bulmasınlar da...