Arzu Süzmen

Okumama modası

05 Kasım 2016 Cumartesi

Moda denen şeyin aslında sadece giysilerle değil, toplumda yaşanan tüm değişimlerle ilgili olduğuna, yaşadığımız günlerde de tanık oluyoruz.

En basitinden, içinden geçtiğimiz bu yangın günlerinde “okumama modasına” üzülerek şahitlik yapıyoruz.

Var bu modayı takip eden insanlar: “Morali bozulduğu için”, “canı sıkıldığı için”, “bunalıma girdiği için”, “elinden bir şey gelmediği için” haber okumayı reddedenler.

Günlük yaşamın koşuşturması içinde bireysel sorunlara, alışverişe, para kazanma arzusuna kapılıp gitmiş; gazete, haber, kitap okumaya karşı koyanlar.

Üç maymunu oynarsa; görmezse, duymazsa, bilmezse içine yuvarlandığımız karanlıktan uzak kalabileceğini düşünenler.

Uzaklarda bir yerlerde, elini taşın altını koyan insanların var olduğunu, onlardan biri olmanın kendisi için korkutucu sonuçlar yaratabileceğini düşünen, o "iç karartıcı" haberlerden tam da bu yüzden uzak duranlar.

Okumayan, “okumama modasının” sıkı takipçisi olan insanlar!

Bu akımın takipçilerinin, 31 Ekim günü Cumhuriyet Gazetesi’nin yöneticilerine, yazarlarına, çalışanlarına yapılan operasyondan bile gün boyu haberleri olmadı. Haliyle, yaşadıkları "hukuk ülkesinde" basın ve ifade özgürlüğüne, demokrasi ve özgürlüklere yapılan saldırıdan da haberdar olamadılar.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü sahibi, değerli karikatürist Musa Kart’ın, “Bir karikatüristin gözaltına alınması geldiğimiz durumun vehametini gösteriyor. Durum karikatürlerimden de komik. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimseyi korkutamayacaklar” dediğini duyamadılar.

Ne yazık! Karanlık haberlerden uzak kalacağım derken, karanlığın en derinine cehaletle yuvarlanmamalı insan. Okumak, fikir sahibi olmaktır. Direnmeyi beraberinde getirir. 

Görme engelli olmasına rağmen Cumhuriyet'e desteğe gelen amcanın, "Ben görmediğim halde buradayım. Kahve köşelerinde kalmayın, evlilik programlarını seyretmeyin. Halkımızın gözleri açılsın" çağrısı, bilgi sahibi olmanın kıymetini de çığlık çığlığa haykırıyordu.

Popüler olan her akım takip edilmemeli, zira moda terminolojisinde “moda kurbanı” diye bir tabir vardır: Bir akımı körü körüne, sonucunu düşünmeden takip ederken komik duruma düşmek. 

Kurban olmak da kimsenin tercihi olmasa gerek.

 
 
 
 
 
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları