“Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?”
Ah, Shakespeare! Bir bilsen, dayanmak nasıl da zor? Lakin bir bıçak saplayıp göğsümüze kurtulmak varken, tüm gücümüzle çabalıyoruz aklımızı korumaya.
Bu dünyadan göçeli 400 yıl olmuş ya, son günlerde herkes kendi meşrebince büyük “üstadı” anmakta. En absürt anmaya da, geçtiğimiz hafta bu toprağın insanları maruz kaldı... Tarihçi Kadir Mısıroğlu katıldığı televizyon programında Shakespeare'in gerçek isminin "Şeyh Pir", kendisinin de gizli müslüman olduğunu öne sürdü ve ekledi: “Ne Shakespeare’den evvel ne Shakespeare’den sonra İngiltere’ye bu isimde bir adam gelmedi...”
Sheakspeare modası
Bu talihsiz açıklamadan üç gün sonra İtalyan moda evi Valentino, Paris Couture Moda Haftası kapsamında 2016 Sonbahar/Kış Couture defilesini gerçekleştirdi. Valentino’nun kreatif direktörleri Maria Grazia Chiuri ve Pierpaolo Piccioli, Shakespeare’den aldıkları ilhamla yarattıkları tasarımlarla büyük yazara saygı duruşunda bulundu.
Koleksiyon; Kraliçe 1. Elizabeth dönemi giysilerinin günümüze romantik bir uyarlamasıydı. Romeo ve Juliet filminin müziklerinden "Kissing You"nun enstrümantal düzenlemesi eşliğinde ruff yakalar, kabarık kollu ceketler, altın ve inci süslemeli brokar elbiseler, tafta pelerinler tüm şiirsellikleriyle podyumda süzüldü.
Podyumda olmak ya da olmamak
Podyumda neler mi oldu?
Deri, tafta, şifondan yapılmış elbiseler, en az Elizabeth dönemi elbiseleri kadar gösterişli idi. Dönemin giysilerinde kullanılan lotus, palmiye yaprağı, tek boynuzlu at, kuş desenlerinin elde çizilmesi 100 saatten fazla zaman aldı.
Rönesans döneminde hem kadın hem de erkek giysilerinin en dikkat çekici aksesuarlarından biri olan kolalı, dik “ruff” yakalar daha çok küçük boyutlarda kullanıldı. Döneminde İtalya'da üretilerek giysilerin tamamlayıcı unsuru olan dantel de koleksiyonda sıklıkla karşımıza çıktı.
Dar kesim pantolonlarla 16. yüzyılın başlarında moda olan binici botlarının kombinlenmesi, maskülen bir stil oluşturdu.
Elizabeth döneminin yasalarla sınırlandırılan, sert giysi kurallarına göre sadece kral, kraliçe ve kraliyet ailesi üyelerine ayrılan mor renk defilede yasak tanımadı.
Ortadan ikiye ayrılıp ve altın tellerle süslenen saçlar Rönesans'a gönderme yapıyordu.
Defile, Valentino’nun imza rengi kırmızı pelerinli elbise ile gösterişli bir kapanış yaptı.
Bu defileden üç gün önce, Türkiye'de Shekaspeare, "Şeyh Pir" ilan ediliyordu... Ve dedi ki Shakespeare: "Cehalet Tanrı'nın laneti olduğuna göre, bilgi göklere uçabileceğimiz kanatlardır." Direnmek gerek bu olup bitene, "yeter ki sonu iyi bitsin!"
