Ne yazmalı?

29 Temmuz 2020 Çarşamba

Mesleği gazetecilik olmayan köşe yazarı zaman zaman bu soruyla karşı karşıya kalır.

Ne yazmalıyım?

Sorun konu yokluğu değil. Köşe yazısı için konudan bol bir şey yok ülkemizde.

Fakat gazeteci yazarın klavyeler üzerinde rahatça ve ayrıntılara inme bakımından keyifle gezinebileceği bir konu, edebiyatçı yazar bakımından can sıkıcı olabilir. 

Örneğin CHP kurultayı? 

Kimseyi kırmak istemem. Genel Başkan’dan tek tek her meclis üyesine kadar seçilmiş olan herkesi kutlarım.   

Fakat ne yalan söyleyeyim, bu kurultay benim ilgi alanımın dışında kaldı. 

Toplumda da elle tutulur bir heyecan görmedim. 

Tam bu noktada, üzerinde düşünmek isteyeceğim bir yazı konusu kendini duyumsatıyor. 

Ana muhalefet partisi toplumda neden heyecan uyandıramıyor? CHP kurultayının gazetecilik bakımından ilginç olabilecek ayrıntıları değil, fakat bu soru ilerdeki bir yazımın başlığı olabilir...

***

Ayasofya konusu...

Hasmın Kutsalına Tecavüz” başlığıyla, 24 Temmuz’daki açılıştan önce yazdım bu konuda.

Söylediğim özetle, hasmın kutsalına tecavüzün (adı ister kılıç hakkı ister başka bir şey olsun) yüzlerce yıl öncelerde kalmış olması gereken bir anlayış olduğuydu.

Fetihten yaklaşık bin yıl önce Bizans imparatorlarından I. Justinianus tarafından inşa ettirildiğine göre 1500 yaşındaki bir Hıristiyan tapınağında siz 21. yüzyılda elde kılıç gösteri yapıyor, devlet başkanlığı düzeyinde başınızda takke Kuran okuyorsunuz. 

Her şeyden önce ben, büyük çoğunluğuyla, beklentileri, sorunları, duygularıyla çağdaş dünya gençliğinin bir parçası olduğundan kuşku duymadığım gençliğimizin, bu görüntüleri nasıl karşıladığını merak ederim. 

Namaz protokolünde üniformalarıyla saf tutan yüksek rütbeli komutan görüntüleri ise laik Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmedik, alışılmadık bir başka ilginç fotoğraf karesi.

Yanlıştan mutlaka dönülecek, Ayasofya tarihe yine müze olarak tanıklık etmeyi kesintiye uğradığı yerden sürdürmeye er geç devam edecektir.

İnsanlığın ulaştığı, ulaşmış olması gereken olgunluk düzeyi bunu gerektirir.

Dinin siyasete alet edilmesinin siyasi getirisi ise özellikle aydınlarımızdaki genel kanının tam tersine, benim kanımca, hızla azalmaktadır, azalacaktır. 

Bütün insanlık bir başka ufka yürümenin sancılarını, kıpırtılarını, sezgilerini yaşıyor. 

Halk için halktan yana siyaset yaptığını düşünen kişiler ve kurumlarla halkından ümidini kesmiş aydınlar başta olmak üzere herkesin üzerinde önemle düşünüp kafa yorması, araştırıp gözlem yapması gereken bir konu... 

***

Kurbanları kadın olan cinayetler konusunda yazılmadık bir şey kalmadı.

Çok yıllar önce, ülkemize henüz televizyon gelmemişken, böyle bir cinayet haberi gazetelerde günlerce yer tutar, toplumu sarsardı.

Günümüzde bu cinayetlerin en vahşicesi, en alçakçası bile bir zaman sonra toplumsal bellekte silikleşiyor.

Çünkü akıl almazlıkta, canavarlıkta yarışırcasına birbirlerini izlemekteler.

Bu toplumsal çürümeyi bir anda durdurabilecek bir çözüm ne yazık ki yok.

Ailede ve okulda, özellikle erkek çocuklara yönelik eğitimde üzerinde önemle durulması; hümanist, bilimsel içeriğin öne çıkarılması gerekiyor.

Acil olarak, kadına yönelik şiddetin (her türlü şiddetin) tartışılıp nedenlerinin araştırılacağı sempozyumlara, seminerlere, televizyon programlarına gereksinim var.

Bu türden etkinliklerle toplumun uyarılması, bilgilendirilmesi için günümüz koşullarında ben yine öncelikle ve bütünüyle muhalefeti işaret ediyorum.

***

Sürmekte olan ölüm oruçları konusunda ne yazmalı ne söylemeli?

Muhalefet partileri başkanlarına ve yönetimlerine sesleniyorum: 

Gecikmeksizin, bir an önce sizlerin temsilcileri ve Sanatçılar Girişimi temsilcileriyle kalıcı bir ekip oluşturarak ölüm orucundaki genç avukatları ziyaret edelim, onları dinleyelim, sorunlarını günü gününe izleyerek elimizden geleni yapacağımız sözünü verelim ve sözümüzü de yerine getirelim. 

Belki böylece hızla yaklaşan ölümlerin durdurulması, sorunların çözümünün de hızlandırılması yönünde adım atılmasına yardımcı oluruz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkem için korkuyorum 24 Nisan 2024
Devlet suç işliyor 17 Nisan 2024
Bir bayram kutlaması 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları