Aykut Küçükkaya

Cumhuriyet’in susmadığının ilanı...

01 Haziran 2020 Pazartesi

Dün “Gerçeğin peşinde koşmak” başlıklı yazımı şöyle noktalamıştım: “Yarın da gazetemizin manşetinde aynı haberle ilgili bir ‘cevap ve düzeltme’ metni daha yer alacak. Cumhuriyet’in tek dayanağı gazetenin gerçek sahibi olan okurlarıdır. Atatürkün adını koyduğu Cumhuriyet, okurları için gerçeğin peşinden koşmaya devam edecek. Tüm baskılara karşın susmayacağız!..

Evet... Sansürün tarihi gazeteciliğin tarihi ile eşdeğer. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren padişahın istemediği haberlerin yasaklanması için pek çok yöntem denendi. Basımdan önce haberler matbaada denetlenir, “istenmeyenler” çıkarılırdı. Gazeteler zamanla çıkarılan haberlerin yerini boş bıraktılar. Böylece okur, orada “okunması gereken bir haber” olduğunu anlıyordu. Sayfaları boş bırakmak bizde ve dünyada bir yöntem olarak zaman zaman uygulandı...

***

Dün Cumhuriyet’in birinci sayfası sansür tarihindeki yerini aldı. Haberlerimizle birlikte “Olayların Ardındaki Gerçek” sütunu da “sansürden” nasibini aldı!.. Saray’ın istemediği haberlerin engellenmesi için ne yazık ki yargı kullanılıyor. Bütün belgelerine yer verilerek yayımlanan haberler için bile mahkemeden “tekzip” kararı çıkıyor. Öyle ki ülkenin ana muhalefet partisi CHP’nin önemli isimlerinin konuyla ilgili kamuoyuna yönelik yaptığı açıklamaları manşetine taşıyan gazetemiz iki gündür iktidara bağımlı “bağımsız yargı” tarafından verilen tekzip kararlarıyla cezalandırılıyor. Dün de yazmıştık, bugün de yineleyelim...

Somut gerçeğe dayalı haberimizin arkasındayız. İstanbul’da yaşanan olay açıktır: ‘Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta kiraladığı vakıflara ait arazide izinsiz yaptırdığı çardak ile şöminenin de içinde bulunduğu peyzaj çalışmaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıta ekiplerince 13 Nisan 2020 tarihinde sökülmüş ve yıkılmıştır...’ Ve Cumhuriyet, 14 Nisan 2020 tarihinde İstanbul’un göbeğinde yaşanan bu olayı, yaptığı haberle kamuoyuna duyurmuştur. Bu, dünyanın her yerinde haberdir; Türkiye’nin referans gazetesi Cumhuriyet, evrensel gazetecilik kuralları çerçevesinde yaşanan gelişmeyi haberleştirmiştir.

Asıl olan haberin doğruluğu değil, başvuruyu kimin yaptığı!

Dünkü, bugünkü Cumhuriyet’in birinci sayfaları ile iç sayfalarını dolduran “tekzip”, “cevap ve düzeltme” kararları, Türkiye’de basın özgürlüğünün karşısındaki engellerin ilanıdır. Cumhuriyet’in susmadığının ilanıdır. Gerçeklerin altının çizilmesidir. Hemen vurgulayalım, yukarıdaki saptamalar bilinçli Cumhuriyet okurlarından bize ulaşan mesajlardan alındı... Bir okurumuz şöyle diyor:

Cumhuriyet’in birinci sayfasında yer alan tekzipleri görünce ‘Acaba bu haberlerden okumadıklarım oldu mu’ diye kontrol ettim. Dikkatli okumadıklarımı bir kez daha okudum. Gördüm ki, gerçekleri dile getirmişsiniz. Onların tekzibine karşı bizim size takdirlerimizi iletmemiz gerekir. Demek ki Türkiye’de gerçeklerin altı bazen de tekziple çiziliyor.

Bir başka okurumuz ise Basın İlan Kurumu’nun (BİK) adeta bir yargı kurumu gibi hareket edip Altun haberinden dolayı Cumhuriyet’e 35 gün ilan cezası vermesiyle tekzipleri birleştirmiş, şunları söylüyor:

Ben Basın İlan Kurumu’nun adını buldum: Basın İnfaz Kurumu! Böyle şey olmaz; bir yandan ilan cezası bir yandan tekzip... Sütunlarınızda sıklıkla vurguluyorsunuz; ‘Cumhuriyet’in gerçek sahibi okurlarıdır’ diye. Bundan ben de kendime sorumluluk çıkarıyorum; biz de Okur İlan Kurumu oluşturalım... Okurlar, Cumhuriyet’e her zaman sahip çıkmıştır. Bugün bunu bir kez daha gösterme günüdür...

***

Cumhuriyet okurlarının bu duyarlılığı bizim en büyük gücümüz. Koronalı günlerde bu gücü daha da derinden hissettik.

Değerli okurlarımız... Basın İlan Kurumu’nun 35 günlük cezasına hukukçularımız itiraz etti, kararı bekliyoruz. Fahrettin Altun’la ilgili yayımladığımız “Boğaz’da kaçak var” başlıklı haberimizle ilgili de mahkemeden tekzip kararı çıktı. Bu, Cumhuriyet’in konuyla ilgili ilk haberiydi... Bu karar için de hukukçularımızla itiraz başvurumuzu yaptık.

Böylesi bir baskı ortamında okurlarımızdan gelen destek mesajlarının somut öneriler içermesi bizi ayrıca sevindiriyor. Okurla gazete ve çalışanlar arasındaki ortak bağı somutlaştırıyor. Bu önerileri değerlendiriyoruz...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bitsin bu işkence!.. 29 Kasım 2021

Günün Köşe Yazıları