Bir ödül töreninin ardından
Ayşe Emel Mesci
Son Köşe Yazıları

Bir ödül töreninin ardından

13.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli adımlarından biri tiyatro, opera, bale ve müzik alanlarında modern, kalıcı sanat kurumları yaratarak sanat sevgisini tüm yurt sathına yaymaktı. Böyle bir girişimin arkasında devletin ve belediyelerin durması, ulaşılması amaçlanan hedefe son derece uygun ve yerinde bir tavırdı. Ülkemizde tiyatronun kurumsallaşmasında, tiyatro sevgisinin ve ilgisinin yaygınlaştırılmasında ödenekli kurumların oynadığı başat rolü kimse yadsıyamaz. Onların dışında kendi yollarını çizip tiyatro sanatına gerçekten yenileyici soluklar üfleyen özel tiyatronun çığır açıcı, yaratıcı sanatçılarının katkılarını da kimsenin yadsıyamayacağı gibi...

SANATÇI DURUŞU VE LİNÇ KÜLTÜRÜ ÜZÜCÜ AMA GERÇEK...

Genel toplumsal çürüme, kalitesizleşme ve linç kültürü bunların dışında durması beklenebilecek sanat camiasını da giderek etkisi altına alıyor, sanatçı duruşunu gölgeliyor. Sanatçı duruşu derken siyasi bir tavırdan söz etmiyorum. Sanatçı duruşu olaylara, kişilere, süreçlere farklı bir duyarlılıkla bakmayı ve bu farklılığı her şeyiyle kamusal alana yansıtmayı ifade ediyor benim gözümde. Ama yaşanan aşırı kutuplaşma ve buna eklemlenen özellikle sosyal medya kaynaklı linç kültürü, her şeyi siyah-beyaz görmenin kolaycılığını öne çıkarıyor. Bu durum, çıkar odaklı lobileşmelerin kurmaca senaryolarla cirit atabildikleri sisli, puslu bir hava yaratıyor, at izi it izine karışıyor. Ne yazık ki eksik, yanlış ve kurgulanmış bilgilerle harekete geçen, geçirilen kimi siyasi yapılar da “Muhalefet ediyoruz” gayretkeşliğiyle bu tatsızlığın paydaşı oluyorlar.

MEDEA MATERİAL

Geçen sezon Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatroları’nın ortak yapımı olarak sahneye koyduğum Heiner Müller’in “Medea Material” oyunu 25. Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde yedi dalda aday gösterildi ve 6 Ekim’de Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan ödül töreninde bu yedi daldan beşinde ödüle layık görüldü: En iyi oyun, en iyi yönetmen, en iyi kadın oyuncu (Sükun Işıtan), en iyi sahne tasarımı (Murat Gülmez), en iyi ışık tasarımı (Yakup Çartık).

Evet, sanat esas olarak ödül almak için değil, bir söz söylemek için yapılır. Ama böyle adaylıklar ve ödüller de sanatçıya emeğinin görüldüğünü, fark edildiğini hatırlattığı için değerlidir.

Afife Jale Ödülleri’nin ise benim için özel bir anlamı da var. Bir kere Afife, Türkiye’de tiyatrocu olmanın, Türkiye’de kadın olmanın, üstelik Türkiye’de bir kadın tiyatrocu olmanın akla gelebilecek tüm zorluklarını 35 yıllık kısacık bir ömürde yaşamak zorunda kalmış bir simge, erkekler dünyasında yasakları delmiş bir öncü, ilk kez sahneye çıktığı “Yamalar” oyununun yazarı Hüseyin Suat Yalçın’ın ifadesiyle bir sanat fedaisidir ve ne yazık ki bu toplumda âdet olduğu üzere feda edilmiştir. Bu hazin hikâyenin bir de özel boyutu var benim açımdan. Ailemizde Afife Jale’nin adı çok sık geçerdi. Çünkü sevgili eniştem, gazeteci, yazar, tiyatro eleştirmeni, rahmetli Nusret Safa Coşkun, Afife Jale’ye son günlerinde sahip çıkan birkaç kişiden biriydi.

AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN...

Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye koymakta olduğum “Faust”un provalarında kötü bir kaza geçirdiğim için, o kadar istememe ve programımı ayarlamama rağmen İstanbul’a gidip törene katılamadım. Bizi bu ödüllere layık gören değerli jüri üyelerine bir kez de buradan teşekkür ediyor ve katılamadığım için üzüntümü, özrümü iletiyorum

Törende Sükun Işıtan’ı böyle bir sanat organizasyonuna asla yakışmayan bir üslupla protesto edenlere, adaylıklar açıklandığı andan itibaren ortalığı bulandırmaya çalışan yargısız infazcı medyatörlere, çıkar peşinde sanatçı duruşu nedir unutanlara, Devlet Tiyatroları’na ödül verilmesini “Devletin tiyatrosu olmaz” diye, “haksızlık” diye eleştirenlere gelince onlara da her şeye karşın sanata sanatın içinden bakmalarını tavsiye ediyorum, kör noktalardan değil. Çünkü ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

İlgili Konular: #Afife Jale

Yazarın Son Yazıları

İnsan idrak ettiği ruha benzer

Aleksandr Puşkin, “dramatik büyünün titreştirdiği düş gücümüzün üç telinden” söz eder. Bunlar; gülme, acıma ve dehşettir. Vsevolod Meyerhold ise Charlie Chaplin ve Sergey Ayzenştayn’ı karşılaştırırken, her iki sinemacıda bu “üç tel”in ne denli ustalıkla kullanıldığına değindikten sonra, bir ayrım yapar: “Chaplin’de gülmece ve acımanın ön planda olduğunu, dehşetin gölgede kaldığını söyleyebiliriz oysa Ayzenştayn’da gülmece geri plana kayarken acıma ve dehşet öne çıkar.”

Devamını Oku
24.11.2025
Goethe: İkilem ve Deha

Büyük yazarın kendi yaşam sürecinin de derinlemesine nüfuz ettiği “Faust”un ilk bölümü ise, kendisinden önce Christopher Marlowe’un 16. yüzyıl sonunda oyunlaştırdığı (“Dr. Faustus”) ruhunu şeytana satan Faust efsanesinden yola çıkmakta ama bu bölümde Faust’un Mefistofeles ile macerası kadar, “ayarttığı” Gretchen’in trajedisi de göze çarpmaktadır. Goethe dahi sanatçı duyarlılığıyla içinde yaşadığı toplumun “mahalle baskısı”nı, ikiyüzlü ahlak kurallarını kendi siyasi ve toplumsal kimliğinin çok ilerisinde bir noktadan eleştirir. Viktor Glass’ın “Goethe’nin İnfazı” romanında (çev. Regaip Minareci, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) anlattığı olayda, evlilik dışı hamile kaldığı çocuğu öldürmekle suçlanan genç kadın hakkındaki idam cezasını siyasi kimliğiyle onaylayan Goethe, “Faust”ta konuya bambaşka bir duyarlılıkla yaklaşır. Büyük sanatçı ve düşünürün, “Almanların en büyüğü”nün tüm hayatına yayılan ve “Faust”a da yansıyan bu ikilemi aslında çağının, yükselen modernitenin etkisi günümüz

Devamını Oku
10.11.2025
Mucize 102 yaşında

Böyle zamanlarda geçmişe dönüp bugünkünden çok daha ağır koşullar içinden düze çıkmayı bilmiş, hem memleketin ufkunu kaplayan sisi hem ileriye doğru koşmak isteyenleri engelleyen karanlığı yarıp geçmiş kurucu kuşağın mücadelesini, Kocatepe’den Afyon Ovası’na doğru bakarken sadece biraz sonra cereyan edecek o büyük muharebeyi değil, oradan geleceğe açılan yolu da gören çelik iradeli bir çift mavi gözü, o mucizeyi hatırlamak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
27.10.2025
Bir ödül töreninin ardından

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli adımlarından biri tiyatro, opera, bale ve müzik alanlarında modern, kalıcı sanat kurumları yaratarak sanat sevgisini tüm yurt sathına yaymaktı.

Devamını Oku
13.10.2025
Işık, biraz daha ışık

O yıl Doğan Hoca’dan bir gün önce, 21 Eylül 2021’de tiyatro alanından çok değerli bir hocamızı, sevgili Prof. Dr. Hülya Nutku’yu hem de çok vakitsiz yitirmiştik.

Devamını Oku
22.09.2025
Hayatımdaki iki Güney

Gerçekçilik, içtenlik, hayatın sihrini, gizini yakalayıp onu kendi kişisel büyüsünü katarak yeniden yaratmak... Yılmaz Güney’in sinemasının da edebiyatının da en önemli özellikleridir bunlar.

Devamını Oku
08.09.2025
Eğitim ve sanat

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin üzerinde yükselmesi gereken dört sütunu, “mektep, iktisat, sanat, imar” diye sıralamıştı. Bu dört sütundan ikisini oluşturan “mektep” ve “sanat” maddelerine yakın tarih içinde bir arada bakıldığında, yani sanatta eğitim ve eğitimde sanat alanlarında nereden nereye geldiğimize bakıldığında umut verici bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz söylenemez.

Devamını Oku
18.08.2025
Altmış yıl önce altmış yıl sonra

İzmir’de tam anlamıyla “ağır, koyu bir sıcak” vardı. “Kerbela” oyunu 2 Ağustos tarihinde bir zamanların fuar alanı, günümüzün Kültürpark’ı içindeki açık hava tiyatrosunda oynanacağı için İzmir’deydim.

Devamını Oku
04.08.2025
Hatırlamak bir eylemdir

Ergin Yıldızoğlu, 7 Temmuz tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Faşizm ve kültür” başlıklı önemli bir yazı kaleme aldı.

Devamını Oku
21.07.2025
‘Umutsuz çağın sesi’

'Medea-Material' Romanya'da köklü Sibiu Tiyatro festivalindeydi...

Devamını Oku
30.06.2025
Vahşi bir dünya

Vazgeçilmez dört elementten biri olan havayı yine paramparça ediyor bombalar, füzeler... Doğal yerinden koparılıp insanın elinde oyuncak olmuş ateş, gecenin karanlığını kızıla boyuyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Beyaz gecelerde Medea-Material

23-27 Mayıs tarihleri arasında, Dostoyevski’nin unutulmaz novellasının fonunu oluşturan St. Petersburg “beyaz geceler”indeydik.

Devamını Oku
02.06.2025
İyimserlik önyargısı

İyimserlik önyargısı

Devamını Oku
12.05.2025
Bir kez daha Kerbela

Bir kez daha Kerbela

Devamını Oku
28.04.2025
Bursa ve tiyatro Bursa...

Bursa ve tiyatro Bursa...

Devamını Oku
14.04.2025
Dünyayı sevgi kurtaracak

Dünyayı sevgi kurtaracak

Devamını Oku
31.03.2025
Sonrası gündüz

Sonrası gündüz

Devamını Oku
17.03.2025
Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Devamını Oku
03.03.2025
Tiyatroda eğitimin önemi

Tiyatroda eğitimin önemi

Devamını Oku
10.02.2025
Toplumsal çürüme ve sanat

Toplumsal çürüme ve sanat

Devamını Oku
27.01.2025
Ben bir veri bankasıyım!

Ben bir veri bankasıyım!

Devamını Oku
13.01.2025
Umarım gelen gideni aratmaz

Umarım gelen gideni aratmaz

Devamını Oku
23.12.2024
Bir ödülün düşündürdükleri

Bir ödülün düşündürdükleri

Devamını Oku
09.12.2024
Heiner Müller ile bir kez daha

Heiner Müller ile bir kez daha

Devamını Oku
25.11.2024
Buzdağının altı

Buzdağının altı

Devamını Oku
04.11.2024
Toplumsal çürüme

Toplumsal çürüme

Devamını Oku
21.10.2024
Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Devamını Oku
30.09.2024
'Keşke bir parti olsaydı...'

Yılmaz Güney’in bakışı

Devamını Oku
16.09.2024
Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Devamını Oku
02.09.2024
Issızlaşıyoruz

Issızlaşıyoruz

Devamını Oku
12.08.2024
Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Devamını Oku
29.07.2024
Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Devamını Oku
15.07.2024
Güvenilir olmanın sırrı

Güvenilir olmanın sırrı

Devamını Oku
24.06.2024
Bir döngü daha tamamlandı

Bir döngü daha tamamlandı

Devamını Oku
10.06.2024
Taşın ve tarihin büyüsü

Taşın ve tarihin büyüsü

Devamını Oku
27.05.2024
Cumhuriyet 100 yaşında

Cumhuriyet 100 yaşında

Devamını Oku
13.05.2024
‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

Devamını Oku
29.04.2024
Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Devamını Oku
15.04.2024
Dünya bir sahnedir

Dünya bir sahnedir

Devamını Oku
01.04.2024
On yıl sonra...

On yıl sonra...

Devamını Oku
18.03.2024