“Alo İhbar” adlı web sitesini hatırlar mısınız?
Denizciler Sitesi’ni, Karanet TV’yi, TSK Kulis’i?
Ya Süper Denizciler, Hangarın Sesi, Bulut Altı, Paşa Keyfi desem ne gelir aklınıza?
Hiç kimse anımsamasa da “Haramzadeler” isimli hesabı Cumhurbaşkanı Erdoğan unutmaz.
Tıpkı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Farklı Ülkücülük” adlı siteyi aklından çıkarmayacağı gibi.
Siber terörün adresleriydi bunlar. Fethullahçılar tasfiye etmek istediği insanları bu adresler üzerinden hedef gösteriyordu. Sonra orada yazılanları Zaman ve Taraf gazeteleri sayfalarına taşıyor, kamuoyunda operasyon için rıza oluşturma süreci başlıyordu.
Sonuç kimi zaman istifa, kimi zaman tutuklama, kimi zamansa intihar oluyordu. Kirliydi, çok kirliydi her şey.
Geçti mi o günler? Hayır, sadece klavyenin ucundaki parmaklar değişti.
Lakin...
Erdoğan’a gönülden bağlı, içeriyi bilen bir kaynağım anlattı: “AK Parti’de kendi yarattıkları trollere dair rahatsızlık var. Örneğin, sevilmeyen bir trol hesabının tweet’ini paylaşması, sanılanın aksine kabinedeki bazı bakanları huzursuz ediyor. Zira ters tepiyor.”
Konu konuyu açtı... Şunları duydum:
“AK Parti ile ilişkili üç-dört ayrı trol ekibi mevcut. En büyüğü İletişim Başkanlığı ile bağlantılı. Parti içinde bu trollere dair kırılma ise Mustafa Şentop olayıyla yaşandı. Ondan sonra ‘Bu hesaplar başımıza bela olacak’ diyenler ve uzak durmak isteyenler çoğaldı.”
Unutanlar olabilir, “Mustafa Şentop olayı” nisan ayında yaşanmıştı. AKP’ye reklam hizmeti veren bir ajansın sahibi olan “Cumhur Frankfurt” adlı hesap, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u tehdit etmişti. “Arkadaşa tütün ve temiz don lazımmış” şeklindeki tehdidin arkasında İletişim Başkanlığı ve Süleyman Soylu ismi aranmıştı. Öyle ya, bizzat Şentop da “İç operasyon çekiyorlar” demişti.
SOYLU RAHATSIZLIĞI
Evet, trolleri konuşurken Süleyman Soylu’yu atlamak olmazdı.
Zira, öğrendim ki...
AKP içinde Soylu’ya yakın olduğu bilinen web sitelerine ve sosyal medya hesaplarına dair de bir rahatsızlık vardı.
Öyle ki, Soylu’nun danışmanlığını da yapan akrabası C.D’nin bu siber şebekenin başında olduğu konuşuluyor. Onun koordinasyonunda üç ayrı “haber” sitesi ve onlarca sosyal medya hesabı Bakan Soylu için çalışıyor. O siteler ki her gün Süleyman Soylu propagandası yapıyor, Bakan’ın düşman gördüğü isimlere dair operasyon kokan metinleri paylaşıyor. Hatta üç ayrı sitede de aynı görseller, aynı başlıklar, aynı satırlar yayımlanıyor. Gün geliyor, hedef gösteren o yayınların muhatabı bazen parti içinden Metin Külünk, bazen Mehmet Metiner bazen de başka bir AKP’li kurmay dahi oluyor.
Sahi, Süleyman Soylu ne yapmaya çalışıyor? Gün gelir, AKP de biz de öğreniriz.
İşte o güne kadar, seçime giderken mıh gibi aklımızda tutmalıyız:
Bir doğru üç yalanı yaymak içindi. İşlenen suçlar kadar işleniş yolları da eskiydi. Değişen sadece suçluların adıydı. Akıbetleri ise değişmeyecek.
