Başkanlar neden yargılanmıyor?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Başkanlar neden yargılanmıyor?

05.02.2024 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ölüler toprakta çürüdü. Dirilerin yaşamı soldu. Gemiler ise yüzmeye devam ediyor.

Peki şimdi ne olacak? Sallanan yeri mi suçlu ilan edeceğiz? Yoksa vergi toplarken, ceza keserken gördüğümüz devlet görevlilerinin depremin sorumluluğunu üstlenmesi gerekmez mi?

Yanıtı var. Üstelik dünyaya Türkiye’nin emsal olduğu bir karar. Elbette depremle ilgili.

1999 depreminin sembolüydü Veli Göçer. Çınarcık’ta yaptığı siteler çökmüş, insanlar ölmüştü. Göçer yargılandı, hapis yattı. Ama binaları dikerken seyredenler, ona inşaat izinleri verenler, insanlar satın alırken dur demeyenler yargı önüne çıkarılamadı.

BİLE BİLE LADES

Aslında herkes Veli Göçer’in usulsüz işler yaptığını biliyordu. Belediye meclisine geldiğinde, o günkü Belediye Başkanı Ahmet Yaşar Birinci, meclis üyeleriyle tartışmıştı. “Benden önce başlamış” diyerek elini yıkamıştı. Suçladığı eski başkan Turgut Kurt’tu.

Başkan Birinci: “(...) 17 Ekim 1994 tarihli toplantı sırasında dile getirdiğim gibi arkadaşımız geçmişte yapılan hatalara karışmaksızın tamamlanan altı katlı binaların inşa edilmesinin yasallaşmasını önermektedir (...) Haziran tarihli toplantıda daha önce belirtmiştim ve tekrar ediyorum, geçmişte yapılan hatalara karışmaksızın onları du¨zeltelim. Hataların işlendiğini kabul ediyorum.”

Meclis üyesi Nevzat Parlak: “Başkanım, söz konusu bölgede altı katlı binalar inşa edilmiştir. Hangi hakla inşa edebilir (...) kendisi kimden izin aldı? (...) kendisinin ‘pisliklerini temizlemeye’ mecbur değilim. [bu yapıların] betonla çevrilmesine haziranda karar verdik. Bu yapılar yıkılsın.”

Üye Mehmet Polat: “Kanun, bu tip yapıların, tespit edilince durdurulacağını söyler. Altı aydır görevdesin. Bunu yaptın mı yapmadın mı?”

Oylamada “Yıkılsın” diyenler ile “Kalsın” diyenler eşit çıktı. Ama başkanın oyuyla, Göçer’i sevindiren karar çıktı. Binalar olduğu yerde kaldı.

Binalar, kamyon geçerken bile zangır zangır titriyordu. Deprem olduğunda, Göçer’in deniz kumuyla yaptığı site, 195 kişiye mezar oldu. Bilirkişi raporu, “Geliyorum” diyen faciayı özetliyordu:

“Hiçbir teknik denetim yapılmaksızın bina inşa edilmiştir; projede kat sayısına oranla bina sahibinin talebi u¨zerine daire ve du¨kkân sayısının artırılması için ek bir kat eklenmiştir.”

‘BAŞKAN YARGILANMALIYDI’ KARARI

Aslında henüz deprem olmadan önce başkan Ahmet Yaşar Birinci hakkında 1995-1996 yıllarındaki imar usulsüzlükleri nedeniyle yargılama süreci başlamıştı. Birinci, 35 ay hapis cezası aldı, ertelendi. Ancak bu yargılamanın depremle bir ilgisi yoktu. Ölenlerin yakınları, belediye başkanının, deprem binalarına göz yumarak ölüme sebebiyet verdiği için Veli Göçer gibi yargılanmasını istiyordu.

Bugün İstanbul Barosu başkanı olan Filiz Saraç, o günlerde yeni avukat olmuştu. Güvenlik gerekçesiyle Konya’ya taşınan ve tam 45 duruşmada karar çıkan Veli Göçer davasını takip etti. Belediye başkanı başta olmak üzere kamu yöneticileri Türkiye’de yargı önüne çıkarılamayınca, olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı.

17 Kasım 2015’te beklenen karar çıktı. Mahkeme, devletin yurttaşların yaşam hakkını koruma yükümlülüğünü, sadece cinayet gibi kasten işlenen suçlarda değil deprem gibi felaketlerde de ölümüne sebep olanları yargılama sorumluluğu olduğunu hatırlattı. Hem kaçak binaya müsaade eden hem de sorumluları yargılamayan devlet görevlileri hata yapmıştı. Mahkeme, “Vatandaşı korumalı, başkanı yargılamalıydın” dedi. Bu nedenle Türkiye’yi 124 bin Avro ödemeye mahkûm etti.

SORUMLUSU CHP ADAYI OLDU

Olay, Türk medyasında, “Bu karar emsal olacak” diye haberleştirildi. Gelgelelim, Gölcük depreminden 24 yıl, AİHM kararından sekiz yıl sonra Maraş depremi oldu. Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde insan öldü. Bugün itibarıyla aradan bir yıl geçti. Başta sorumlu belediye başkanları olmak üzere kamu görevlileri hâlâ yargı önüne çıkarılamadı. Dünyaya emsal olan karar bir bize emsal olamadı!

Bunun bir nedeni var. Elbette iktidar partisi aynı zamanda çoğu belediyeyi elinde tutuyor. Rantla, inşaatla, müteahhitlerle işbirliği yapıyor. Bu yüzden kendi kendisine soruşturma izni vermiyor. Ancak muhalefetin de suçu var. Şöyle söyleyeyim, Veli Göçer yıkımının sorumlusu, imar usulsüzlükleri nedeniyle sabıkalı eski Çınarcık Belediye Başkanı Ahmet Yaşar Birinci’ye 1999 depreminden sonra ne oldu? Aldığı ceza nedeniyle siyasi yasaklı olan Birinci, sonraki seçimde, eşi Semra Birinci’yi ANAP’tan Çınarcık Belediye başkan adayı yaptı. Broşürlerinde “kervan yürüyecek” diyerek karı-koca poz verdiler. Siyasi yasağı kalkınca, bu kez kendisi, hem de CHP’den, belediye başkan adayı oldu, kazanamadı. Mağdur ailelerin “Nasıl yaparsınız?” isyanına, CHP’nin yanıtı, “Birinci, kötünün iyisi” şeklindeydi. Kısacası iktidarla muhalefet, deprem meselesinde “aynı gemide”! Haliyle, bugün, muhalefetin de kimi “kötünün iyisi” adaylarıyla depremle hesaplaşmadığını göstermesi sürpriz değil.

Ah keşke betondan mezarlarda son nefesini verenler konuşsa! Belki hayatın hesaplaşmasını dirilere öğretecek olanlar, yaşamdan beklentisi kalmayanlardır.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025