Boğaziçi’ndeki şeriat kalkışmasının mesajı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Boğaziçi’ndeki şeriat kalkışmasının mesajı

15.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Gerçek görünen kadar olsaydı, akıl hiçbir perdeyi kaldıramazdı.

Aslında bu köşede bugün çözüm süreci olacaktı. Gelgelelim Türkiye’nin her kritik döneminde tuhaf bir şekilde ortaya çıkan Nurettin Yıldız yine belirdi. Kime sorsanız, Boğaziçi Üniversitesi’nde olacakları önceden söylerdi. Belli ki üniversiteye Yıldız’ı ve destekçisi militanlarını çağıranlar, onlara laikliğe karşı şeriat sloganları attıranlar da bunu istedi.

Öyleyse görünenin ötesini konuşalım.

Aslında halk onu provokatif açıklamalarıyla hatırlıyor: “6 yaşındaki çocuk evlenebilir”, “7 yaşında bir kız çocuğu ve 25 yaşında erkek nikâhlanabilir”, “3 yaşında kız çocukları amcalarının yanına külotla çıkmamalı”, “Çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor”, “Kız çocukları cehennem kadar risktir”, “Demokrasi kâfir işidir”, “Kadınlar, kocalarından dayak yedikleri için şükretmeli”, “Bir apartmanın giriş katından 8. katına kadar çıkacak olan asansör halvet ortamı oluşturur”, “Yatakta geçirilen her boş dakika, şehvete doğru kaymış bir dakikadır”, “Baharatlı yiyecekler, aşırı et tüketimi, cinsel şehvete uyaracak gazlı, kahve gibi, çay gibi, kakaolu içecekler bunlar şehvet uyandırıcı şeylerdir”...

Nurettin Yıldız, din adına ne zaman ağzını açsa cinsellikten, çocuklardan, kadınlardan bahsediyor. Her seferinde toplum ayağa kalkıyor.

Ama durun, bu kadar değil.

ERDOĞAN VE BAHÇELİ'NİN UYARILARI

Gayrı resmi tarikatlar raporunu hatırladınız mı? Dönemin Diyanet İşleri başkanı, rapordan bahsederken dini değil istihbari çalışma olduğunun altını çizmişti. Haklıydı da. Devlet, FETÖ krizinden sonraki tarikat pazarında yönünü bulmaya çalışıyordu.

İşte o raporu açıyorum. Yıldız’ın Suudi tedrisatından, Selefizme yakın görüşlerinden, kadın karşıtı söyleminden, dil ve üslup sorunundan, ilahiyat fakültelerine bile karşı olduğundan bahsettikten sonra şu cümle kullanılmış: “Özellikle kadın ve aile meseleleri ile şehvet gibi kavramları kamuoyunda tepki çekecek bir üslupla ifade etmektedir.”

Diyanet raporu, Yıldız’ın “suiistimale açık söylem” kullandığını yazmış. Elbette devlet diliyle yazıldığı için “provokasyon” diyememiş.

Dahası var.

Yıldız’ın toplumda infial yaratan fetvalarına hep muhalifler tepki gösteriyordu. Ancak başka bir koku alınmış olacak ki...

6 Mart 2018’de, Devlet Bahçeli, “meczubun biri” diye andığı Yıldız’ın kadınları hedef alan fetvalarını anlattıktan sonra, “Meselenin tuhaf yanı ise bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor” dedi ve ekledi: “Ne ara bu kadar sapık türedi?”

“Münferit” demeyin.

İki gün sonra kürsüye Erdoğan çıktı. “Aciz” diye andığı Yıldız’ın görüşlerinin dine zarar verdiğini söyleyen Erdoğan, Diyanet’e de köpürdü: “Hocalarımız ne iş yapıyorlar? Niye sessiz kalıyorlar? Sessiz kalıp bu alanı niçin bu adamlara kaptırıyorlar? FETÖ olayı da böyle oldu. Asıl konuşması gereken konuşmayınca meydan kime kaldı? FETÖ’ye kaldı.”

DEVLET'İN YILDIZ REFLEKSİ

Erdoğan’ın, Yıldız’a karşı adım atılması talimatı verdiği basına yansıdı. İşte o andan sonra devlet bir refleks gösterdi.

Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Danıştay başkanı, Yıldız için çok ağır konuştu:

“İslamla alakası yok. Bunlar cahilliktir, yobazlıktır, gericiliktir. Bunlar doğrudan topluma zararlıdır.”

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yıldız hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla soruşturma başlattı.

Diyanet de Erdoğan’ın açıklamasından bir gün sonra harekete geçti. Ali Erbaş, “sözde ilahiyatçı” diye andığı Yıldız için “Sözleri toplumumuzu rahatsız etmektedir” ifadelerini kullandı.

Üniversitelerin ilahiyat fakülteleri, Yıldız’a karşı bildiriler yayımladı. Hükümet medyasında Yıldız aleyhinde makaleler yayımlandı. Yıldız’ın Abdülhamit’i kızına piyano kursu aldırdığı için eleştirdiği, geçmişte Fethullah Gülen’i övdüğü, Mevlana’yı bile hedef aldığı konuşmalar gündeme geldi. Tarikat ve cemaatlerden, Yıldız’ın tasavvuftan değil, Vahhabi-Selefi ekolünden beslendiği açıklamaları geldi. Yıldız’ın yanıtı ise “yol ve köprü ile kalkındırır gibi görünürken ülkesini sömüren yalancı Firavun göndermeli konuşmalarıyla oldu.

BOĞAZİÇİ'NDEKİ ŞERİAT MESAJI

Daha da ilginç bir detay var.

Malum, El Kaide-IŞİD orijinli HTŞ terör örgütü, Şam’da iktidarı ele geçirdi. Örgütün kadısı Abdullah el Muhaysini’nin, 2018’de yayımladığı fetva sayesinde, grubun Nurettin Yıldız’ın eserlerinden beslendiğini okumuştuk. Fetva, akıllara FETÖ’nün işlediği düşünülen Rus Büyükelçi Karlov suikastını getirdi. Zira, Hürriyet’in haberine göre, tetikçi polis Mevlüt Mert Altıntaş, Yıldız’ın sohbetlerinde görülen bir isimdi. Zaten istihbarat örgütlerinin bulaştığı FETÖ ve cihatçı örgütlerin; Baas ve Rusya karşıtlığında birleştiğini, aradaki sınırın geçişken olduğunu, daha önce de defalarca görmüştük. (Örneğin Rus uçağının düşürülmesi krizi.)

Kısacası...

Çok değil, 7 yıl önce, cumhurbaşkanından Diyanet’e kadar devletin bütün kurumlarıyla karşısına aldığı, provokatör ilan ettiği, herkesi protesto için göreve çağırdığı bir isimdi Nurettin Yıldız. Arkasına bir grup militanı alıp Boğaziçi’ne gelmesi, kalabalık grubun elini kolunu sallayarak Boğaziçi’nde laikliğe karşı “yaşasın şeriat” sloganları atarak kalkışmada bulunması, buna hiç kimsenin müdahale etmemesi, büyüyen olayların sonunda protestocu 97 öğrencinin gözaltına alınması... 19-20 yaşında öğrencileri dövmek-hapsetmek kolay, haberi göründüğü haliyle okuyup geçmek de... Ancak Lozan’dı, 1924’tü, anayasaydı derken; “zamanlaması manidar” görünen bu provokasyonla, birileri sanki bütün ülkeye bir mesaj vermeye çalışıyor gibi. İstanbul valisi ve Boğaziçi rektörü; basmakalıp açıklamaların ötesine geçip, yaralanan polislerimizi kalkan yapmaktan vazgeçip, göstere göstere gerçekleşen provokasyona dair iki kelime ederlerse ne olduğunu anlarız!

İnsan görünenin ötesine gözleriyle değil, aklıyla geçer.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025