Yangın söndüremeyen bir yalakalık öyküsü
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Yangın söndüremeyen bir yalakalık öyküsü

05.08.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Muğla’nın Milas ilçesi Hisarbaşı Mahallesi sakinlerinin yıllar süren şikâyeti vardı. Biraz tuhaf ama evleri titriyordu. Titremeye bir gürültü de eşlik ediyordu. Şüphelendikleri müstakil eve giren çıkan da belli değildi. Ev sahiplerine ilişkin de efsaneler dilden dile dolaşıyordu. Evinin altında tarihi eserlerin gömülü olduğuna inanan adamın şüpheli ölümü, evin yıllar sonra ederinden çok yükseğe satılması, anlatılan define hikâyeleri, eve gelip giden yabancı plakalı araçlar... Elbette vatandaşlar yaşananlar için defalarca ihbarda bulundular. Gelgelelim, polis yıllar süren titremenin nedeniyle ilgili hiçbir şey bulamadı!

Ancak 2009 yılına gelindiğinde, bir muhbirin her şeyi anlatmasıyla mesele gizlenemez oldu. Evin altında yıllarca kazı yapılmıştı. 2010’da operasyon yapıldı. Ortaya çıkan şey inanılmazdı. Pers İmparatorluğu döneminde Karia’yı (bugünkü Muğla civarı) başarıyla yöneten Vali (Satrap) Hekatomnos’un anıtmezarı buradaydı. Üzerine leyleklerin yüzlerce yıldır yuva yapmaları nedeniyle halkın “Uzunyuva” dediği bölgedeki sütunun da bu anıtmezarın parçası olduğu anlaşıldı. Hekatomnos mezarı, dünyada son yılların en büyük arkeolojik buluşuydu. 

Definecilerin bir kısmı yakalandı, tutuklandı, bazıları sadece yüz liralık, bazıları kısa süreli sembolik hapis cezalarıyla kurtuldu. Ancak hemen herkese göre yakalananlar küçük balıktı. Zira soygun yıllarca sürmüş, mezarlıkta gömülü hazineler çoktan yurtdışına götürülmüştü. Polis operasyon yaptığında lahitlerdeki altın varakları kazımaya, mermerleri parçalamaya çalışan küçük hırsızlar kalmıştı. Mermerlerdeki tarihi resimler de mahvolmuştu.

Yıllar süren titremenin nedeni evin içinde iş makineleriyle yapılan ve 12 metreye ulaşan kazıydı. Nasıl oluyorsa, devlet görevlilerinin gözü önünde bu yapılabilmişti! Dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, soygun yapılan eve kadar geldi. Hem Türkiye’nin hem insanlığın ortak mirasının çalınmasında, bazı kamu görevlilerinin de parmağı olduğu imasında bulundu. 2400 yıllık eserden büyülendiğini, hayatında böylesini görmediğini söyleyen Günay, “Soygunun çok bilimsel çevrelerden ekonomik destek de alınarak yapıldığını anladık” dedi, “Büyük bir organize hırsızlık vakası” dedi, “İçişleri Bakanlığı müfettişleri de olaya el koyarlarsa iyi olur” dedi... 

Peki, bugün ne oldu?

TURİZM BAKANI AKP İÇİN GELSİN!

2019 yerel seçimlerine doğru giden günler. Bir pastanın etrafında yapılan kutlama gibi. Bir sürü adam hoparlörü açık telefonun etrafında toplanmış. Cumhurbaşkanı’nın aramasını kutluyorlar. Erdoğan, devlet başkanı şapkasını çıkarmış. AKP Genel Başkanı olarak konuşuyor. CHP’de aday yapılmayınca AKP’ye geçen Barış Saylak’ı kutluyor. Bundan sonra yapılacakları anlatıyor. “Bilgisayarının köşesinde hâlâ CHP’nin amblemi duruyor, onu hemen sil” diye başlıyor. 

Elini öpmeye gelmek istiyorum Ankara’ya” diye devam eden, “büyüksün reisim büyük” diye yumruğun havada bittiği konuşmada, çiçeği burnunda AKP’linin Cumhurbaşkanı’ndan istedikleri var. “5 tane yatırımcı bakanımı burada istiyorum” diye başlıyor. Milas’ın tarih ve turizm kenti olduğunu hatırlatıp “Kültür ve Turizm Bakanımızı istiyorum” diye devam ediyor. Neden olduğunu da açıklıyor: “Hekatomnos mezarı var, ne yazık ki yarım kaldı, onunla ilgili söz versinler yeter”.  

İşte Saylak’ın bahsettiği mezar, 2010’da soygunculara göstermelik operasyonla fark edilen o mezar. Yani aradan 10 yıl geçmiş, ama devlet soyguncular kadar hızlı çalışamamış!

BAKAN, AKP İÇİN MİLAS’TA

Konuşmanın devamında Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı’nın “dışarıdan” olduğunu, bu nedenle seçim çalışmalarına katılamadığını söyledikten sonra “Onlar artık perde arkasında katılacaklar” diye bulduğu çözümü de açıklıyor. 

Dönemin haberlerini açıp bakıyorum. Gerçekten de “Büyük Reis”, Saylak’ın istediğini yapmış. Kültür Bakanı’nı “perde arkası”ndan çalıştırmış. Seçime sayılı günler kala, 13 Mart 2019 tarihli Anadolu Ajansı Haberi Kültür Bakanı’nın Milas’a, Hekatomnos Mezarı’na geldiğini haber veriyor. “Hekatomnos kral mezar alanı çok önemli bir değer. UNESCO Kalıcı Miras Listesi’ne de girebilecek adaylardan biri, o yüzden de desteklenmesi lazım” diyen Turizm Bakanı, anıtmezar için projelerini de açıklıyordu.

Bu kadar değil...

Saylak, Erdoğan’dan konuşmada, seçim kazanmak için “bakan doğalgazı” da istiyordu. 6 Aralık 2018 tarihli haberler bu merakımızı da gideriyor. AKP Milas adayı Barış Saylak ile poz veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milas doğalgaz projesinin hazır olduğunu, çok yakında çalışmanın başlayacağını açıkladı. 

Sözler verildi, arkadan çalışmalar yapıldı. Ama olmadı. Erdoğan’a “Namus ve şeref sözü veriyorum, 1 Nisan’da Milas’ı getireceğim” diyen Barış Saylak, devletin seferberliğine rağmen seçimi kaybetti.

ORMAN MÜDÜRÜ OLDU

Geçen pazartesi akşamı Halk TV’de, Sözüm Var programına, Milas’ın CHP’li belediye başkanı bağlanmıştı. Cumhurbaşkanı’nın ve bakanların, günler süren Milas yangınında, kendisiyle temasa geçmemesinden yakınıyordu. Konuşması bitince, iki yıl önceki rakibi Saylak’ın şimdi nerede olduğunu anlattım. Erdoğan, seçimi kaybeden Saylak’ı, veteriner olması sebebiyle olacak, Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü yapmıştı. Milas’ın da Bodrum’un da Marmaris’in de, kısacası bütün Muğla’nın ormanları, “büyüksün Reisim büyük” diyen, “seçim kaybeden AKP’li”ye bağlanmıştı. Belediyede veterinerlik, nikâh memurluğu, mezbaha sorumlusu görevlerinde bulunan, “Büyük Reis” dedikten sonra kariyer sıçramasıyla İl Tarım ve Orman Müdürü olan Saylak, günler süren yangını “söndüremeyen” yöneticilerden biriydi. 

CHP’den AKP’ye geçip aday olan Saylak’la izleyenlerin yüzünü kızartan konuşmayı yapan Erdoğan, CHP’li mevcut başkanla bir doğal afet sırasında bile konuşmamıştı. Bu da Erdoğan’ın bütün milletin cumhurbaşkanı değil, sadece bir siyasi görüşün başı olduğunun da açık örneğiydi. Erdoğan’ı bile utandıracak şekilde övmesi sayesinde Saylak, ülkenin en güzel ormanlarının başına yönetici yapılmıştı. Bu da devrin çürümesinin açık bir sembolüydü.

HIRSIZLIK ALETLERİ SERGİDE

Hekatomnos Mezarı mı? 

Soyulmuş haliyle bile dünyayı hayran bırakan, arkeolojide yüzyılın keşfi sayılan, klasik çağın zirvesi anıtmezar çalışması, AKP Milas’ta seçimi kaybettikten iki yıl sonra bile bitmedi! Haliyle, Doğulu bir ülkenin ileri görüşlü yöneticisi olarak bilinen Hekatomnos’un yaşamının dönemeçlerinin resimlerini millet göremedi. 

Yıllar süren çalışmalara, Türk bilim adamları yetişemeyince, dünyaya “help me” denilerek, uluslararası bilim adamları Türkiye’ye çağrıldı.  

İskoç polisi, Edinburg’da mezardan çalınmış altın tacı yakalayıp Türkiye’ye gönderdi. Ama çalıntı eserlerin satış fotoğraflarında kolu gözüken, beyaz gömlekli, anahtarlığına akbil takmış, arkeoloji bilgisi derin “yerli hırsızlar” yakalanamadı. 

Yine de ibret olsun diye, soygunda kullanılan silindirik karot çekirdeklerinin, İngiliz anahtarlarının, boruların anıtmezarın bir köşesinde sergileneceği açıklandı. Evleri titreyen halkın, siyasetin, bürokrasinin, soygunun birbirine karıştığı bu öyküde, paha biçilmez mirasa, bu dönemin katkısı hırsızlık aletleri ve yanmış ağaçlar oldu. 

Ne diyelim, Ey Karia ahalisi titre ve özüne dön!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025