CHP mutlu değil Sayın Kılıçdaroğlu...

CHP mutlu değil Sayın Kılıçdaroğlu...

09.07.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sayın Kılıçdaroğlu, CHP örgütü ve muhalefette güçlü ses arayan yurttaşlar, en görkemli kurultayı beklerken, siz tersine, hem de korona döneminde, neredeyse seçilecek liste dışında kimsenin katılamayacağı bir kurultayı, itirazları yok sayarak toplama niyetindesiniz. Bu, büyük bir hayal kırıklığı...

Sayın Kılıçdaroğlu, demokrasi arayan yurttaşlarımız hiç kimseye göbekten bağlı değiller. Samimi insanlar, doğrularınızı alkışlar, yanlışlarınızı eleştirir. Örneğin, Gezi hiç yaşanmamış gibi Cumhurbaşkanlığı’na Ekmeleddin İhsanoğlu’nu önerdiğinizde, ihraç tehditleri ile partide muhalefeti susturmaya çalıştığınızda ya da kurultayı örgütsüz, halksız, onur üyelerini dışlayarak, alelacele toplamaya çalıştığınızda, tabii ki eleştiriliyorsunuz. Tüzükte yer alan bir hakkı kim, hangi gerekçeyle iptal edebilir? Öte yandan, Ankara’dan İstanbul’a Adalet Yürüyüşü’nü başarı ile gerçekleştirdiğinizde, büyük şehirlerde ve birçok noktada yerel seçimleri doğru adaylarla kazandığınızda, iktidara kanıtlı eleştirileri doğru üslupla yaptığınızda da sizi alkışlıyorlar. Kimseden size biat etmelerini beklemeyin, buna alışın.

Ne umutlarımız vardı, bir bilseniz!

Sayın Kılıçdaroğlu, kaset krizi sonrasındaki kaosta, Sayın Önder Sav kurultayda oybirliği ile başkanlığa gelmenizi sağladı. Mutlu olduk, sizden beklediğimiz çok şey vardı. Özellikle canlı yayınlarda, yolsuzlukla mücadele tartışmalarında, son derece başarılı sınavlar verirken daha yakından tanıdık. Sempatik, mütevazı kişiliğinizle öne çıkıp güven verdiniz.

Hatırlarsınız ki, 2003’te CHP Genel Başkanlığı’na aday olduğumda, kurultay sürerken dünyada görülmemiş şekilde, seçime iki saat kala tüzük değiştirilmiş, yarış engellenmişti. O günlerde, tam bir yapısal demokratik devrim sözü vermiştim. Mantık çok sadeydi: Yozgat belediye başkan adayını Yozgatlı CHP’li üyeler seçsin; Beşiktaş ilçe başkanını Beşiktaş CHP üyeleri; Diyarbakır milletvekili adaylarını bu ilin üyeleri seçsin. Böylece kimse adaylıklar için araya insan koymaz, genel merkezin önünde adeta yalvarır gibi bekler duruma düşmez. Herkes kendi gücüyle seçilir, şikâyet kalmaz.

Bu konularda sizden çok ümitliydik. 2010 yılında bütün bu anlattıklarımı “demokratik devrim tüzüğü” olarak yayımlayıp ilk size getirdiğimde (henüz grup başkan vekili idiniz), nedense sizin bu projeyi daha da geliştirerek CHP’yi uçuracağınızı sanmıştık.

Beklediklerimiz pek gerçekleşmedi. Öncelikle, genel başkan olduktan sonra, CHP’nin 20. yüzyıldaki rolünü iyi bilmediğinizi gördük. Ayrıca, eşitlikçi ve demokrat tüzük yaklaşımı, anlaşılan sizin kişiliğinize çok uzaktı. Her ne kadar, tüzükte yer alan kadın ve gençlik kotalarını uygulamaya kalkışmış olsanız da kesinlikle bu sonuçlara ulaşacak gerçek sıralara kadınları ve gençleri yerleştirmediniz. İl veya ilçe başkanları, ne atanmaktan ne azledilmekten kurtulabildiler! Ayrıca Ercan Karakaş’ın, Sabri Ergül’ün, Erol Tuncer’in, Hasan Fehmi Güneş’in de yıllardır bu partide verdikleri “parti içi demokrasi” mücadelesi sizi pek etkilememişti. Belki o dönemleri de iyi bilmiyordunuz. Siyasete, 2002’de 54 yaşındayken geç girmeniz hafifletici bir neden olabilir mi bilmiyorum ama bana öyle geliyor ki insan CHP liderliğine oturuyorsa, partinin tüm geçmişini ve demokratik mücadele süreçlerini yakından tanımak için yoğun çaba harcar.

Parti, bu dışlanmayı hak etmiyor

Kurultaya döndüğümüzde, durum tatsız bir hale geliyor Sayın Kılıçdaroğlu. Geçen hafta, CHP kurultayının neden bu şekilde yapılmaması gerektiğini gündeme taşımıştım. Halkın, örgütün ve onur üyelerinin coşkuyla katılamadığı, beyin fırtınası yaşanmayan bir kurultayda, kendi belirlediğiniz isimleri seçtirerek belki her kararınızın oybirliği ile kabulünü sağlayacağınız bir parti meclisi elde etmiş olacaksınız. Ama ne kitlelere umut aşılayabileceksiniz ne de örgütü, gençleri veya parti büyüklerini dinleyebileceksiniz.

Sayın Kılıçdaroğlu, bu partinin geleneğinde, Atatürk ve İnönü, Meclis’te, kongrelerde, kurultaylarda her üyenin konuşmasını sonsuz bir dikkatle dinler ve not tutarlardı. Fakat, aynen Sayın Baykal gibi, sizin de katılımcı konuşmaları dinleyerek değer vermek ve sonra onları yanıtlamak gibi bir alışkanlığınız hiç yok. Ayrıca parti meclisi adaylarının delegelerden imza alamadıkları, genel merkezin imza verdirmediği konusunda duyumlar ortada dolaşıyor. Bunlar doğru mu? Sizin hazırlayacağınız 80 veya 104 kişilik liste dışında, çok az kişiye adaylık için imza verileceği doğru mu? Sonuçta çarşaf listeyle kurultaya gidilse bile genel başkanın anahtar listesi ve bu süregelen imza baskısı, zaten blok listeden başka ne anlama gelebilir?

Sayın Kılıçdaroğlu, ülkede her an ifade özgürlüğü ile ilgili sorunlar yaşanıyor. TELE 1, Halk TV ve Cumhuriyet gazetesi konuları malumumuz. Sosyal medya kapatılma tehlikesi yaşıyor. Evvelsi gün Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ı hapse atmak için dava açıldı. Yandaş medya bildiğiniz gibi. Bunların ortasında anlaşılmaz şekilde “CNN Türk’e çıkma yasağı” getirdiğiniz partililerinize, şimdi de “kurultaya gelme, orada bile konuşma” demiş oluyorsunuz! Bu arada bize hiç yer vermeyen başka kanallarla aranız gayet iyi! İnsanlar baskılardan bıkmış şekilde CHP’de nefes ve umut ararken, bu dışlayıcı tavırlarınız sizce alkış alıyor mu?

Partide demokrasi mücadelesi veren bir başka değerli arkadaşımız Umut Oran, il ve ilçelerde tek adaylı kongrelerin teşvik edildiğini, divan başkanlarının bile genel merkezden belirlendiğini, kongrelerde hiçbir güncel konu konuşulmadığını ve kurultayın da açılış-seçim-kapanış mantığıyla şipşak bitirilmek istendiğini, parti tabanının kendisini “yalnız bırakılmış, hırpalanmış, değersizleştirilmiş hissettiğini” vurguluyor.

Covid’in adeta yeniden bir patlama denediği şu günlerde, 11 Temmuz günü için ilan edilen kadın kolları kurultayı tehir edilmişken ve doktorlar her gün, özellikle Ankara için yeni ikazlar yayımlarken, bu dayatmanın gerekçesi nedir Sayın Kılıçdaroğlu, aceleniz nedir? Parti neden yangından mal kaçırırcasına kurultayı toplamaya çalışıyor? Ölümler yaşansa, sorumluluğu kim üstlenecek?

Bu soruların yanıtını bilmek, demokratik beklentileri tavan yapmış halkımızın da kuşatma altına alınmaya çalışılan CHP örgütünün de hakkıdır!

Sayın Kılıçdaroğlu, ortada dolaşan tüm iddialara karşılık “CHP ancak kendi kökünden çıkacak bir adayla Cumhurbaşkanlığı seçimine girecektir” cümlesini de sizden bir türlü duyamıyoruz! Çeşitli şaşırtıcı atamaların zaten örgütü çok üzdüğü bir dönemde, bu kurultayı yapay zorlamalarla gerçekleştirmeyin Sayın Kılıçdaroğlu, erteleyin ve büyük bir alana taşıyın. Bu partiye lütfen daha fazla zarar verilmesin.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025