Okuyucu bastırıyor.

Hidayet’i yazsana.

***

Yazalım peki.

***

Başbakan Davutoğlu’na dendi ki;

“Miadın doldu, yeni Başbakan bile belli oldu, ‘seçin’e gidiyoruz, sen aday olmuyorsun, arkadaşlara ‘Binali beyi seçin’ diyeceğiz, onlar da seçecek”

Davutoğlu el mecbur peki dedi.

Binali Bey tek aday kaldı.

***

Başbakan’ın ‘başbakan’ seçilmesi için genel kurul toplandı.

Üyeler üşenmediler, gittiler, tek tek oy kullandılar.

***

Üşenmediler.

Oyları tek tek saydılar.

***

Başbakan, 1.400 küsür kişinin katıldığı genel kurulda ‘GEÇERLİ’ olan ‘1 OY’un hepsini aldı.

1 oy’la başbakan seçildi.

***

Başbakan, 1 no’nun hazırlayıp gönderdiği bakanlar kurulu listesini eline alıp 1 no’ya sunmaya gitti.

1 no kendisine sunulan kendi kurduğu kabineyi inceledi.

Onayladı.

Başbakan halktan biri gibi diyorlar, aynen öyle valla, yeni kabinede tam olarak kim var kim yok ‘halk’la aynı anda öğrendi.

***

Ülke de bi tuhaf..

Binali bey hakem olsa, ligin bir maçına atansa, millet ayağa kalkar.

Bu ne rezalet, bu maça, bu hakem atanır mı filan der.

Başbakanlığa atandı.

Tık yok.

***

Türkçesi;

1 no hariç herkes aynı torbada.

Başbakan, bakan, başkan, vs fark etmiyor.

Miadı dolan gidiyor.

Saray’a en yakın olan geliyor.

Basket de Yıldırım Demirören’ini buldu.

Saray’a bağlanıyor.

***

Nolur peki bundan sonra?

Hiç.

Zeten İzlanda maçında stoperde Demirören kanatta Gümüşdağ oynasa şaşırmayacak hale gelmişiz.

Kendisi çoktan dizi olan dünyada reyting rekorları kıran millet yine her gece dizi seyretmeye devam eder.

Arkadaşlar yine turuncu formalarını giyip, kanka İbb’cileri, Saray’a yakın TV’cileri, eski topçudan devşirme yorumcuları çağırıp Anıtkabir’de yeni açıldığı söylenen halı sahada hep beraber top oynarlar.

Kanka tv verir.

Kanka yorumcu yorumlar.

Maaile dopingçi kankalarının başkanlığı’nı kutlarlar.

***

Bitmedi..

Milli takım için de 1-2 şey yazalım.

Bulunsun.

***

İktidar onayı'yla her TV’ye, gazete’ye serpiştirilen ‘top yorumcuları’nın, İzlanda maçı sonrasındaki hali insanı hüzünlendiriyor doğrusu.

***

Bak arkadaş;

İBB’ye çaycı, bahçevan atanırken gösterilen titizlik, federasyona başkan atanırken gösterilmediğinde, kulübünü UEFA’lık edenlere, İbb’cilere futbol emanet edildiğinde Saray’la aran bozulmasın, suyun kesilmesin diye gık’ını çıkarmadıysan şimdi de çıkıp haybeden konuşma.

Ağlama!

***

Konuya gel önce.

Esas konuya..

Konu milli takımın kaybetmesi filan değil.

***

Konu milletin tek takımının ilk defa dibine kadar siyasete bulaştırılması, ruhunu, benliğini, kimliğini arkasındaki milletin yarısı’nı kaybetmesi..

***

Önce konuyu anla.

Konu formanın turkuaz, milli takımın marşının mehter olması da değil.

Konu TC’nin mili takımının iktidarın Osmanlı politikalarına fena halde alet edilmesi..

Siyasi obje haline getirilmesi.

Sorumlularının buna göz yumması.

Milletin de takımından nefret eder hale gelmesi.

***

Bırak, beki, stoperi de bunları konuş.

***

Ülkenin spor medyası havuz, Trt , Tmsf, kanka TV’ler tarafından istihdam edilmese..

Ülkede spor yazarı olsa..

Bugün futbolu yönetenlerden “niye kötü oynuyorsunuz diye değil, koca milli takımı ne hale getirdiniz, bu işlere niye sokuyorsunuz” diye hesap sorardı.

***

Hıncal abi geçenlerde Tff başkanını yetkisiz bulup Başbakan’a soruyor; “Milli ruhu sergileyen kırmızı beyazın hem de Yenikapı günlerinde unutulması, unutturulmaya çalışılmasının sebebi nedir?”

***

1- Saray’a sormalı, başbakana değil, o ne kadar yetkili?

2- Bu işlerin temeli Euro 2008’de atılmaya başlandı, 8 yıl geç uyanmış, sormuş.

Good morning!

***

Son kez yazalım..

Bizim gibi ülkelerde, hele her gün şehit verilen böyle günlerde milli forma sadece bir forma değildir.

Önce bunu öğreneceksin.

Sonra ne giyeceğini bileceksin.

Futbol oynamayı bilmesen de olur.

***

İşte İzlanda’da gördük ki; gelmiş geçmiş en gayri milli takım sonunda tam da ülkesi gibi olmuş.

Tatsız, tuzsuz, ruhsuz, vizyonsuz, huzursuz, mutsuz, umutsuz...

Ve de...

Kumpas, entrika, dedikodu dolu, herkesin birbiri ardından attığı, tuttuğu, bölünmüş, paramparça bir takım olmuş.

Emeği geçenleri kutlarız.

***

Nokta.