Celal Üster

İyem’in kadınları nereye bakıyor?

16 Eylül 2015 Çarşamba

Nuri İyem’in 100. yaşı Evin Sanat Galerisi’ndeki dev bir sergiyle kutlanırken, o iri gözlü Anadolu kadınlarının bugün nereye, kimlere baktıklarını düşünüyorum.

Birkaç ay önceki Körün Taşı yazılarından birinde, pek çok yazar ve sanatçımızın doğumunun 1915’e rastladığına değinmiştim. Bir yandan İtilaf Devletleri’ne karşı Çanakkale Savaşı’nın verildiği, ama bir yandan da Ermeni kardeşlerimize uygulanan kıyımın yaşandığı o 1915 yılında dünyaya gelenler, artık hayatta olmasalar da, bu yıl 100 yaşındalar.
Kimler yok ki aralarında! Aziz Nesin, Melih Cevdet, Haldun Taner, Azra Erhat, Cihat Burak, Şevkiye May, Mina Urgan, Cahit Irgat, Selim Turan...
Ve 1941’de, daha 28 yaşındayken Selim Turan’la birlikte Yeniler Grubu’nun o meşhur Liman Sergisi’ne katıldıktan sonra dönemin tek parti iktidarının baskılarına uğrayan Nuri İyem...
İyem’in 100. yaşı, bugün Evin Sanat Galerisi’nin Bebek’teki mekânında açılacak çok geniş kapsamlı bir sergiyle kutlanıyor.
“Nuri İyem 100 Yaşında/ Portre” sergisi, onun 70 yıla yakın sanat uğraşı boyunca ürettiği ikonlaşmış denilebilecek portrelerinin yanı sıra daha önce sergilenmemiş yapıtlarını da içeriyor.
İyem’in portreleri deyince, akla hemen o hiç vazgeçmediği kadın portreleri geliyor kuşkusuz. Ben hep, İyem’in Anadolu kadınlarının o iri gözleriyle nereye, kime baktıklarını düşünmüşümdür. Bize bakar gibi görünseler de, gerçekte kendi içlerine, kendi kadınlıklarına baktıkları geçmiştir aklımdan.
Oysa o resimleri şimdilerde izlediğimde, bizim halimize bakıyorlarmış duygusuna kapılıyorum. Kimi zaman dirençli, kimileyin hüzünlü, Türkiye’yi seyrediyorlar sanki.
Ülkemizde son yıllarda gittikçe artan kadın cinayetlerini basının abarttığını söyleyenlere bakıyorlar...
İstanbul AKM’yi yıllardır yok olmaya terk edenlere bakıyorlar...
Gezi Direnişi’ni yaratan gençleri biber gazıyla, panzerle ve kurşunlarla bastırmaya kalkışanlara bakıyorlar... Hrant Dink’in devlet içindeki gerçek katillerini gizleyenlere bakıyorlar...
İlhan Koman’ın “Akdeniz” heykelinin kolunu kıranlara; “Böyle sanatın içine tükürürüm” diyenlere; bale sanatını “belden aşağı”, heykeli “ucube” ilan edenlere; Adana’daki Tango Festivali sırasında tangoya “ayakta zina” diye sövenlere bakıyorlar...
İdil Biret’in Topkapı Sarayı’ndaki konserini basanlara destek veren birini, Türkiye gibi uygarlıklar beşiği bir ülkeye Kültür Bakanı yapanlara bakıyorlar...
Sözün özü, Ferit Edgü’nün deyişiyle “kendini sultan sanan” cahillere bakıyorlar...
Göz kesilmişler, bakışlarından şaşkınlık ve hüzün eksik olmasa da, dimdik, dosdoğru bakıyorlar, tanıklık ediyorlar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları