Gerçeğin yokluğu
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Gerçeğin yokluğu

12.04.2025 10:10
Güncellenme:
Takip Et:

“Kendini gerçekleştiren kehanet”, post-truth (hakikât sonrası) çağının en önemli getirilerinden. 

Bireylerin ve toplulukların bir durum veya olgu hakkında karar verirken veya o durumu, olguyu algılarken yaşadıkları sürecin gerçek bilgilere değil de inançlara veya baskın söylemlere dayandığı bu süreç kendini gerçekleştiren kehanetin ortaya çıkması için gerekli ortamı sağlıyor.

Türkiye gibi geleceği ile ilgili karar aşamasında olan ve karar vermekte de zorlanan birçok ülke için kendini gerçekleştiren kehanet sık sık karşılaşılan bir bölüm sonu canavarı gibi.

“Silivri şimdi soğuktur.” Neredeyse Gezi olaylarından beri sosyal medyanın gündeminde olan kimi zaman tehdit kimi zaman mizah amaçlı olarak kullanılan bu cümle Türkiye’de korku algısının nasıl biçimlendiğine, muhalif toplulukların üzerinde nasıl bir korku duvarı inşa edildiğine iyi bir örnek.

Adım adım kendini büyüten bir “Silivri” metaforu ülkenin üzerinde bir kara bulut gibi dolaşıyor. Bu karanlıktan en az çekinenlerin gençler olması oldukça önemli. Onlar geçmişe o kadar hakim değiller ve doğal olarak adım adım büyüyen korku duvarı onları o kadar korkutmuyor.

Bu yüzden eyleme katılıp demokratik protesto hakkını kullanan onlarca gencin tutuklanması “bihaber” oldukları veya büyükleri kadar ciddiye almadıkları Silivri korkusunu kendilerine hatırlatmakla ilgili olabilir.

Sırf kendileri değil tabii. Başına gelenleri anlatacakları yaşıtları, arkadaşları, onlar için endişelenen aileleri bir daha ki eylemde onlara ne diyecek? 

Bir kere ölen, ölmekten korkmaz ama yakınının ölümünü görenler için ne kadar korkutucu ve üzücüdür. Kendini gerçekleştiren kehanet de bunu kullanır.

BELİRSİZLİK VE GELECEKSİZLİK

Bir şeyi protesto etmek için bir araya gelen yurttaşlar eğer haklarını koruyacak bir hukuk düzeni yani gerçeği güvenilir kılan bir sabitten mahrumlar ise gelecekleri belirsizdir. Geleceksizlerdir. 

Bu durumda, olasılıklar kendilerini üretmeye başlar. En baskın olasılık en korkutucu olandır, en çok o dile getirilir, farklı biçimlerde kimi zaman kaygı kimi zaman mizah yoluyla yeniden üretilir.

Bundan güç sahipleri habersiz midir? Elbette değillerdir. Hele sosyal medya ile her duygu ve düşüncemizin büyük bir veri olarak yayıldığı bir devirde…

İnternette paylaşım yapan hemen herkes kişisel verilerinin güvende olmadığından şikâyetçi oysa sizi izleyenler için öznel varlığınızdan çok davranış ve eğilimlerinizle oluşan kategorik topluluk hareketleriniz önemli.

Çünkü ortak davranış ve eğilimler bir topluluğun sonraki adımı, adımları için çok sayıda veri içerir. Bu veriler bir gelişmenin sanki kendiliğinden yaşanmışçasına oluşmasına zemin hazırlar.

Korkularınız ve korkularınızın güdülediği diğer duygular başınıza geleceklerin kahini haline gelir.

Bu yöntemler sırf toplum psikolojisini manipule etmek için kullanılmaz. Para piyasalarında da sık sık uygulanır. 

Finansal anlamda sözü geçen birisi örneğin bir ekonomist, uluslararası fon yöneticisi veya büyük bir sermaye sahibi herhangi bir yatırım alanı hakkında olumlu veya olumsuz öngörüde bulunduğunda yatırımcılar bu öngörünün kesinlikle gerçekleşeceğini düşünür ve yatırım eğilimlerini o yönde belirler. Sonuçta söz konusu öngörü kendiliğinden gerçekleşmiş olur.

Dünya yakın zamanda görülmemiş bir değişim içinde. Artık diplomasinin nazik ve barışçıl dili uluslararası siyasette pek de geçerli değil. Trump’ın ve Putin’in başını çektiği yeni bir siyaset dili oluşuyor. Bu dil hem kurumları hem de kurumlar çevresinde oluşan kültürü değiştirecek. 

20. yüzyılın aparatları yavaş yavaş ortadan kalkarken bir sonraki adımda sıra kurumlara gelecek. Bildiğimiz her doğrunun alaşağı olabileceği bir dönemdeyiz.

Bu dönem yani hakikât sonrası çağı kahramanları, hainleri, doğruları, yanlışları değiştirilebilir, birbirinin yerine konulabilir kılıyor. Çünkü gerçekler topluluk inançları ve baskın söylemin gücüyle eğilip bükülebiliyor.

Böylesi bir dönemde asıl soru şu olmalı: Hakkını arayan kitleler dünyayı paylaşımcı bir düzene doğru dönüştürebilecek mi? Bunun yanıtını elbette zaman görünür kılacak.

Yazarın Son Yazıları

Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024
Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Devamını Oku
22.06.2024