Zenginler ve fakirler
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Zenginler ve fakirler

22.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Kadir Has Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi her yıl “Türkiye Eğilimleri” başlıklı bir saha çalışmasının sonuçlarını kamuoyu ile paylaşıyor. Pazartesi günü gazetemizde, söyleşilerini keyifle okuduğum İpek Özbey’in, proje koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Aydın ile bu rapor üzerine verimli bir söyleşisi vardı. Dikkatinizi çekmiştir.

Ben de her yıl özellikle bakmaya çalışırım bu rapora. Sosyal, ekonomik ve siyasal açıdan değişimin işaretlerini verir. Bu yılki rapor da hacimli; okudum ve ön açıcı olabileceğini düşündüğüm bazı verileri paylaşmak, yorumlamak isterim.

Dikkatimi çeken ilk veri, Türkiye’de bir kutuplaşma olduğunu söyleyenlerin bu kutuplaşmanın eksenine dair algılarındaki değişimle ilgili. Buna göre 2017’de Türkiye’de kutuplaşmanın laikler ve dindarlar arasında olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 52’ydi; bu oran 2019’da yüzde 43.5’e gerilemiş. Buna karşın, “kutuplaşma zenginle fakir arasındadır” diyenler yüzde 9.5’ten yüzde 20.5’e çıkmış. İki katın da üstünde bir artış. Veri bize iktidarın bugüne kadar epey işine gelmiş olan kültürel kutuplaşma ekseninin eskisi kadar geçerli olmadığını, buna karşın ekonomik ve sınıfsal karşıtlığa dair farkındalığın hızla yükselişe geçtiğini anlatıyor. İki yılda büyük dönüşüm. Yaşasın başkanlık sistemi!

Raporda yer alan bir diğer veri, “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir” sorusuna verilen yanıtlardaki değişimi sergiliyor. 2017’de “Türkiye’nin en önemli sorunu terördür” diyenlerin oranı yüzde 29’un üstündeydi, 2019’da bu oran yüzde 20’nin altına inmiş. Oysa “asıl sorun hayat pahalılığıdır” diyenlerin oranı yüzde 13.2’den yüzde 18.1’e yükselmiş. Bunu yüzde 16.8 ile “işsizlik” seçeneği izliyor. Yüzde 6.7’lik “ekonomik durgunluk” diyen kesimi de eklediğimizde, ekonomik sorunları birincil görenlerin oranının yüzde 45’e yaklaştığını anlıyoruz. Yani ekonomi ile güvenlik arasındaki temel sorun algılarında ibre ekonomiden yana dönüyor. Önümüzdeki süreçte siyasal gidişatı etkileyebilecek olan da bu dönüşüm.

Bölgelere göre sorunlar

“Türkiye’nin en önemli sorunu nedir” sorusuna coğrafi bölgeler hangi yanıtı vermiş, buna bakalım bir de. Marmara ve Ege, “hayat pahalılığı”; Akdeniz, “ekonomik durgunluk”; Doğu ve Güneydoğu “işsizlik”; İç Anadolu ve Karadeniz ise “terör” yanıtını vermiş.

Muhalefet partilerinin siyasal ağırlığının olduğu bölgelerde ekonomi, AKP ve MHP ittifakının önde olduğu bölgelerde ise güvenlik konusu birinci sorun olarak görülüyor. Ancak bu tablo, ülkeyi güvenlik kaygılarını canlı tutmaya dayalı bir siyaset tarzıyla yöneterek iktidarda kalmaya çalışan AKP ve MHP ittifakı açısından endişe verici ipuçları barındırıyor. Zira metropollerde iktidarın “güvenlik sorunu” söylemi inandırıcılığını yitiriyor. Muhalefetin ekonomik gündem aracılığıyla kurduğu hegemonyanın tabanı ise giderek genişliyor. İktidarın “ekonomi çok iyi” demesiyle tersine çevrilecek bir tablo değil bu. AKP-MHP ittifakı, kırsal nüfusun yoğun olduğu bölgelere sıkışmaya başlamış, bunun dışındaki bölgelerde temel sorunlara çözüm üretmek adına sözü kalmamış bir siyaset tarzını temsil ediyor giderek. Yerel seçimler bunun kanıtıydı; veriler daha da pekiştiriyor.

Demek ki son iki yıldaki değişim oldukça anlamlı. Yıllardır kültürel çatışma, dindarlık-laiklik gerilimleri ve güvenlik tehditleri üzerinden kitle desteğini canlı tutmaya çalışan iktidar koalisyonu, şimdi ekonomik sorunlar nedeniyle gündemi yönetmekte ve halkın hayatını iyileştirmekte zorluklar yaşıyor. Sınıfsal sorunlar yeniden yükseliyor; “sol-sağ bitti, sınıf mı kaldı?” söylemlerinin bu yeni sosyal tabloyu okuyup okuyamadığı ise ayrı bir tartışma konusu.

Son olarak vergi sistemine dair soruya verilen yanıta da değineyim. Halkın yüzde 84.5’i vergi sistemini adil bulmadığını belirtmiş. İşin ilginci, tüm partilerin seçmenleri bu konuda geniş bir uzlaşma içinde. AKP seçmeninin yüzde 74.8’i, MHP seçmeninin yüzde 78.4’ü, vergi sisteminin adil olmadığını düşünüyor. Muhalefetin “ekonomi kötü” demenin ötesine geçerek bir vergi sistemi tartışması başlatması için bundan daha birleştirici ve uygun zemin var mı? Öncelikle vergi politikalarındaki adaletsizliklere vurgu yapılmalı; alternatif bir vergi modeli, halka dokunacak örneklerle sunulmalı. İşsizlik, hayat pahalılığı gibi halkın yakından hissettiği her mesele, neredeyse her seçmenin üzerinde uzlaştığı vergi adaletsizliği olgusu üzerinden gündeme getirilebilir.

Bu verileri iyi değerlendirmek gerek özetle.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021