Kadınlara ve çocuklara yönelik cinayetler ve şiddet!

Kadınlara ve çocuklara yönelik cinayetler ve şiddet!

10.04.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cuma günü yine bir kadın korkunç bir biçimde katledildi:

Sinop’un Boyabat ilçesinde 38 yaşındaki kadın, üç ay önce boşandığı eski eşi tarafından, kemerle boğularak öldürüldü.

***

BİANET’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, erkekler Mart’ta en az 25 kadını öldürdü.

Ayrıca erkekler, kadınların yanında bulunan bir erkeği de öldürdü.

En az altı kadın “koruma” veya “uzaklaştırma” kararına rağmen öldürüldü.

15 kadın ev içinde, 10 kadın, işyeri, ormanlık alan, sokak, hastane gibi ev dışı alanlarda öldürüldü. 

İki kadını oğlu, bir kadını babası, bir kadını akrabası öldürdü.

19 kadını kocası, eski kocası veya sevgilisi öldürdü.

Erkekler yedi kadını ayrılmak istediği, iki kadını da ekonomik sorunlar için öldürdü.

Hukuki Süreç

Kadınları öldüren en az 26 fail vardı.

Sadece 20 fail tutuklandı.

***

Erkekler Mart’ta en az üç çocuğu öldürdü.

Bir çocuğu erken yaşta zorla evlendirilmek istendiği erkek, iki çocuğu da babası öldürdü. 

İstanbul, Edirne ve Ankara’da üç çocuğa babası şiddet uyguladı.

Malatya’da bir çocuk şüpheli şekilde hayatını kaybetti.

Hukuki Süreç

Çocukları öldüren iki fail vardı. Biri tutuklandı, biri intihar etti.

***

Basına yansıyan bilgilere göre erkekler, Mart’ta en az üç kadına tecavüz etti.

Bir kadına kuzeni, bir kadına doktor, bir kadına da bindiği aracın şoförü tecavüz etti.

Hukuki Süreç

Kadınlara tecavüz eden üç fail vardı. Sadece iki fail tutuklandı. Bir failin hukuki süreci basına yansımadı.

Taciz

Mart 2022’de erkekler en az beş kadını taciz etti.

Erkekler, dört kadını sözlü ve fiziki yollarla taciz etti.

Hukuki Süreç

Kadınları taciz eden beş fail erkek vardı.

Sadece bir erkek tutuklandı.

***

Erkekler, Mart’ta en az 12 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti.

İki çocuğu öğretmeni, bir çocuğu patronu, bir çocuğu akrabası, bir çocuğu da okul çalışanı erkek istismar etti.

12 çocuk okul, sokak gibi ev dışı alanlarda istismar edildi.

(Benim notum: BİANET’in “istismar” sözcüğü ile gerçekten “istismar”ı mı kastettiğini yoksa, medya bu sözcüğü “tecavüz” yerine kullandığı için, aynı biçimde, tecavüzleri de içeren anlamda mı kullandığını bilmiyorum.)

Hukuki Süreç

Çocukları istismar eden 15 fail erkek vardı.

Sadece altı fail tutuklandı. 

***

Erkekler, Mart’ta en az 51 kadına şiddet uyguladı.

Erkekler en az altı kadına “koruma kararını” ihlal ederek şiddet uyguladı.

En az 41 kadına kocası, sevgilisi, eski kocası/sevgili şiddet uyguladı.

İki kadına oğlu, bir kadına da şoför şiddet uyguladı.

Erkeklerin 39 kadına şiddet uygulama bahanesi basına yansımazken, erkekler 12 kadına ayrılmak istediği, barışmak istemediği için şiddet uyguladı.

20 kadın kuaför salonu, işyeri, otobüs, ormanlık alan gibi ev dışı alanlarda, 27 kadın ev içinde yaralandı.

Hukuki Süreç

Kadınlara şiddet uygulayan en az 51 fail vardı.

Sadece üç fail tutuklandı.

***

Erkekler Mart’ta en az 93 kadını seks işçiliğine zorladı.

Seks işçiliğine zorlanan 36 kadın Türkiye vatandaşı değildi.

Seks işçiliğine zorlananlar arasında çocuklar da vardı.

Hukuki Süreç

Kadınları seks işçiliğine zorlayan 51 fail vardı.

35 fail gözaltına alındı, 12 fail tutuklandı.

Dört fail serbest bırakıldı.

***

Sevgili okurlarım, BİANET’in bu raporundaki bilgiler hakkında dikkatinizi çekmek istediğim ilk nokta, bu sayıların sadece medyaya yansımış olan olayları yansıttığı:

Yani gerçek sayılar çok daha fazladır.

İkinci olarak dikkat edilmesi gereken nokta, cinayet ve şiddet olaylarının önemli bir bölümünün, aile içi ve/veya ilişki içi cinsiyetçi şiddet ve cinayeti içerdiği:

Sanıyorum, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması bu konudaki şiddetin artmasında önemli bir neden oldu.

Üçüncü olarak da hatırı sayılır sayıda failin, bu işlerden yakayı sıyırdığına dikkat edilmeli:

Çünkü “kadını değersizleştiren erkek egemen feodal kültür”, toplumun bütün kurumlarına, güvenlik güçlerine ve yargıya bile sinmiş!

Ne yazık ki, aile ve ilişki içi cinayetler ve şiddet, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede tek imza ile çıkılmasından sonra daha da vahim boyutlar kazanmış görünüyor!

Yazarın Son Yazıları

Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025