Özür, yüzsüzlük, yetmez ama evet!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Özür, yüzsüzlük, yetmez ama evet!

06.08.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Afşar Timuçin, “Aydın kimse geleceğe bakmak, onu kurmakla yükümlüdür” derken sorumluluğumuzun altını çiziyordu. Geçmişe özlem duyarak yaşamanın bir tür zaaf, hastalık olduğunu ekliyordu. “Tarih ne işe yarar?” tartışmasını da ileri taşıdı. Tarih, geçmişle ilgili bir disiplin sanıldıkça anlamı, önemi kavranamaz. Uygar insan, geçmiş toplumsal/bireysel yaşantılardan sonuç çıkarmayı becerir, buna göre gelecek hayali kurar, peşinden gider. Bu bilinç elbette sağlam ideolojik tutumla mümkündür. Hiçbir köke yaslanmayan karmaşık bilgiler savrulmayı engellemez.

***

Geçen gün şair Haydar Ergülen’in AKP’li yıllarda siyasal yanılgı içinde bulunanlar için çağrısını okudum. Buna göre, AKP iktidarının değirmenine su taşıyan herkes “özür dileyerek” toplumsal barış sağlanacak, geniş cepheli muhalefet hareketi başlayabilecekti. Geri kalmış toplumlarda “özür” eksiklik, zaaf olarak görülür. Güç bir eylemdir. Oysa yanlış yaptığını bilmek için eleştirel bir göz gerekir, ancak bu yolla kişi gelişir. Yanılan, yanlış yapan kimse özür dilerse iyi olur. Peki, bu eylem ne işe yarar? Özür dileyenin ruhunu sağaltması dışında da işlevi olması gerekmez mi?

***

Bundan yirmi yıl sonra bir genç, gazeteci/sanatçı/kanaat önderi dedesine şu soruyu sorsa mesela: “Dedeciğim, sen demokrasiyi gerektiğinde binilen, uygun zamanda inilen tren olarak gören siyasal İslamcı harekete inanıp anayasayı, Meclis’i ortadan kaldıran halkoylamasında ‘yetmez ama evet’ demişsin, bu kadar saf mıydın?” Nasıl yanıt alır acaba?

Hadi Ergülen örneğinden gidelim, şair AKP çağrısıyla Alevi meselesine çözüm bulmak için yapılan toplantılara katılmış, şimdi “yanıldım” diyor. İyi de sadece Sivas 93’ konusunda bu siyasi hareketin takındığı tutuma baksaydı, o toplantıların amaçsızlığı ya da başka hedefe yönelik olduğunu görmez miydi? Hadi Ergülen “özür” dileyecek konumda diyelim, ya oradan vekil olan Alevileri ne yapacağız? Hem tarihçi hem zamanında sosyalist olan, Aleviler arasında gördüğü saygı ve sevgiyle öne çıkan vekil, “özür” ile sorumluluktan sıyrılabilir mi?

Devamı var; bugün sosyal medyadan bas bas bağıran eskiden solcu olup AKP’ye yamanan bakan “özür” ile paçayı kurtarabilir mi? Sadece AKM yıkım süreci bile yeter ideolojik tercihi anlamaya! Diyeceğim; herkesi aynı kefeye koyamayız, kuru bir özürle durumu geçiştirmek mümkün değildir. Yıkılan; kanla, emekle kurulan Cumhuriyettir. Ülke aydınlanmadan koptu, bilim yolundan ayrıldı, hukuk ayakaltına alındı. AKP’de vekil, bakan olmuş, bu çevrelerle ahbaplık etmiş kimseler “Ya biz de FETÖ konusunda kandırıldık” diyerek kefeni yırtabilir mi? Kincilik kötü elbette, özür dilenmelidir, ancak daha önemlisi sağlam özeleştiri verilmelidir.

***

İnsanların en çok adalete susadığı günlerden geçiyoruz. Siyasallaşmış mahkemeler her alanda teraziyi bozuyor. Elbette bir de vicdan ve akıl var. Unutmuyoruz, acı çekiyoruz. Sivas yanmaya devam ediyor, Cumartesi Anneleri’nin gözyaşları kanlı akmaya devam ediyor. Ne Ali Tatar’ı unuttuk, ne Berkin’i... Yalın soru, kendini “Hrantın arkadaşı” olarak tarif eden biri, eğer “Babalar gibi evetçiyim” diyorsa, ona nasıl yaklaşacağız, dilemez ya kuru bir özürle her şeyi unutacak mıyız?

Bugünlerde sosyal medya yasa tasarısıyla “unutulma hakkı” kavramı üstünden yürüyen tartışmalar var. İnsan geçmişin izlerini silmek isteyebilir. Ancak eğer çocuk tecavüzcüsü, kadın katili, insanlığa karşı suç işlemiş biriyseniz bu hakkınız yoktur. Bir diğer önemli tartışma da “yüzleşme” kavramı üstünden yürüyor. Eğer “1915”le, “Dersim”le, “90’lı yıllarla” yüzleşmek gerekiyorsa; Ergenekon, Balyoz gibi davalarda takınılan tutumlarla da yüzleşmek gerekir. Tarih sanılanın aksine “dün” değildir, “yarın”dır.

***

Sağlıklı “yarın” kurgulamak için tüm tarihsel süreci gözden geçirmek, eğrisiyle doğrusuyla tartmak, buna göre yön bulmak gerekir. Elbette sürekli yanılan, sorumluluk üstlenmeyen kimselerle yoldaşlık edilemeyeceği gibi, gelecek konusunda da güvenilemez. Kiminle yan yana olduğumuz, hangi düşünsel zeminde buluştuğumuz nasıl gelecek istediğimizi ifade eder. Sıkça dile getirdiğim İlhan Selçuk’un “Gardırop Atatürkçülüğü” kavramı da bu bağlamda önemlidir. Cumhuriyet mitingleri hamaseti, bol pırpırlı generallerin peşine takılmak türü zaaflar da “özür” ile aşılamaz. Hele AKP’den şan, şöhret, mevki, para edinenler hiç ağzını açamaz.

Bir de dilenen özrü kim kabul edecek sorunu var. Evladını, eşini, kardeşini, yoldaşını bu süreçte yitirmiş birinden önce kimse hamle yapamaz. Toplumsal, siyasal olaylarda sabır, ölçü, düşünsel incelik önemlidir. Hâlâ bu ülkenin zindanlarında suçsuz binler yatıyor, bu işler o kadar da kolay değil. Diyeceğim; yeni bir toplumsal mutabakat şart ama önce “yüzsüzlük” sorunu aşılmalı!

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020