Nektar...

16 Mayıs 2022 Pazartesi

“Nektar”; ölümsüzlük suyu. Antik Yunan inancında tanrıların ve tanrıçaların içerek ölümsüzlüğe ulaştıkları büyülü su. Ölmeyenlerimiz de bu sudan içmiş olmalılar. Binlerce yıldır, yüzlerce yıldır ölmeyenlerimiz.

2 bin 500 yıldır yaşayan Sokrates’imiz. Yüzlerce yıldır yaşayan Jean-Jacques Rousseau’muz. Bizlerle yaşayan Jean-Paul Sartre’ımız. Bertold Brecht ile yaşayan epik tiyatromuz.

Nâzım Hikmet’imiz.

Yaşar Kemal’imiz.

Aziz Nesin’imiz.

Bizim ölmezlerimiz. Ölmeyecek olanlarımız. Bizlerde yaşayan, bizlerde yaşayacak olanlarımız. Ölümsüzlük pınarının suyunu içmişlerdir onlar.

KÜLTÜREL DNA

“Kültürel DNA”nın var olduğunu görüyorum. Çağdan çağa gelen, insandan insana geçen “kültürel DNA.” Yoksa “hümanizma” nasıl yüzyıllar boyu yaşardı? “Aydınlanma” nasıl olur da günümüzün ışığı olurdu. “Rönesans ve aydınlanma” sözlerini her duyduğumda İlhan Selçuk gelir aklıma.

Japon Gülü’nün her açışında yeniden doğan İlhan Selçuk. “Önce Ekmekler Bozuldu” diyen Oktay Akbal. Ömrü boyunca doğruları savunan Sami Karaören.

Kalpaksız Kuvayı Milliyeci Uğur Mumcu. Yılmaz aydınlanmacı Ahmet Taner Kışlalı.

Uygarlığın “kültürel DNA”sının onurlu taşıyıcıları. İnsanlık ışığını elden ele geçirenler...

Ahmet Say da bu ışığı elden ele geçirenlerden.

Fazıl Say’a onu yazdım:

“O artık sende, bende, hepimizde yaşayacak.

Senin müziğinde yaşayacak.”

Yalnız onun için yaptığın bestede değil, piyanonun tuşuna her vuruşunda yaşayacak Ahmet Say.

Sami Karaören, Türkçenin her sözcüğünde yaşayacak.

Tufan Türenç her doğru karşı çıkışta yaşayacak.

Kültürel DNA. Geçmişin değerlerini geleceğin kurtuluşuna taşıyan büyük emanet.

YAŞAYAN ÖLÜLER

Yaşayan ölüler de var elbette. Soluk alan ölüler. Boşuna oksijen tüketenler. Olan biteni görmeyenler. Başlarını öte yana çevirenler. Zulümden korkanlar. Haksızlıklara ses çıkarmayanlar.

“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenler. Rahatları bozulmasın diye kötülüklerin ortağı olanlar.

Ve zalimler.

Zulümleri hep sürecek sananlar.

“Bana hesap sorulamaz” diyenler.

Sokrates’e ölüm cezası veren unutulmuşlar.

Emir alıp haksız kararlar veren zulüm ortakları.

İktidarları hiç bitmeyecek sananlar.

Tarihin Adolf Hitler’leri.

Franco’lar, Salazar’lar, Mussolini’ler.

Tarihin kara lekeleri. Hepsi kara sayfalarda yerlerini aldılar.

Yaşayan ölüler de var elbette. İnsanlığın unutmayacağı kötülüklerin ibret verici örnekleri.

Hepsi geçti, acılar bırakarak gittiler. Gene öyle olacak. Acılar bırakarak gidecekler.

ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI

Spartaküs, isyan eden kölelerin öncüsüydü.

Kölelik, insanlık tarihinin kara sayfaları. Köleler isyan ettiler. Özgürlük savaşıydı bu.

Spartaküs, bu öncülüğü ile günümüzde de yaşıyor.

Esir edilen her ülke, köle yapılan her insan o kutsal isyan ateşini taşır. 

Kutsal isyan ateşi.

Ülkeleri kurtaran o ateştir. İnsanları kurtaran o kutsal ateştir. Özgürlük savaşçıları ölmeyenlerdir.

Her özgürlük savaşçısı o ateşi taşır.

ÖLMEYEN ATATÜRK

Ölmeyen Atatürk. Ölmeyecek olan.

Esir edilmeye karşı çıkan her özgürlük savaşçısının kılıcı.

Dogma kuşatmasını yerle bir eden uygarlık öncülerinin ışığı.

Laik Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal.

Ölmezlerin başkomutanı.

Ölmeyenlerin neden ölmediğini anlamak.

İşte, yaşamak budur. Yaşamak, bunu bilmektir...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları