AKP tüm komşularla neden bozuştu?
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

AKP tüm komşularla neden bozuştu?

01.09.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP iktidarı döneminde bütün komşularımızla ilişkilerimizin bozulması çelişkili mi? Yoksa, “özellikle tutarlı” bir uygulamalar zinciri mi?

- Arap dünyası ile -kukla devletçik Katar hariç- AKP (ve Ankara) karşı karşıya geldi. 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalini 1 Mart tezkeresini, var gücünü kullanarak geçirmeye çalışan AKP iktidarı idi, ama başaramadı, henüz “her şeyi sürükleyecek güçte değildi”. Ankara-Şam ilişkileri güllük gülistan iken Esad’la Müslüman Kardeşler üzerinden kavga çıkarıp cihatçılarla birlikte hareket eden AKP iktidarı oldu, ABD memnundu.

Mısır’da aynı senaryo tekrarlandı, Ankara-Kahire ilişkileri Şam’la olduğu gibi yine Müslüman Kardeşler üzerinden kavgaya dönüştürüldü. İsrail ile “one minute” kavgaları başlatılarak içerde (yüzde 10’luk) Emevici şeriatçılara göz kırpıldı. Libya’da Mısır ile karşı karşıya gelme pahasına iç çatışmanın gereksiz yere tarafı oldu, “cihatçılar” devreye sokuldu. ABD yine memnundu.

Ve bütün bunlar C. Rise’ın (ve ABD’nin) öngördüğü bir biçimde Irak, Suriye ve Libya’nın parçalanmasına yol açtı. Ve yine ABD (ve AB’nin) istediği biçimde Irak ve Suriye’de PKK (ve YPG) fiilen ve siyaseten meşru hale sokuldu. Aynen Büyük Ortadoğu Projesi’nde olduğu gibi. Ve bütün bu sonuçlar ABD ve AB’nin işine geldi.

AKP uygulamaları, Arap ülkelerinin sınırlarını ve yapılarını değiştirip parçaladı.

- İşin çelişkili yanı, AKP Cumhuriyet devrimlerine karşı ve siyasal İslamcı bir iktidar olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş demokratik değerlerden ve yaşam tarzından uzaklaştırılarak “Ortadoğululaştırılmasını” isteyen bir ideolojiyi savunuyordu: laiklikten kadın-erkek eşitliğine, çağdaş yaşam ölçütlerinden sivil toplumsal örgütlenmelere kadar “Cumhuriyet felsefesinden” uzaklaşılmasını savunan bir konumdaydı. “Ortadoğululaştırmayı isterken” nasıl olur da S. Arabistan’dan Mısır’a tüm Arap dünyası ile karşı karşıya gelebilirdi! Üstelik Yunanistan da Mısır’la işbirliği yaparken.

- Hesaplarda bir yanlış mı vardı? Yoksa bu yanlışlar biline biline mi yapılıyorlardı?

- “Esas hedef, dar ve oligarşik bir siyasal İslamcı otoritenin iktidarda kalabilmesi için”, her aracın geçerli olduğu bir vurdumduymazlık mıydı?

Yalnız “her şeyin mubah sayıldığı” bir stratejide bile Türkiye için “bir istisna” kesinlikle geçerlidir: siyasal İslamcı oligarşiler Türkiye’de ABD ile açık ya da örtülü işbirliği yapmak zorundadırlar.

ABD küresel güç olduğundan beri bu coğrafyada bu kural hiç değişmedi: İngiltere ve Fransa ile başlayan kadim süreçler bugün Ortadoğu’da ABD ile sürüyor. Afganistan’dan S. Arabistan’a, Irak’tan Suriye ve Libya’ya ABD askeri, siyasal, ekonomik ve diplomatik olarak yerleşmiş durumda. Hem de Rusya ile, birbirlerinin kuyruğuna fazla basmadan, birlikte.

Emperyalizmin bu zincirini Ortadoğu’da tek kıran Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Avrupa emperyalizminin vesayetçi maşası Yunanistan’ı 30 Ağustos’ta yenerek Osmanlı’daki emperyalist yerli işbirlikçilere dersini vermiştir.

30 Ağustos’tan Atina da rahatsız!

30 Ağustos bölge halklarının bir kurtuluş fişeğidir aynı zamanda. 30 Ağustos’a içimizde kem gözle bakanlar, aynen dün olduğu gibi bugün de Cumhuriyetin felsefesine, çağdaş uygarlık değerlerine karşı baş kaldırmaya çalışanlardır.

Ne gariptir ki biz Türkiye’de 30 Ağustos kutlamalarındaki “karşıtlıkları” tartışırken Atina aynen dün olduğu gibi, kimi Avrupa ülkelerini de arkasına alarak Türkiye’nin egemenlik haklarına karşı saldırmaya başlamıştır. Tarih adeta “tekerrür” ediyor.

Ama can acıtan şey, içimizde 30 Ağustos zaferimizi kutlamaya “soğuk bakan” çevrelerin dün olduğu gibi, “işbirlikçi” hareket etmeleridir.

İşte bugün Atina’nın “cüret etmesine” yol açan faktörlerden biri de budur: içimizde Cumhuriyetin kuruluş zaferlerinden rahatsız olanların bile bulunabilmesidir…

Dünkü 30 Ağustos zaferimiz, bugün Atina’yı da rahatsız etmektedir, aynen içimizdeki “kimileri” gibi…

Yıllardır yazmaya çalıştım: bu topraklarda siyasal İslam ayakta kalmak için emperyalizmle hep işbirliği içinde olmuştur: Gülen cemaati, Cumhuriyet Türkiyesi’ne başkaldırmaya cüret eden son örneği oldu… “Keşke Yunan kazansaydı” diyen meczuplar ile “keşke Trump kazansa” diyenlerin hallerine bakın, bu birlikteliğin “izdüşümünü” görürsünüz…

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022