Bugün bana sorsanız, gelecekte daha sağlıklı bir nesil olması için ne yapalım, bugün nereden başlayalım diye, çocuklardan başlayalım derim. Çocuklara sağlıklı, yeterli ve dengeli  beslenmeyi öğretmek çok önemli. Doğal haliyle öğrenmek, bunun normal olduğunu ve bir ihtiyaç olduğunu göstermek, bedeninin ihtiyaçlarını karşılamayı yani neden sağlıklı beslenmemiz gerektiğini iyi anlatmak  gerekiyor. 

Çocukken doğruyu öğrensinler ki, büyüdüklerinde sağlık ile ilgili bir problem yaşamasınlar. Kaliteli ve mutlu bir hayat sürmenin sağlıklı bir yaşam ile ilgili olduğunu ve bunun kontrolünün o kadar da zor olmadığı bilsinler. İyi beslenen çocuklar, iyi bir hayat sürebilir. İyi beslenme, hareketli bir yaşam hayatımızda daha az risk demektir. Kötü beslenme maalesef hastalıklara karşı sürekli davet demektir. Arada bir sağlıklı olmayan bir yiyecek de canınız çekebilir. Dengeyi kurmak sizi koruyabilir. 

Bir yetişkin sağlıklı beslenmeye karar verdiğinde bunu her zaman çok kolay yapamaz. Hele sağlıklı yemeklerin piştiği bir evde büyümediyse. Yemek ile olan ilişkimiz bebekken başlıyor. Şekilleniyor, değişiyor, bizimle beraber büyüyor. Bir örnek verelim; kuruyemişlerin düzenli yendiği bir evde, çocuklara hadi biraz fındık yiyin hem sağlıklı hem lezzetli diyerek fındığı uzattığınızda, hadi abur cubur yemeyelim de, sağlıklı bir şeyler atıştıralım, ceviz yiyelim badem yiyelim diyen bir baba olduğunda ya da hadi biraz keyif yapalım getir bakalım şu çekirdekleri diyen bir anane olduğunda çocuklar bunu kopyalar. Bu alışkanlığı ömür boyu severek sürdürebilir. Ama, “cips yemek yasak kuruyemiş yiyeceksin!” dediğinizde veya bu “fındıklar çok sağlıklı yemek zorundasın” dediğinizde ise kopyalamayı bırakın, adeta sağlıklı beslenmekten nefret edebilir!. 

EE… NASIL ÖĞRETELİM BU İŞİ.. 

Öncelikle, siz iyi beslenmeyi hayatınıza sokun! Ne kadar olabiliyorsa? Muhteşem ve hatasız bir beslenme modeli olmasa da her gün evde bir sebze yemeği pişmesi veya sebze yoksa salata olması. Her sofrada farklı besin gruplarından olması çok güzel olmaz mı? Olur! 

Yıllardır ailelere eğitimler veriyorum. Bebekken ek gıdaya nasıl başlayalım ile başlıyorum hikâyeye... O kadar önemli ki… Sonra 2-6 yaş dönemi... Okul öncesi ve ilkokul ! Evet elbette ergenlik de çok çok önemli, belki onunla ilgili de bir sürpriz gelebilir.

Sonra bir seri çıkarmaya karar verdim. Çocuklara sağlıklı beslenmeyi oyunlarla, hikâyelerle öğretmek istedim. Ayrıca, her mesleği anlatan bir çocuk kitabı var! Neden diyetisyenin olmasın? Çocuklar diyetisyenin gerçekte ne iş yaptığını, hangi konularda çalıştığını işin uzmanından öğrensinler istedim. 

Minik Diyetisyenler İş Başında serisinin ilk iki kitabı 2019’da çıkmıştı. Sağlıklı beslenmeyi öğreten eğlenceli oyunlar var içinde. Kahramanlarımız Ege, Maya ve Deniz sağlıklı beslenmeyi öğrenen ve arkadaşlarına öğreten üç arkadaş. Ve bu arkadaşların maceraları devam ediyor. 

Uzun zamandır heyecanla beklediğim serinin yeni kitapları olan, “Tatlı Bir Sürpriz” ve “Dostumuz Yiyecekler” çok yakında raflarda yerini alacak! Turkuvaz Kitap’tan çıkan kitaplarda serinin üçüncü ve dördüncü kitapları oluyor. 

Bu kitaplar ilkokul seviyesine göre yazılmış olsa da, okul öncesi çocuklarının da ebeveynlerine defalarca okuttuğu, en sevdikleri kitap olma yolunda ilerliyor. Nereden mi biliyorum? Okurlardan gelen mesajlardan! Bu kitapları okuduktan sonra sağlıklı beslenmeye daha pozitif tepki veren çocuklar, “hadi anne biz de!” diyen çocukların hikâyeleri bana ulaştıkça nasıl mutlu oluyorum size anlatamam. 

Bu kitaplar hem bir anne, hem de insanların beslenmesine 20 yıldır ışık tutmaya çalışan bir uzman tarafından yazıldı. Umarım Ege, Maya ve Deniz’in yeni maceralarına sizler de eşlik edersiniz...