ODTÜ 'Üniversite'dir!

31 Aralık 2012 Pazartesi

\n

\n

5 yıl önce kitaplarımdaki biyografim yalnızca bir cümleydi: 1956 Eskişehir doğumlu, ODTÜ Sosyoloji mezunu, reklam yazarlığından emekli.Eskişehirli olmak, ODTÜlü olmak ve reklam yazarlığı değil elbette, ama ondan emekli olmak, övündüğüm şeylerdi. Refik Durbaşın çok hoşuma giden bir yanıtı vardır. En çok övündüğünüz başarınız nedir?gibi bir soruya karşılıkaskerliğimi yapmış olmakyanıtını veriyordu. Benim de reklam yazarlığından emekliolmam böyle bir başarı sayılır!\n

\n

Sonra geç yaşta baba olunca, biyografim yalnızca bana bu mutluluğu yaşatan kızımın adıyla biçimlendi, artık Narın babasıydım. Bu kuşkusuz Eskişehiri ve ODTÜyü anılarımdan, yaşamımdan silmek anlamına gelmiyor, tam tersine, varoluşumu anlamlandıran en değerli şeyler arasında, bir okul ve bir kent de var. İyi ki o kentte doğmuşum, o okulda okumuşum.\n

\n

Ne Eskişehir yalnızca bir kent ne de ODTÜ yalnızca bir üniversite. İkisi de yeryüzündeki en insanca yaşam biçimi olan sosyalizm duygusu ve düşüncesinin somut karşılıklarını bulduğum yaşam alanları. Lise ikiye giderken ODTÜde sosyoloji okumak ve akademisyen olmak istiyordum. ODTÜde sosyoloji okudum, Anadolu Üniversitesinde de 1 yıl asistanlık yaptım ama sonra da uyup hainin iğvasına reklam yazarlığına başladım.\n

\n

Eskişehir bana barış içinde, bir arada yaşamanın bir düş olmadığını gösterdi, elbette sosyalizm böyle bir şeydir. ODTÜ ise Eskişehirde başlayan arkadaşlık ve yoldaşlık duygusunun, dayanışmanın o hiçbir şeyle ölçülmez değerini öğretti, sosyalizm biraz da bu değil midir? Devrimci bir ruhla yetişmiştim, eleştirel ve özgür düşüncenin sosyalizmin ilk koşulu olduğunu da ODTÜde öğrendim. Çünkü ODTÜ Üniversitedir”, “evrensel düşünmeyeridir. Güzel bir gelenek olarak, sol dünya görüşünü benimsemiş öğrencilerin çoğunlukta olduğu bir yerdir ama benim öğrencilik yaptığım 1976dan başlayarak İslami inanca mensup ya da liberal öğrenciler de eğitimlerini sürdürürler orada. 1980den önce bir yandan kendi içimizde tartışırken bir yandan da İslami inançtaki arkadaşlarla çeşitli konuları konuşur, tartışırdık. \n

\n

Ötekiler yetmedi şimdi de sıra ODTÜnün ötekileştirilmesine geldi anlaşılan. Kürtler öteki değil berikiydi, ötekileştirildi, Aleviler ötekideğil berikiydi, ötekileştirdiler, sosyalistler her zaman öcüydü, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, bir yerlerden hatırlıyorum ama Roboski katliamının 34 kurbanı toprağın altında, aileleri adalet bekliyor. Madımak ve Maraş katliamlarını anmak da yasaklandı. Nâzım Hikmetin Hoş geldin bebek yaşama sırası sende/ senin yolunu gözlüyor/ kuşpalazı boğmaca kara çiçek sıtma/ yürek enfarktı kanser filandizelerine benzer, hepimizi en hafifinden biber gazı filan bekliyor. \n

\n

Biber gazının da katkısıyla göz yaşartıcı başarılarla dolu bir yıl yaşadık. Bu yılın göz yaşartıcıbaşarılarla dolu olmaması dileğiyle.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üvey Sayfa 14 Ocak 2013
Cemali Mektup 7 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları