Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ODTÜ 'Üniversite'dir!
\n
\n5 yıl önce kitaplarımdaki biyografim yalnızca bir cümleydi: “1956 Eskişehir doğumlu, ODTÜ Sosyoloji mezunu, reklam yazarlığından emekli.” Eskişehirli olmak, ODTÜ’lü olmak ve reklam yazarlığı değil elbette, ama ondan emekli olmak, övündüğüm şeylerdi. Refik Durbaş’ın çok hoşuma giden bir yanıtı vardır. “En çok övündüğünüz başarınız nedir?” gibi bir soruya karşılık “askerliğimi yapmış olmak” yanıtını veriyordu. Benim de reklam yazarlığından “emekli” olmam böyle bir başarı sayılır!\n
\nSonra geç yaşta baba olunca, biyografim yalnızca bana bu mutluluğu yaşatan kızımın adıyla biçimlendi, artık “Nar’ın babası”ydım. Bu kuşkusuz Eskişehir’i ve ODTÜ’yü anılarımdan, yaşamımdan silmek anlamına gelmiyor, tam tersine, varoluşumu anlamlandıran en değerli şeyler arasında, bir okul ve bir kent de var. İyi ki o kentte doğmuşum, o okulda okumuşum.\n
\nNe Eskişehir yalnızca bir kent ne de ODTÜ yalnızca bir üniversite. İkisi de yeryüzündeki en insanca yaşam biçimi olan sosyalizm duygusu ve düşüncesinin somut karşılıklarını bulduğum yaşam alanları. Lise ikiye giderken ODTÜ’de sosyoloji okumak ve akademisyen olmak istiyordum. ODTÜ’de sosyoloji okudum, Anadolu Üniversitesi’nde de 1 yıl asistanlık yaptım ama sonra da “uyup hainin iğvasına” reklam yazarlığına başladım.\n
\nEskişehir bana barış içinde, bir arada yaşamanın bir düş olmadığını gösterdi, elbette sosyalizm böyle bir şeydir. ODTÜ ise Eskişehir’de başlayan arkadaşlık ve yoldaşlık duygusunun, dayanışmanın o hiçbir şeyle ölçülmez değerini öğretti, sosyalizm biraz da bu değil midir? Devrimci bir ruhla yetişmiştim, eleştirel ve özgür düşüncenin sosyalizmin ilk koşulu olduğunu da ODTÜ’de öğrendim. Çünkü ODTÜ “Üniversite’dir”, “evrensel düşünme” yeridir. Güzel bir gelenek olarak, sol dünya görüşünü benimsemiş öğrencilerin çoğunlukta olduğu bir yerdir ama benim öğrencilik yaptığım 1976’dan başlayarak İslami inanca mensup ya da liberal öğrenciler de eğitimlerini sürdürürler orada. 1980’den önce bir yandan kendi içimizde tartışırken bir yandan da İslami inançtaki arkadaşlarla çeşitli konuları konuşur, tartışırdık. \n
\n“Öteki”ler yetmedi şimdi de sıra ODTÜ’nün “öteki”leştirilmesine geldi anlaşılan. Kürtler “öteki” değil “beriki”ydi, ötekileştirildi, Aleviler “öteki” değil “beriki”ydi, ötekileştirdiler, sosyalistler her zaman “öcü”ydü, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, bir yerlerden hatırlıyorum ama… Roboski katliamının 34 kurbanı toprağın altında, aileleri adalet bekliyor. Madımak ve Maraş katliamlarını anmak da yasaklandı. Nâzım Hikmet’in “Hoş geldin bebek yaşama sırası sende/ senin yolunu gözlüyor/ kuşpalazı boğmaca kara çiçek sıtma/ yürek enfarktı kanser filan” dizelerine benzer, hepimizi en hafifinden biber gazı filan bekliyor. \n
\nBiber gazının da katkısıyla göz yaşartıcı başarılarla dolu bir yıl yaşadık. Bu yılın “göz yaşartıcı” başarılarla dolu olmaması dileğiyle.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...