Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Üvey Sayfa
\n
\nEh benim klişem de bu olsun; “üvey”, yoksa metafor mu demeliyim? Üvey s okak, üvey hayat, şimdi de üvey sayfa ya da artık açık değil, kapalı mektup. Acaba Üvey Mektup mu sayılır artık? İşte Açık Mektup bir kez daha kapanıyor. Mektup galiba kapanalı çok oldu da benimki galiba unutkanlıktan hâlâ varmış gibi sürdürmeye çalışıyorum. \n
\nÖvünmek gibi olmasın, ilk gazete yazım 1971’de yayımlandı, 15 yaşındaydım ve 12 Mart askeri darbe döneminde yayımlanabilen sol muhalif gazete Yeni Ortam’da Mehmet Can takma adıyla bir kitap eleştirisi yazmıştım. Turan Oflazoğlu’nun sanıyorum Varlık cep kitaplarından çıkan “Sokrates Savunuyor” adlı oyunu üstüne, döneme göndermelerle dolu bir yazıydı bu. \n
\n1998-2007 arası 10 yıl Radikal gazetesinin kültür sanat sayfasında haftada bir köşe yazdım, Açık Mektup oradan kalmadır. 2007’de 40’tan fazla gazeteci ve yazarla birlikte ben de Radikal’den atıldım. Atılınca atılmış oluyorsun, bir veda yazısı bile yazdırmadılar. Daha doğrusu yazılırmış, ben de sonradan öğrendim, neyse bu kez veda yerine geçecek bir mektup yazabiliyorum. Buna da şükür! Sesiyle ağırlayan sessizliğiyle uğurlar. Bu cümle de benden armağan olsun, yani şu anda aklıma geldi, öyleyse son Açık Mektup okurlarınındır! \n
\nSonra da sizden saklayacak değilim ya, yazacak yer bulamadım. Yazacak yer vardı da yazının da bir değeri olduğu, karşılığının verilmesi gerektiği düşüncesi yoktu. Bazılarının da parası yoktu. Hem içlerinde ODTÜ’den sınıf arkadaşlarımın olduğu hem de hayattan sınıf arkadaşlarımın yer aldığı Birgün’de 1 yıl kadar yazdım. Fakat emekli maaşından başka bir geliri olmayan, tam da o günlerde taze bir Nar babası olan orta yaşlı bir yazıcı olarak biraz para kazanmam gerektiğini düşündüm. Benim gibiler nereden ve ne kadar para kazanacaksa işte! \n
\nBirgün’den kendi isteğimle ayrıldım, “Kalbim Ege’de kaldı” şarkısı gibi oldu, gönlüm orada kaldı. Hayatta en sevdiğim şeylerden biri de “özenmek”tir. İlki heves etmek. Özene özene yazıyor muyum bilmiyorum ama özenerek yazdığım doğru. Hep birilerine özendim. Elbette en çok özendiklerimin başında da Ece Ayhan, İlhan Berk ve Cemal Süreya gelir. Süreya’nın 99Yüz başlıklı portreler kitabı, Türk edebiyatında üstüne olmayan bir portre kitabıdır. Herkes ona özenmelidir bence, ben de öyle yaptım ve “Yüzlerce” başlıklı portre yazılarımı 3 ay Star’ın Pazar ekinde yayımladım, sonra “eki yenileme”gerekçesiyle bana yol verdiler. \n
\nSabitfikir adlı internet sitesinde, önce haftada bir yazı, sonra 15 günde, sonunda ayda 1 derken oradan da kibarca uzaklaştırıldım. Neyse bu arada “Yüzlerce”nin yüzde ellisini yazmış oldum. Yani “Yüzlerce”, adından ötürü hiç olmazsa 100 yazı olmalı değil mi, şükür 50 kadarını yazabildim. \n
\nCumhuriyet’te de 16 ay önce yazmaya başlamıştım, şu artık açmasam da hep yanımda taşısam dediğim Açık Mektup’la. Onun defterini birileri dürmeden ben dürsem iyi olacak galiba! Böyle oradan oraya mektup da yıpranıyor zarf da eskiyor. Eh eskiye de rağbet olmuyor işte. N’apalım! Hoşça kalın.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke