Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
CHP'ye Sahip Çıkmak..
Fethullahçıların CHP’nin “çarşaf açılımı”nın ardından Deniz Baykal’a sımsıkı sarıldıklarını yazmıştım. Kimi çevrelerden “Olur mu canım?” gibi yorumlar alınca bir kez daha yinelemiştim:
“Fethullah Gülen 12 Eylül faşist askeri darbesinden sonra Kenan Evren’le pazarlığa oturmuştu... İstedikleri şuydu: TSK’deki müritlerine dokunulmayacak. Fethullahçılar kendi çıkarları için her türlü ilişkiye girerler... 1999 milletvekili seçimleri öncesi Bülent Ecevit’le pazarlık yapmışlardı...”
Fethullahçılar Deniz Baykal’ın son günlerde yaptığı açıklamaları “Zihniyet Devrimi” olarak değerlendirip CHP’ye açık destek mi veriyorlar?
Bana göre Baykal’a destek verdikleri filan yok!
Peki ne var?
Erdoğan’a “gözdağı” ve “pazarlık” yatıyor haber ve yorumların arkasında.
Bugüne gelindiğinde durum çok farklı bir boyutta...
Fethulahçılar Recep Tayyip Erdoğan’a değil Abdullah Gül’e çok yakın... Hükümetle olan ilişkilerini Gül’e yakın bakanlarla çözüp Barzani’yle ilişkilerini geliştiriyorlar.
Fethullahçıların AKP hükümetinde en çok “gıcık” oldukları bakanların içinde Cemil Çiçek birinci sıradadır...
Barzani öteden beri Gülen ve müritlerine sıcak bakmaz... Nakşi olan Barzani, ABD’nin baskısıyla üniversite ve hastane açma izni verdi Fethullahçılara.
Fethullahçıların ansızın Deniz Baykal’a sarılması, “çarşaf olayı”ndan sonra “CHP demokrasinin temellerine doğru bir yürüyüş yapıyor” diyerek yağlayıp yıkaması akıllara durgunluk veriyor kimilerine göre...
Oysa olayın gerçek yüzü şu:
“Ekonomide, medyada, bankacılıkta, sağlıkta, dershanelerde, okullarda örgütlü olan ve 7-8 milyar doları elinde tutan Fethullahçılar, Baykal üzerinden Erdoğan’la pazarlık yapmak istiyorlar.”
Tek amaçları var: Polis örgütünü ele geçirmek...İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın başını yemek.
Biliyorsunuz yerel seçimler yaklaşıyor ve Fethullahçılar müritlerini belediye başkan adayı görmek istiyorlar özellikle Güneydoğu kentlerinde.
***
Benim izlediğim kadarıyla CHP’nin öyle “çarşaf açılımı” diye bir eylemi yok. Sultangazi olayı bir rastlantı. Başkan adayı AKP’ye gitmiş, oradan dönüp CHP’ye gelmiş. Tören düzenlenmiş. Tören sırasında başkanın sanırım eşi ve annesi içeriye girmiş.
Baykal iki ehramlı Erzurumlu kadına rozet takmasa bu iş öyle büyümeyecek!
Fethullahçılar ellerinde “altı ok”lu bir yağdanlık, Deniz Bey’in çevresindeler!
Bir gün biri, öteki gün biri...
Her babayiğit bunlarla yarışamaz!
Bakın neler yazıyorlar:
“Baykal’ın hamlesi hayırlı bir hamledir! Baykal bir tabuyu yıkıyor, CHP’yi dogmalardan kurtarmanın kapısını aralıyor...”
Deniz Baykal bu tuzağa gelmez!
Bülent Ecevit bu oyuna gelmiş ve Fethullahçı okulları dünyaya açılan “Türk okulları” olarak tanıtmıştı.
***
Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in varoşlarında oturan; 1990’lı yıllardaki göçle büyük kentlere gelen kadınların, erkeklerin “kent kültürü”ne alışmaları kolay mıdır?
Her “ehram” ya da “ihram” giymiş kadın laik demokratik Cumhuriyetin temelini oyuyor mu?
Eve kapatılan, 25 yıldır İstanbul’un varoşlarında yaşayan kadınların, genç kızların denizi bile görmedikleri bilinen bir gerçek!..
Biz bu kadınları, “tarikatların” pençesine mi düşüreceğiz onları dışlayarak; yoksa sosyalleştirip CHP gibi bir partinin uygar havasını mı solutacağız.
Prof. Dr. Emin Alıcı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve rektör olduğu yıllarda “sıkmabaşlı” kız öğrencilere hiç baskı yapmadan, başlarındaki “rahibe örtüsü”nü, burs vererek çıkarttı...
***
Çünkü üniversiteli kız öğrenciler bir tarikat şeyhinin müritleri tarafından başlarını “sıkmabaş”la örttükleri için burs alıyorlardı.
CHP, uygarlığın, demokrasinin, laikliğin simgesidir...
Olayı öyle büyütmeye, “CHP AKP’leşiyor” gibi eleştirilerle bir başka yöne çekmeye hiç gerek yok!..
Çünkü, “muhafazakâr kesim” AKP’nin “oy tarlası” değil!..
***
Sağduyulu olmak gerekir...
Bu nedenle Deniz Baykal’a yönelik “Atatürk’ün CHP’si nereye götürülmek isteniyor” savı da geçersizdir.
Deniz Baykal, din bezirgânlarının, tarikat şeyhlerinin elindeki silahı almak istiyor!..
Oy yitirir yitirmez ayrı konu...
Ege ve Akdeniz’den biliyorum...
Yaşmaklı, tülbentli, yazmalı, eşarplı pek çok kadın “Biz tarikatçı filan değil insanız. Kimimiz namaz kılar, kimimiz kılmayız, bize öyle gözle bakanlara, yanımıza yaklaşmayan CHP’lilere bu nedenle oy vermiyoruz!” diyor.
Ayvalık’ta, Cunda’da, Akçay, Ören, Altınoluk ve Güre’de zeytin, ebegümeci, acı filiz toplayan kadınlar ve kızlar siyah giysiler içindedirler. Görenler “kara çarşaflı” sanır.
Değildir o kara çarşaf!..
Ve bu yöreler CHP’nin yıllardır yerel seçimleri kazandığı, genel seçimlerde en çok oy aldığı yörelerdir.
CHP’lilere, “Parti tarikatçı çizgiye kayıyor” diyenlere bir çift sözüm olacak:
“Erzurum, Gümüşhane, Elazığ’da sosyal demokratlar kaç dönemdir milletvekili çıkaramıyor?”
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği