Hikmet Çetinkaya

Göz Göre Göre Ölüme...

19 Eylül 2012 Çarşamba
\n

\n\n\n

Bir düş gördün çocuğum, yıldızların altında uyurken... Bir düş gördün anacığım, şafak vakti uyanmadan önce... Bir düş gördün babacığım, akşam divana uzanıp uyuyakalınca...

\n

Bir düşle uyandın Mehmetim, Mehmetlerim, gece nöbetini bitirip koğuşa dönüp uyuduğunda...

\n

Gözleri çil çil olmuş iki çocuğunu, karını, ananı, babanı...

\n

Sekiz polis tabutu...

\n

Dört daha koy üstüne, birkaç Mehmet adı sıralayarak, sonra bir kahkaha at ve şöyle de:

\n

Şehitlik de gazilik de nasip işidir!

\n

Bunu söyleyen laik demokratik Cumhuriyetin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin...

\n

***

\n

Eh şu ölümlü dünyada, 20 yaşında çocuklarımızın akan kanda boğulması önemli değil.

\n

Kime nasip olur 20 yaşında ölmek, pardon şehit düşmek!..

\n

Gecenin ayazında vadilerde, dağlarda ölümle burun buruna gelmek, kurulan mayınlı tuzaklarda paramparça olmak...

\n

Hiç fark etmez...

\n

Ha Afyonda ha Hakkâride ha Bingölde...

\n

Uçuyor çünkü zaman...

\n

Zaman uçarken genç ölümler çoğalıyor.

\n

Sekiz tabut, ay yıldızlı bayrak, ağlayan analar, babalar, eşler, çocuklar...

\n

Eli, kolu, bacağı kopmuş gaziler...

\n

Şöyle bakıp geçiyoruz toplum olarak.

\n

Alıştık bunlara artık, vız geliyor bize...

\n

Analar, babalar, eşler, çocuklar...

\n

Lacivert bir atlası andıran gecenin içinde, kendi düşleriyle avunurken telefon çalıyor:

\n

Operasyona gidiyoruz, şehit düşersem ağlamayın, hakkınızı helal edin!

\n

Oğul, telefonun bir ucunda...

\n

Yüreklere bir kor düşüyor, bir yıldız kayıyor gökyüzünde.

\n

***

\n

Serin bir İstanbul akşamındayım...

\n

Yağmur yağıyor...

\n

Aklıma o anda, Silivride Ergenekon davasında uzun süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanan teğmenle yargıcın konuşması geliyor:

\n

Geçen duruşmaya gelmedin, neden?

\n

Teğmen:

\n

Dağda operasyondaydım sayın hâkim bey!

\n

Teğmen hem dağda operasyonda PKKyle vuruşuyor hem de Silivride terör örgütü davasından tutuksuz yargılanıyordu.

\n

O moralle nasıl operasyon yapardı teğmen?

\n

***

\n

Benim bu çelişkiler yumağını çözmem olanaksız...

\n

Hep aynı konuları yazdığım için, benden çözüm önerisi bekleyen okurlar var:

\n

Bırak böyle duygusal yazıları, nasıl çözülecek onu yaz...

\n

Haydi bir kez daha değineyim...

\n

Demokrasi, özgürlük, eşitlik, insanca yaşamak.

\n

Kimileri Türkiyede İslamcılık geriliyor, muhafazakârlık başlıyor diyor, AKPnin muhafazakâr demokrat kimliğinden söz ediyor.

\n

İnanalım mı?

\n

Alevi yurttaşların kapılarını çalan sakallı, cüppeli adamların haydi camiye namaz kılmaya dediği bir ülkede, muhafazakâr demokrat bir siyasal erkten nasıl olur da söz edebilir aklı başında insan?

\n

***

\n

Baskıcı siyasal bir rejimin tohumları on yıl önce ekildi ve şimdi hasat zamanıdır...

\n

Ne demiş sayın bakan:

\n

Şehitlik de, gazilik de nasip işidir!

\n

Gencecik bedenler, ay yıldızlı bayrağımıza sarılı tabutlarda.

\n

Sekiz polis, birkaç Mehmet...

\n

Peki, onları bir sivil minibüs yerine, kirpi denilen zırhlı araca ya da helikoptere niye bindirmedik?

\n

Ve dün sabah... Bingöl - Muş karayolu... Teröristlerin askeri araca roketatarlı saldırısı... 9 şehit, 71 yaralı...

\n

Nerede istihbarat birimleri?

\n

Bir vurdumduymazlık, boşvermişlik...

\n

Gaziantepi çoktan unuttuk, Afyonu unutmak üzereyiz.

\n

Bir hayat kayıp gitmiş...

\n

Geride analar, babalar, çocuklar, eşler kalmış.

\n

Yaşamı değersiz kılan bir toplumda, kaygılarımız, hüzünlerimiz çoğalıyor...

\n

Bir çocuk ağlıyor sıvaları dükülmüş bir evin köşesinde...

\n

Ne diyeyim?

\n

Ağlama çocuğum ağlama!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları