Her spor dalının unutulmazları vardır. Bu unutulmazlardan birisi de atçılıkta Ekrem Kurt’tur. Hipodromların abisi, babası, sevgilisiydi. O bir efsaneydi. Bugün birçok jokey bir yerlere gelmişse onun payı büyüktür. At sevgisi Ekrem Kurt’ta bambaşkaydı. Hele hele ilk kez koşacak taylara bindiğinde kırbaç dahi vurmaz, okşar öperdi. Adam gibi adamdı, bir karıncayı bile incitmezdi. 1997 yılında kaybettiğimiz Ekrem Kurt’un jokeyliği meslek seçmesi 1948’e dayanır. İlk günden itibaren tehlikeli mesleğini efendice ve örnek olacak prensiplerle sürdürmüş usta jokeyimiz, 1934 yılında Manisa Salihli’de doğdu. Çocukluğu burada geçen Kurt, küçük yaşlarda at sevgisini benliğinde tatmaya başladı ve tayların üstünden inmez oldu. Eniştesine ait Göksu ve Fidan isimli iki atla Salihli’de çalışan ünlü jokey, 1948 yılının mart ayında İzmir Hipodromu’nda yapılan bin metrelik koşuda Göksu’ya bindi ve girdiği bu ilk yarışta bütün rakiplerini geride bırakarak hayatının da birinci zaferini elde etti.

O günün Ekrem Kurt için bambaşka bir özelliği de vardı. Çünkü 14 yaşındaki bu genç, bileğinin alçıya alınmasına rağmen tüm riskleri göz önünde bulundurup, alçıyı sökerek, sakat eliyle koşuya katılmış ve birinciliği elde etmişti. Bu koşudan sonra Kurt’un ünü yayılmaya, at sahipleri tarafından aranılan bir jokey haline gelmeye başlamıştı. Bir süre sonra Sedat Evliyazade aracılığıyla ‘Girauld Ekürisi’ne geçen jokey Ekrem, kısa zaman içinde mesleğinin bütün inceliklerini öğrenmiş, büyük ekürileri peşinden koşturur olmuştu. 1952-1959 yılları arasında Mehmet Karamehmet ekürisinde at koşan Kurt, daha sonra sırasıyla Fehmi Sımsaroğlu, Özdemir Atman ve Cemal Kura ekürilerinin atlarına binmiş, ardından devamlı olarak ‘Eliyeşil’ ekürisinde kalmış, 14 Şubat 1993’te de Türkiye Jokey Kulübü’ne üyelik kaydını yaptırmıştır.

33 yıllık yarış hayatı boyunca yaklaşık 15 bin koşuya katılmış, 4 bin civarında birincilik kazanmıştır. En çok yarış kazandığı yıllar; 1955-59 arası olmuştur. Unutamadığı atlardan biri de hiç kuşkusuz Karayel’dir. Bu güzide safkan ile 1973 yılında Gazi Koşusu’nu ve toplamda da 17 yarış kazanmıştır. Kurt, yarışçılık ve jokeylik hayatında toplam 7 Gazi Koşusu şampiyonluğu elde etmiştir.

Ekrem Kurt, geçen çarşamba günü 14. ölüm yıldönümünde anıldı. Anma töreni bana göre tam bir fiyaskoydu. Sözüm ona; adına kupalı bir koşu düzenlenmiş. Yarış programına göz attım, bir de ne göreyim; Ekrem Kurt için organize edilen koşuda sadece üç at koşuyor. ‘Yuh olsun!’ dedim kendi kendime. Ayıptır beyler, ayıptır. Hem de ne ayıp! Bu programı düzenleyenler gerçekten utanmalı. Birileri karşıma çıkıp, ‘Prosedür gereği’ filan demesin. Ekrem Abi için prosedür olmaz. Yattığı yerde kemiklerini sızlattınız. Veliefendi Hipodromu’nda bir tören, bir saygı duruşu neden yapmadınız! Yarışseverlere Ekrem Kurt’la ilgili sunumlar, bir vizyon gösterisi olmaz mıydı? Çok mu gördünüz bu saydıklarımı ona? TJK büyük sektör, doğrudur. Ancak büyük sektör böyle olmaz. Bu nedenle de önce başkan, sonra da yönetimdekileri vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum.