Hayatta Şililileri kıskanmak da varmış!
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Hayatta Şililileri kıskanmak da varmış!

26.12.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Uyuma saatim gelmiş, son kez telefonumdan memlekette neler olmuş diye bakarken birden doların 18’den 12’ye düştüğünü gördüm. Allah Allah bizim bankalar, döviz büroları ve borsa kapalı. Herhalde dedim, uykulu uykulu yanlış bir yerlere bastım. Hayır, ülkede herkes uyurken birileri doları 18’den 12’ye indirmiş. Olacak iş değil, “Vay canına” dedim, dolar yükselirken “Yaşasın, artık iki ev alabilirim” rüyasıyla alelacele evini satan, “Yeni araba az sonra kapıda” diyerek arabasını satan, üç kuruşluk emekli parasını anında dolara çeviren kişileri bizzat tanıyorum. Yandı keten helva diye düşündüm. İki gün sonra “Ekonomi nasıl olacak” diye sorulduğunda sunucuya “Gözlerimdeki ışıltıya bak” diye espri (!) yapan Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, üç gün sonra da şöyle dedi: “Büyük finansörler doların sahte yükselişini hemen anlarlar, olanlar küçük yatırımcıya oldu.” Kısaca bu şu demek: “Ulan üç kuruşluk paranla kumar oynamaya kalkarsan nah sana yedirirler!” 

Ülke her anlamda kocaman bir kumarhane oldu. Doları suni bir biçimde yükseltenler gerekli zamları yaptılar. Akaryakıt, doğalgaz, gıda ürünleri inanılmaz zamlandı ve dolar düştüğünde hiçbirinde bu zamlar geriye alınmadı. Doğrusu bu muhteşem dalavereyi çevirenleri kutlamak gerekiyor. Evet, bir söz daha vardır: “Kumarda sadece masa kazanır.” Eh masanın da kimlerin elinde olduğunu beş yaşındaki çocuklar bile biliyor. 

Ama ülkede beş yaşındaki çocukların bildiğini bilmeyenler de var. Bazı kentlerde dolar düştüğü için kadınlı erkekli yurttaşlar, halaya durmuşlar. “Oh ya dolar sana nasıl bir koyduk!” Bu slogan da doların pek umurundaydı. Evet, bir de sahici birer dolar yakmışlar. Bu muhteşem eylemden sonra eyleme katılan pek çok kişinin Halk Ekmek’te kuyruğa girdiği görülmüş. Yaşayın korsan eylemciler!

Ülkede korsan eylemlerin sonu gelmiyor, bir başka grup da bir hediyelik eşya dükkânının önünde duran şişme Noel Baba’yı önce sünnet etmiş (kan olarak da nar suyu kullanılmış), ardından babayı cayır cayır yakmışlar.

Cayır cayır yakma dedik ya, aklıma İzmir’de üç Suriyeli işçinin uykularında vahşi bir biçimde yakılması geldi. Üç işçiyi yakarak öldüren ve JİTEM elemanı olduğunu söyleyen aynı fabrikada çalışırken bu bir süre önce işten atılan bir başka işçi. İşinin Suriyeli işçiler tarafından elinden alındığını söylüyor. Aman dikkat, yeni asgari ücret, küçük işletmelerin hatta büyük işletmelerin pek hoşuna gitmedi. Şimdiden işten çıkarmalar başladı. Yabancı işçi alımı hızlandı. Çünkü onlar daha az ücretle, sigortasız çalışıyorlar. Bir de kulağıma geldi, patronlar bankaya ödedikleri ücretinin bir kısmını aynı gün işçilerden geri alıyorlarmış. Memleket büyük bir kumarhane dedim inanmadınız, bu da kumarın bir başka çeşidi.

Evet, üniversitede iktisat okuduğum birden aklıma geldi ve şu devlet ödemeli faiz hesabına bir göz attım, anlamaya çalıştım. Anında acayip bir dalavere olduğu o kadar belli ki kim, neden bu hesabı açar anlamıyorum. Çok basit, diyelim ki siz dolarınızı bozdurup paranızı bu faize yatırıyorsunuz. Bunu ancak bir kez yapabilirsiniz. Paranız en az üç ay bu faiz hesabında duruyor, faiz ise doları bozdurup yatırdığınız gün Merkez Bankası’nın belirlediği bir faiz. O da o günkü dolar kuruna göre değişiyor. Sonra siz diyelim ki üç ay sonra paranızı almak istiyorsunuz. Dolar yükselmemişse yatırdığınız gün faiz miktarı ne kadarsa onu alıyorsunuz. Yahu millet üç ay sonra doların 25 mi olacağını düşünüyor. Vallahi Nebati haklı. Gözlerindeki ışık parıltısı “Yaşasın bunu da yutturduk” demeye geliyor.

Ah sevgili ülkemde bütün bunlar olurken Şili’de sol cephe, faşist eğilimini hiç gizlemeyen sağı ezip geçiyor. Santiago ve tüm kentler bir bayram yaşıyor, binlerce evet binlerce genç, yaşlı, kadın, erkek, LGBTİ+ mensupları, özürlüler, yeşilciler, Troçkistler, Marksistler, komünistler, anarşistler, feministler, gördükleri işkenceleri unutmayanlar, sokakta. Çünkü faşist Pinochet’in yaptığı anayasa değişecek! Her partiden, her görüşten, ılımlı sağcılardan bile oy alan gencecik, dövmeli, rock hayranı, örgütleyici, iklim aktivisti, LGBTİ+ mensuplarını aşağılamayan ve kadınları seven bir adamla birlikte tüm Şili yaşanmış işkencelerin, tüm kaybolan çocukların, denize atılan militanların peşinden gidecek! Bu genç adam Gabriel Boric, bütün Şilililer adına Allende’nin öldürüldüğü balkonda tıpkı Allende gibi milyonlarca insana sesleniyor: BUGÜN BİRLİK GÜNÜDÜR...

Ben de resmen kıskançlıktan çatlıyorum. Ve milyonlarca Şililiyi sokaklarda dans ettiren tek bir duygu ve slogan: “Geçmişle hesaplaşırken geleceği kurmak.” 

Peki, biz ne zaman geçmişle hesaplaşırken geleceği kurucağız? Kıskanırken öğrendiğim bir tek şey var: Bu ülkenin mağdurları, işçileri, tüm muhalefet partileri, sivil örgütlenmeleri, Marksistleri, Troçkistleri, komünistleri, feministleri, veganları, iklim aktivistleri, LGBTİ+ mensuplarıyla biz de bir birleşik cephe kurabiliriz.! Çok mu zor? Hayır, yeter ki geleceğe açık olalım! 

O zaman Noel Baba’yı sünnet edenler sadece anlatıp güldüğümüz bir fıkra olur.

Yazarın Son Yazıları

Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025