Türkiye’de neden gerçekten reformlar yapılamaz?

Değişmesi gereken pek çok şey yok mu? Var. En başta anayasanın değişmesi gerektiğini yıllardan beri hepimiz söylemiyor muyuz?

Kurumların işleyişinden, yurttaşa verilen öneme, eğitimden sağlığa pek çok konuda Avrupa Birliği sürecini de çoğu insan bu nedenle desteklemedi mi? Belki en azından bu sayede birtakım reformlar zorunlu olarak yapılır diye...

Önemli değişimler ancak güçlü iktidarlar döneminde yapılabilir. Ama bizde yine de yapılamıyor. Çünkü iktidarda değilken gücü elinde tutanın yaptıklarına deli gibi isyan edenler iktidar olduğu anda o sistemi aynen kendilerine göre kullanmaya devam ediyor.

Kendilerine oy vermeyenleri, kendilerini eleştirenleri, yaptıklarını beğenmeyenleri dinlemek, onların da düşüncelerini en azından saygıyla karşılamak yerine onları düşman ilan ediyor ve kavgaya girişiyorlar. Demokrasiden anladıkları da, “bana hak olan sana yasak olsun,” felsefesi oluyor.

***

Yazık ki hayatım boyunca aynı şeyleri yaşadım, izledim, yazdım. Eminim benden bir önceki kuşak yazarlar da farklı bir şey yaşamamıştır.

Bu herhalde azgelişmenin bir dışavurumu.

Siz gelişmiş bir ülkede, devleti ele geçirmek diye bir söz duydunuz mu?

Kimin devletini ele geçireceksiniz?

İnsan kendi devletini ele geçirmez. Kendi kadrolarını oluşturabilir, kendi yönetim tarzını uygulayabilir. Ama sonuçta ülkedeki tüm yurttaşların en azından kendi işine gelmese de “hak” diyeceği uygulamalarla bunu yapar.

Birileri içeri atılınca “Bağımsız yargı” deyip, başka birileri alınınca “Yargı kendini şaşırdı” derseniz, “Biz yargıya karışamayız,” deyip her fırsatta karışırsanız, kendinize düşman saydığınız insanları çeşitli bahanelerle yakalayıp olmadık iddianameler yazarken “Demokrasiyi düzeltiyoruz,” deyip, size eleştiri getiren yazara bile tahammül edemezseniz o ülkede ne reform olur, ne barış olur.

***

Geçmişten gelen sorunların kökleştiği, ayrımların keskinleştiği, buna rağmen yıllarca bu farklılıkların bir biçimde eridiği, başka bazı ülkelerdeki gibi bir büyük halk kavgasına dönüşmediği bir ülkede, ayrımları ortadan kaldırmaya çalışacağınıza körüklerseniz yalnızca başkalarının ekmeğine yağ sürersiniz. Sonra gidip belki onlara fırça atarsınız. Ama onlar bıyık altından gülerek dinlerler sadece.

Didikleyip, gizli gerçeklerini ortaya çıkartmaya çalıştığınız tarihe iyi bakarsanız bunun geçmişte de böyle olduğunu görürsünüz.