Bu Tarz Benim Değil

18 Ocak 2015 Pazar

Aslında susma zamanı.
Baskıya, sansüre, sindirmeye karşı susmak lazım.
Benim seyircim bir günlüğüne greve gider mi acaba? Bir gün de olsa televizyon izlemekten vazgeçebilir mi? Olur mu? Sanmıyorum.
Ben bugün yazı yazmama hakkımı kullanıyorum. Grevdeyim.
Aslında “Bu Tarz Benim” üzerine eleştiri yazacaktım. Sürekli amip gibi üreyen bu tür şov programları hakkında yazmak içimden gelmedi. Bu hafta susma özgürlüğümü kullanıyorum. Köşemi okurlarıma bırakıyorum.
“Köşenizin ağırlıklı konusu TV dizileriyle barışıklığım olmamakla birlikte, Cumhuriyet gazetesindeki yazılarınızın iflah olmaz takipçisiyim; yazılarınızı arka yüzünden okuyorum...” Halit Ünal.
“Benim adım aşk yazınızı ilgi ile okudum. Kaleminize sağlık.” Mustafa Kemal Gültekin.
“Kocamın Ailesi dizisindeki başrolü oynayan ‘Yonca’, hem de set koşullarını protesto eden sanal ortam mesajlarından dolayı, ölüme mahkûm edilince ben de bu işin fazla uzun sürmeyeceğini düşünmüştüm. Ancak durum hiç de öyle olmadı. ‘Seyircimin bildiği bir şey var, mutlaka’ diyorsunuz. O seyircilerden biri olarak yazma ihtiyacı hissettim. Yonca diziden ayrıldıktan sonra izleyiciler protesto hazırlıkları bile yapmışlardı oysa. Fakat -burada senariste mi paye verilmeli bilmem- senaryoya katılan Güneş, Dr. Cüneyt karakterleri öykünün rahatça akmasını, izlenebilir olmasını sağlayabildiler. Kendi hesabıma ben; ailenin sıcaklığını, aralarındaki dayanışma ve güveni sevdiğim için izliyorum bu diziyi.” Nurşan Üstüntaş.
“Bugünkü yazınızı hem tebessüm, hem de büyük bir keyifle okudum. Ama hakikaten dediğiniz gibi uyku hırsızlığı, enerji hırsızlığı bence de. Elinize sağlık.” Onur Karaman.
“Bir Cumhuriyet okuru olarak film ve TV dizileriyle ilgili yazılarınızı zevkle okuyorum. Dün ‘Başka Sinema’ kuşağında Özgürlük Dansı filmini seyrettim. Siz genel olarak eleştirdikten sonra filmlerin günümüze uyarlaması yapılırsa daha çekici olacağını söylersiniz. Bu filmin bize uyarlanması çok daha kolay olacaktır. Bu konudaki yazınızı dört gözle bekliyorum” Bora Aydemir.
“Yazılarınızı zevkle takip ediyorum. Yorumlarınız aydınlatıcı ve doğru yönlendirici. Bugünkü yazınızı da bayıldım. Çok haklısınız. Benim sizden ricam, pazartesi akşamları, artık ‘Paramparça’ dizisiyle aynı saatte yayımlanan ‘Karadayı’ dizisinin akıbeti. Reyting uğruna pat diye sonlandırırlar mı? Dizinin reyting durumu ne âlemde?” Cavidan Bilgin.
“Şimdi yazma nedenime gelince; yine bir TV dizisi, ‘Paramparça’ üzerine yazdıklarınız. Şu anda herhangi bir dizi izlemediğim ve esasen izlediğim dizi sayısı tüm yıllar içinde bir elin parmaklarını geçmediği için, dizi yorumu yapacak bir durumum yok. Fakat adı ne olursa olsun bir TV dizisi (Paramparça) hakkında böyle yazan ve sonuçta bir eğlence, zaman geçirme olayı olan diziler için ‘sadece’ daha ciddi çalışmalar yapılmasını isteyen, öneren bir kalem, o dizileri hangi duygu ile evlat acısıyla kıyaslayabilir?” Özdemir Özkan.
“Yazılarınızı çok yaratıcı ve ‘muzip’ bulan bir okurunuz olarak, Cumhuriyet Portal’daki ‘Yazarlar’ bağlantısında neden sizi eskisi gibi bulamadığımızı merak ettim. Bugünkü yazınızı Tweet’lemek isteyince, bulamadım örneğin. Japonya’dan sevgi, saygılarımla.” Meriç Kırmızı.
“TV dizileri hakkındaki görüş ve kritiklerinizi severek okuyorum. Ancak ATV’de cumartesi akşamları oynatılan ‘Bugünün Saraylısı’ dizisinin hiçbir açıklama yapılmaksızın yayından kaldırılması konusunda herhangi bir görüş belirttiğinizi anımsamıyorum. Benim esas vurgulamak istediğim husus şudur; bu TV yöneticileri izleyiciyi bu kadar mı hiçe saymaktadır?” Saime Özbay.
Bugün grevdeyim. Bugün basın özgürlüğüyle dayanışma günü. Gelin bugün televizyon izlemeyelim. Hiç olmazsa yılda bir gün!
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Burada Laf Yok 2 Mart 2015
Beş Kardeş 22 Şubat 2015
Aşk, Tanrı ve Ceza 15 Şubat 2015

Günün Köşe Yazıları