Yerel seçimler yaklaşırken muhalefetin sergilediği dağınık görüntü, muhalif seçmenin canını sıkıyor ve karamsarlığa itiyor. 14 - 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında oluşan moral bozukluğu ve umutsuzluk hali, henüz tam anlamıyla aşılabilmiş değil. Bugünkü siyasal koşullarda, başta ana muhalefet CHP olmak üzere, tüm muhalif partilere ve adaylara önemli görevler düşüyor. Muhalefetin en önemli sorumluluğu, yerel seçimlerde iktidar blokunu geriletmek. Muhalif belediye başkanlarınca yönetilen kentleri yitirmemek ve mümkün olduğu ölçüde bunların sayısını artırmak.
Peki bu nasıl olacak? Öncelikle muhalif seçmeni yeniden ayağa kaldırmak ve sandığa eksiksiz götürmek büyük önem taşıyor. Ayrıca muhalefet saflarındaki umutsuzluk, kırgınlık ve kızgınlık hallerini hızla aşmak gerekiyor. Bunun için de tüm muhalif toplumsal dinamikler, etkin biçimde sahaya çıkmalı ve çıkarılmalıdır.
İZMİR’İN ÖNEMİ VE DURUMU
Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir; rahmetli Ahmet Piriştina’nın başkan seçildiği 1999 yılından beri sosyal demokratlarca yönetiliyor. AKP’nin iktidara gelişinden beri hemen her genel ve yerel seçimde, ana muhalefet partisi CHP’ye ve adaylarına destek veriyor. İşte bu nedenle, başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel olmak üzere, CHP’li siyasetçilerce CHP’nin ‘amiral gemisi’ ve ‘sancak gemisi’ gibi tanımlarla anılıyor. Yerel seçim sürecinde bu amiral gemisinin yol hattında karışık ve farklı rüzgârlar esiyor.
Neredeyse çeyrek asırdır İzmir’de yerel yönetimde olan CHP’nin İzmir adayları; bugünlerde tıpkı deplasmanda oynayan takımın oyuncuları durumundalar. İktidar blokunun adayları, iktidarın tüm gücünü ve desteğini arkalarına almışken; CHP’li adaylar mevcut başkanların ve belediyelerin desteğini tam anlamıyla alamıyorlar. Bu durum da onları sahada sanki deplasmanda oynayan takımın oyuncularına dönüştürüyor.
CHP HIZLA TOPARLANMALI
Bu olumsuz durum, CHP tabanının ve muhalif seçmenin hem kafasını karıştırıyor, hem de moralini bozuyor. İşte bunun için, halen görev başında bulunan CHP’li başkanlarla adayların hızla bir araya gelmesi gerekiyor. Birlikte ortak fotoğraflar ve mesajlar verilmeli, başkanlar var güçleriyle partilerinin adaylarının kazanması için birlikte kol kola çalışmalı. Bu ortak hedefle tüm yerel dinamikler harekete geçirilmeli ve sahaya çıkarılmalı. Örneğin, Narlıdere metrosunun açılış töreni, bunun için iyi bir fırsattı. Doğrusu biz böyle bir fotoğraf bekliyorduk. Ama olmadı.
Bunun olabilmesi için, CHP Genel Merkezi ve İzmir İl Örgütü bir an önce harekete geçmeli ve ortaklaşmayı sağlamalıdır. İzmir’in dirençli muhalif seçmeni, yıllardır bıkmadan usanmadan destek verdiği CHP’den, haklı olarak bu hamleyi istiyor ve bekliyor. Siyasetin akılcılığı ve gerçekliği de bize bu yolu gösteriyor. Unutulmamalıdır ki çeyrek asırdır muhalefete destek veren bir başka İzmir yoktur. İzmir’in korunması, sahiplenilmesi; başta mevcut CHP’li başkanlar ve adaylar olmak üzere, tüm muhalefetin ortak sorumluluğudur. Hiç kimse bu tarihi, siyasi ve vicdani sorumluluğu göz ardı etmemeli ve herkes bu sorumluluğa uygun davranmalıdır.
***
CHP’NİN YENİ YÜZÜ VE İZMİR ADAYLARI
Ana muhalefet CHP, güvenli liman olarak gördüğü İzmir’de oldukça radikal bir değişim gerçekleştirdi. Metropolde tüm belediye başkanlarını değiştiriyor. Çok sayıda kadın ve genç adayla seçmenin karşısına çıkıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’deki değişimi partinin yeni yüzü olarak değerlendiriyor. Gazetemizin başarılı Ankara Temsilcisi Sertaç Eş’le yaptığı söyleşide; 9’u kadın, 12’si 40 yaş altı olan İzmir adaylarının, partinin yeni yüzünü ve geleceğini temsil ettiğini, seçmende de karşılık bulduğunu söylüyor. Böylece İzmir’e özel bir misyon ve işlev yüklüyor.
TUGAY VE İLÇE ADAYLARI
Genel Başkan Özel, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’a, yeni takımın kaptanlığı görevini verdi. Tugay da her fırsatta ilçe adayları ile birlikte sahada İzmirliye mesajlar veriyor ve projelerini anlatıyor.
Öncelikli hedefi, CHP’nin kendi seçmenini ikna edip firesiz sandığa götürmek. İkinci olarak da iktidar karşıtı diğer muhalif partilerin seçmeninin oylarını kendisinde buluşturmak. Böylece sandıkta ‘İzmir ittifakı’nı oluşturmak.
PROJELER YARIŞI
Ekonomik sorunların had safhada olduğu bir dönemde, bilinçli seçmen doğrusu öyle büyük projeler beklemiyor. Daha çok hayatını kolaylaştıracak günlük yaşamına dokunacak gerçekçi yaklaşımlar bekliyor. Ama yine de yerel seçimin olmazsa olmazı, adayların projelerinin yarıştırılması ve karşılaştırılmasıdır. Bu yarışta da gözler ister istemez önde gelen iki büyükşehir adayının Tugay ile Dağ’ın üzerinde odaklaşıyor.
Çarşamba günü ESİAD’ın buluşmasında, iki adayı ve projelerini dinleme fırsatımız oldu. Dün de CHP adayı Tugay’ın proje tanıtım toplantısına katıldık. Bizce İzmir seçimi, bu iki aday ve temsil ettikleri anlayışlar arasında olacak. Biz, İzmir seçmeninin tercihinin, yine ana muhalefet CHP’den ve adayı Tugay’dan yana olacağını düşünüyoruz.
