Mikronezya’daki Yol iktidarı, Yol dini ve Ol Tanrısı’nın ruhbanı Yollularla, müminleri Yolcuların KKB’si her yıl büyük şenliklerle kutlanırdı. KKB, tabii ki tımarhaneden başka hastane ve zaten doktor da kalmayan Mikronezya’da kaburga, kulunç, bağırsak vb. tebabeti değil; Kutsal Kurtuluş Bayramı demekti. Küçük adanın özgürlükten kurtulup istibdata geçişle ferahlamasını simgeliyordu. 

Yol Partisi iktidarına muhalifler böyle düşünmüyorlardı, elbette. Ama ses çıkaranın dili kesildiğinden susuyor ve istibdat rejiminden sabır yoluyla kurtuluşu, yani müstebit Muktedir Makropiç’in ömrünü tamamlamasını bekliyorlardı. 

Kakao krizinin giderek yoksullaştırdığı adada, hemen her gün bitter çikolata madeni bulundu müjdesiyle halkı umutlandırmaya çalışan Saray; bu yıl KKB kutlamalarının dozunu artırmış, şenliklere bir de takımadalar çapında Genetik Proje Yarışması eklemişti. Mikronezya’daki genetik araştırmalardan da haliyle jinekolojik araştırmalarda uzman din adamları, yani Yollular sorumluydu. 

Hazırlıkları aylar öncesinden başlayan Genetik Proje Yarışması’na; Ezya takımadalarından da katılım vardı. Yarışma günü gelip çattığında, takımlar Büyük Jüri’nin karşısına çıkıp tek tek projelerini anlatmaya başladılar. En büyük ada Makronezya’dan gelen ekibin başı, “Biz” dedi, “Sığır genleriyle tavuk genlerini birleştirdik. Yarattığımız yeni canlı türüne Sıvuk adını verdik. Eti hem kırmızı et kadar lezzetli, hem de beyaz et kadar sağlıklı.”

Germania’dan katılan ekip, “Biz” dedi, “Kedi ile köpek genlerini birleştirdik. Yarattığımız yeni canlı türüne Kepek adını verdik. Hem kedi gibi evde oturuyor, hem de köpek kadar sadık.”

Bitania ekibi dişsiz timsah üretmeyi başarmıştı, Yutania ekibi tüysüz maymun...

Sıra Mikronezya’nın Yollu takımına gelince, baş rahip Alyoşa Ersaltz söz alıp, gururla açıkladı: “Biz karpuz genleriyle hamam böceği genlerini buluşturduk.”

Açıklamayı izleyen kısa sessizlikten sonra Büyük Jüri bir kahkaha krizinin kurbanı oldu. Durumu kurtarmak isteyen jüri başkanı, iki hıçkırık arasında ciddi olmaya çalışarak sordu: 

“Peki sonuç?”

“Çok pratik. Karpuzu kesiyoruz, çekirdekler kaçışıyor!”