Ayı Boğan diye anılan Makronezya müstebiti Valdemir Potin, bir süredir en yakınındaki ada, Yutania müstebiti Vaydemir Zikenski ile didişiyordu. İşte bu didişmede Mikronezya müstebiti Muktedir Makropiç, “Ağam” demekle yetindiği Zikenski’ye karşı “Paşam” dediği Potin’in gönlünü kazanmıştı.  

Valdemir Paşa, nankör değildi. Doğum günü yaklaşan Makropiç’e bir jest yapmaya karar verdi. Ne olur ne olmaz Mikronezya’da nöbet tutturduğu bakan yoldaşı Serzeniş Havkov’u telsizle arayıp, “Benim yerime kutla sevgili Muktedir’i, ama elin boş gitme, çikolatalı pasta yaptırıp götür!” talimatını verdi ve ekledi: “Oralarda yoktur, sana diplomatik valizle bitter de gönderiyorum.”

Serzeniş Havkov, “Başüstüne yoldaş” dedi. “Pastanın üstüne ne yazdırayım?”

Valdemir Potin, Mikron müstebit Makropiç’in iki ara bir derede kalmışlığını, kendisine hizmet için yaptığı fedakârlıkları falan düşündü. “Yıllarca yoruldun ama inan daha mükemmelsin, yazdır!” dedi.

Yoldaş Havkov yine bir “Başüstüne Ayı Boğan’ım!” çakıp, sordu: “Pastanın üstüne nasıl yerleştirelim bu ithafınızı?”

Valdemir Potin, “İki satır halinde yazdır” dedi. “Üstte ‘yıllarca yoruldun ama’, altta ‘inan daha mükemmelsin...’ olsun” 

Diplomatik valiz zamanında geldi. Serzeniş Havkov, bitter çikolatalı kocaman bir pasta yaptırıp soluğu Betonit Saray’da aldı. 

Mikronezya’nın Ulu Çoban’ı Muktedir Makropiç’le kısa bir hoşbeşten sonra, çay servisiyle birlikte maytapları yakılmış pasta, kıvılcımlar saçarak getirilip konuldu varaklı masaya. 

Bitter çikolata öbeğinin üzerinde beyaz kremalı harflerle şöyle yazıyordu:

“Üstte yıllarca yoruldun ama

altta inan daha mükemmelsin...”