Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Afet Manevraları
\n\n\n
ESKİDEN, kamu hizmetine girmek isteyenlerin eğitiminde “idare hukuku” öğretimi vardı da yönetim bilimi gibi bir konu üzerinde pek durulmaz, bunun zamanla ve çıraklıkla öğrenilebilecek bir “sanat” olduğu düşünülürdü. İkinci Dünya Harbi sonrasından başlayarak ve biraz da Amerikan etkisiyle, yönetimin bir bilim alanı olduğu, onun da akademik yaklaşımının, araştırmacısının, öğreticisinin olması gerektiği doğal sayıldı ve uzmanları, bilimcileri yetişti; işletmecilik, kamu yönetimi gibi yeni bilim dalları ortaya çıktı.
\nDaha çok ve ister istemez savaşlardan alınan derslerle askerlerin ön aldığı, geliştirdiği, terimler ve kurallar yarattığı bir gelişmeydi bu. Etkinin sivil alana ve üniversitelere yansıması, dolaylı olarak, askerlik dilinin bir ölçüde oralara da girmesine yol açmıştır.
\nÇağdaş kamu yönetimi biliminin ilginç konularından biri, “O ve M” diye kısaltılan “Organizasyon ve Metot” başlığını taşır. Yani, bir yönetim birimi amaçlarına ve hizmetlerine en uygun ya da verimli biçimde nasıl örgütlenmelidir, yöntemleri neler olmalıdır? İnsan aklı ve zekâsı bu alanda da geçerli ve yararlı esaslar geliştirmiş, deneyimler yapılmış ve çeşitli ortamlardaki uygulamalarla sağlamlaştırılan kurallara varılmıştır.
\nÇoğu zaman, yaşanan bazı beceriksizliklerin, kargaşaların ve başarısızlıklar sonrasında, “En yaygın kusurumuz organizasyon bozukluğudur” sözünün duyulduğu bizimki gibi bir ülkede, böyle bir öğrenme ve öğretme alanının ihmal edilmemesi gerektiğini söylemek yanlış olmaz. Aslında büyük uluslararası sportif etkinlikler dolayısıyla bazen başarılı organizasyon örneklerine rastlanmakla birlikte, genellikle büyük doğal afetler sonrasında organizasyon kusurlarının dillerden düşmediği de yadsınamaz bir gerçektir. Kaldı ki, kendisi çalışmak, çare aramak ve çözüm bulmak yerine başkalarında kusur bulmanın, eleştirmenin ve sonuçta kamu yönetimini suçlamanın halkımızda sık sık ortaya çıkan bir özellik olduğunu hep biliriz.
\nDurum bu olunca ve özellikle yardım dağıtımında yaşananlardan sonra, artık afet beklemeksizin, halkı ve yöneticileri düzenli aralarla deprem, sel baskını, orman yangını manevralarından geçirmek bir ulusal zorunluluk noktasına gelmiş sayılmaz mı?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi