Muğla’nın Milas ilçesinde termik santral alanının genişletilmesi için Limak Holding ve İÇTAŞ’ın ortak projesi olan YK Enerji, Akbelen Ormanı’nda katliam yaptı.

Termik santralın danışman firması da tüm basın mensuplarına bilgi notu ve yanında basın açıklaması gönderdi. Sonra sanki termik santralda çalışan işçiler vermiş gibi tüm gazetelere tam sayfa reklam verdiler.

Gazetemiz Cumhuriyet bu reklamı yayımlamadı.

Danışman firmanın gönderdiği basın açıklamasında öne çıkarmaya çalıştıkları hususlar var.

Açıklamada “Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ özelleştirme ihalesi neticesinde 23 Aralık 2014 tarihinde 2.67 Milyar USD bedelle IC İçtaş ve Limak Enerji firmaları tarafından devralınmıştır” denildi.

Bugünkü döviz kuru ile düşünüldüğünde büyük para gibi algılanıyor. Ancak durum öyle değil. Kelime oyunu yapıyorlar. Bunu da ortaya çıkaran kişi CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz oldu. Yavuzyılmaz sosyal medyasında yapmış olduğu paylaşımda Özelleştirme İdare Başkanlığı ve Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ arasındaki sözleşmeyi paylaştı.

Şöyle ki...

Yeniköy ve Kemerköy Termik santralları 2014 yılında ihaleye çıktı ve Limak-IC İçtaş tarafından 2.67 milyar dolar karşılığında satın alındı. İhalenin yapıldığı gün döviz kuru 2.32 TL’ydi.

2017 yılında döviz kurları artmaya başlayınca OHAL döneminde Bakanlar Kurulu’nca 29957 sayılı Resmi Gazete’de 683 sayılı KHK yayımlandı. Bu kararname ile de Özelleştirme Yüksek Kurulu bir karar aldı ve döviz cinsi borçları Türk Lirası’na çevirdi. Karara istinaden de YK Enerji ile yeni bir ek sözleşme yaptı.

2 Ocak 2017 tarihinde YK Enerji’nin kalan 1 milyar 68 milyon dolar borcunu o günkü kur (3.53) ile çevirip Türk Lirası olarak yeniden yapılandırdı. Borç 3.7 milyar TL oldu ve bunu da vade farkı ile 5 taksite böldü.

Garantili otoyolları havalimanlarına döviz cinsinden borçlanıp Türk Lirası’na çevirmeyerek şirketlere ödeme yapan iktidar söz konusu şirketlerin menfaati olunca döviz cinsinden borcu Türk Lirası’na çeviriyor.

Deniz Yavuzyılmaz hesaplamış ve kamu 566 milyon dolar zarara uğramış.

Dahası var...

24 Temmuz günü ormandaki ağaçları kesmek için çalışmalara başlayan şirket ile Orman Genel Müdürlüğü arasında imzalanan bir protokolde ortaya çıktı.

“Ağaçlandırma İş Birliği Protokolü” adını verdikleri protokole göre 18 Aralık 2019 tarihinde imzalanan protokolle; şirket 2020 yılında 300 bin, 2021 yılında 300 bin ve 2022 yılında 400 bin olmak üzere 3 yılda 1 milyon fidan dikimi için maddi katkı sağlamayı taahhüt etti.

Orman Genel Müdürlüğü fidanların dikimini gerçekleştirecek ve 3 yıl boyunca fidanları koruyacak, şirket ise fidan dikimi ve bakımı için Orman Genel Müdürlüğü’ne ödeme yapacaktı. Şirket, Amasya’da dikilecek 390 bin fidan için 2 milyon 370 bin lira, Sivas’ta dikilecek 370 bin fidan için 2 milyon 260 bin lira ve Bingöl’de dikilecek 240 bin fidan için 1 milyon 470 bin lira para ödemesi yapacak.

Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın ise bu anlaşmanın göstermelik olduğuna dair bir açıklaması var. Şöyle diyor Kantarcı:

“Bunlar nereye fidan dikecekler. Açtıkları yer taş çukuru. Taşın üstüne fidan dikilseydi kayalık dağların hepsini ağaçlandırmıştık. Kazdıkları kireçtaşı materyalini yığıyorlar ya, bu materyal kaya parçaları. Kaya parçaları yığıyorlar. Kayalar bin sene sonra toprak olursa Allah da onlara bin sene ömür verirse ağaçlandırdıkları ormanı görürler inşallah.”

Yani bu açıklamalarındaki şöyle fidan dikiyoruz, böyle rehabilite ediyoruz sözlerine aldanmayın.

Bakın değerli dostlar.

Bugün maalesef ülkemizde doğa koruma alanı, tarım alanı ya da içme suyu havzası kanunlarla korunmuyor. TEMA’nın yayımladığı rapora göre Muğla ve çevresinin yüzde 59’u madenler için ruhsatlandırılmış durumda. Yine Muğla ve çevresi orman alanlarının da yüzde 65’i madenler için ruhsatlandırıldı.

Farklı bir açı daha sunayım.

Bu maden faaliyetleri neticesinde yöre halkının sağlığı ciddi anlamda bozuldu.

Sağlık ve Çevre Birliği raporuna göre, 1982-2020 yılları arasında bölgede yaşayan çocuklarda 455 bin 738 bronşit vakası, 43 bin 725 erken doğum, 68 bin 324 erken ölüm, 39 bin 995 yetişkinde bronşit vakası, 77 bin kişide de solunum ve kalp damar hastalıkları şikâyeti görüldü. Kümülatif sağlık maliyeti 1.48 trilyon Türk Lirası olarak tespit edildi.

Yani sözün özü... YK Enerji adlı firmanın danışmanlık firması, termik santralları adeta iyilik derneği gibi göstermeye çalışsa da gerçek bu.

Doğa katlediliyor, sağlımız yok oluyor, suyumuz ağacımız geleceğimiz yok ediliyor ama gözü doymak bilmez şirketler yalanlarla kazanmaya devam ediyor.