Ahlatlıbel süreci...

15 Şubat 2022 Salı

Altı partinin genel başkanı haftalardır altyapısı hazırlanan liderler zirvesini cumartesi akşamı Ahlatlıbel’de gerçekleştirdi. 

Zirve sonrası yapılan açıklama, uzun bir ortak yolculuğun başladığını gösteriyor.

Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel Tesisleri, Anayasa Mahkemesi’nin tam karşısında, Ankaralıların dört mevsim tercih ettikleri güzel bir gezi-eğlence yeridir. Öteki yüzü de Eymir ve Mogan Gölü’ne bakar. “Ankara’nın ayazı, İstanbul’un boğazı” diye bir söz vardır ama Ankaralılar, İstanbul’dan misafirleri geldiğinde Ahlatlıbel’de ağırlar, “Burası da bizim boğazımız” der. 

Doğan Taşdelen’in Çankaya Belediye Başkanlığı döneminde sosyal tesisler yapıldı. Alper Taşdelen daha da büyüttü. 200 bin metrekarelik alanda basketbol, futbol, tenis sahaları var. Liderler, Başkanlık Konukevi olarak kullanılan binada yemek yedi. Alan, Çankaya Belediyesi’nin tapulu mülkü. Melih Gökçek almak istedi, Alper Taşdelen direndi. Gökçek alıp imara açsa betona boğardı. Yazın hafta sonları 20 bin kişinin geldiği oluyor.

Öyle anlaşılıyor ki, bundan böyle Millet İttifakı’nın geleceği Ahlatlıbel zirvesi ile konuşulacak.

***

Zirveyle ilgili olarak tüm liderler olumlu cümleler kurdu. Zirve sonrasında parti üst yönetimleriyle durum değerlendirmesi yaptılar. Bu toplantılardan yayılan hava da olumlu.

Kemal Kılıçdaroğlu zirvenin sadece ev sahibi değil, aynı zamanda mimarı. Buluşmanın geleceğinden umutlu. 2017’deki anayasa değişiklikleri için yapılan halkoylamasında başlayan ittifak arayışı adım adım bugüne kadar geldi. Kılıçdaroğlu’nun önünde iki yol vardı:

1- CHP’nin tek başına iktidara gelmesi için mücadeleye girişmek.

2- Öteki muhalefet partileriyle birlikte ortak bir zemin oluşturup daha geniş bir toplumsal tabana oynamak.

Koşullar ikinciyi getirdi. 2018 baskın seçiminde AKP ile MHP, Cumhur İttifakı’nın yasasını çıkardı. CHP’nin buna karşılık veremeyeceğini, İYİ Parti’nin de oyun dışına itilebileceğini düşündüler. Saray’daki plan sandığa uymadı.

O dönemi anımsatmamızın nedeni, altı liderin buluşmasının ardından sağda-solda başlayan “Bunlar nasıl bir araya gelir” tartışmaları. 

Akşener, Karamollaoğlu, Babacan, Davutoğlu ve Uysal’ın yakın geçmişteki konumlarını anımsatıp Ahlatlıbel sürecinin gerçekçi olmadığını vurgulayanların sayısı az değil. 

Bir söz vardır:

Tarihte her şey mevcuttur, ne aradığınıza bakar!

Elbette altı liderin ve temsil ettikleri tabanın geçmişte ayrı düştükleri durumlar var. Eğer bu tür karşı karşıya gelmeler mutlak olsaydı en başta Erdoğan’la Bahçeli’nin hiçbir dünyada bir araya gelmemesi gerekirdi.

Ahlatlıbel sonrası yayımlanan metin için “çerçeve” sözcüğünü kullanabiliriz. Aslolan içinin dolması. Altı parti önümüzdeki dönemde yeni bir umut rüzgârı estirebilir. O zaman 2 kere 2, 4 değil, 6 hatta 8 eder. Bunun tersinin de siyasetin doğasında olduğunu unutmamak gerekiyor.

***

CHP Genel Merkezi, 15 Ocak’ta önümüzdeki temmuz ayında yapılması gereken 38. olağan kurultayı bir yıl erteledi. Gerekçe olarak da salgın ve erken seçim olasılığı gösterildi. Bu yıl erken seçim olmazsa 2023’te de zamanında seçim nedeniyle kurultay ertelenecek!

Oysa tersi de düşünülebilirdi. “İktidar Kurultayı” adıyla parti tabanı hareketlendirilebilirdi. Kılıçdaroğlu çalışmayı çok seven bir kişi. Belki de partinin içine yönelik çalışmayı en az seviyor! 

Tarihte CHP kurultayları çok sancılı olmuştur. Örneğin 1950-60 arasında dört olağan kurultay olmuş, en kısası dört gün sürmüştür. Ama o kurultayların enerjisiyle CHP ayakta kalmıştır. 

Beş parti ile birlikte Türkiye’ye demokrasi getirme mücadelesine giren Kılıçdaroğlu’nun, partinin içinden de demokrasiyi esirgememesi gerekiyor.

CHP örgütlerinin önümüzdeki seçime diri girmesi için bu kaçınılmaz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları