Ak-kuyu... Erdoğan’ın Rusya ziyaretidir!

09 Ağustos 2022 Salı

Bugün Nagasaki’ye atılan atom bombasının 77. yılı. ABD, İkinci Dünya Savaşı’nın son evresinde, 6 Ağustos 1945’te Japonya’nın Hiroşima kentine, 9 Ağustos’ta da Nagasaki’ye atom bombası atmış, 220 bin insan ölmüştü. 

Bu iki şehre yıllar önce yaptığım gezide bombanın etkisinin hâlâ sürmekte olduğunu görmek ürkütücüydü. Zira atom bombasının etkisi sonraki kuşaklara da geçmiş, buna dayalı hastalıklar can almaya devam etmişti. Hiroşima’da sadece atom bombasının yarattığı etkiden kaynaklanan hastalıklara bakan 10’dan fazla hastane vardı. Birini ziyarete gittim. Hastalarla karşılıklı kabullerle görüştüm. Verdikleri yanıtlar Japonların kişiliğini de gösteriyordu. İki hastanın yanıtı şu oldu:

- Amerikalılara kızgınım, eşit silahlarla savaşmalıydık.

- Amerikalılara kızgın değilim, o gün atom bombası bizde olsa biz kullanırdık.

Her iki şehirde atom bombasının düştüğü yer korunuyor. Buraları ziyaret edip nükleer silahlara karşı olmamak elde değil.

***

Dünya Hiroşima ve Nagasaki’den ders almak yerine, “Bundan biz de yapabilir miyiz” diye baktı.

Öyle devam ediyor.

Nükleer santrallar da bu teknolojinin bir başka devamı. Bugün Japonya’nın da enerji gereksiniminin önemli bir bölümünü nükleer santrallardan karşıladığı dikkate alındığında konunun boyutu genişliyor.

Dünyada bütün yönleriyle nükleer teknolojiye sahip ülke sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Pek çok ülke de onların birikiminden yararlanıp en azından bu teknolojiyi edinmek istiyor.

Türkiye 1970’li yıllarda konuyu gündemine aldı. Yer olarak Akkuyu’da karar kıldı. Bu alanın etrafı çevrildi. Başına bir bekçi kondu. Ankara bu teknolojiyi hangi ülkenin birikimi ile yapacağına, nasıl yola çıkacağına bir türlü karar veremedi. 

Yıllar sonra bir gazete manşetten şu haberi verdi:

“Akkuyu nükleer santralının arsasında görevli bekçi emekli oldu!”

Aradan yine yıllar geçti. AKP iktidarı Rusya ile yürümeye karar verdi. 2015’te temel atıldı. 20 milyar dolara malolacak nükleer santralde bugün 25 bine yakın işçi çalışıyor. Hedef 2023’te üretimin başlaması.

Akkuyu son günlerde değişik nedenlerle tartışma konusu. Bunlar yıllardır bilinen ama gündeme fazla gelmeyen konulardı.

Her şeyden önce santral yüzde 100 Ruslara ait. Bunun anlamlarından biri şu:

Türkiye bu santral aracılığıyla hiçbir teknolojik kazanım elde edemeyecek.

Alım garantisi, bunun fiyatı ayrı konu.

Santralın inşasında Türk firması da vardı. Bu firma yapımı üstlenen Rus devlet şirketi Rosatom’un kararıyla geçtiğimiz günlerde devre dışı bırakıldı. Gerekçe, böylesine önemli bir tesis inşasında hatalar yapması!

Doğruysa da vahim değilse de!

Akkuyu sanki ak bir kuyu haline gelmeye başladı. Bakalım Erdoğan bugün konuyu aydınlatacak mı?

***

Erdoğan bugün son anda bir değişiklik olmazsa Akkuyu’ya gidiyor. 

Benzetmede hata olmaz. Buna Erdoğan’ın Rusya ziyareti de denebilir!

Toprağı biz verdik, ama inşaatın ve üretimin hiçbir aşamasında yokuz!

Yabancı sermaye ile yatırım yapılmaz mı?

Elbette yapılır.

Ama bunun koşulları önemli. Buna verilecek çok örnek var. Sadece Karabük Demir Çelik diyelim, yeter!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları