24 Nisan Pazar günü 6’lı masa Demokrat Parti’nin ev sahipliğinde toplandı.

25 Nisan Pazartesi günü Gezi davasına ilişkin Saray’da verilen karar mahkemede açıklandı.

26 Nisan Salı günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin en kısa ama en çok tartışılan grup konuşmasını yaptı.

27 Nisan Çarşamba günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, milletvekili seçimlerine kendi partilerinin logosu altında gireceklerini, Cumhurbaşkanlığı’nda masaya bağlı kalacaklarını açıkladı.

Bu tablo, siyasetin olmayan dengelerini de etkiledi. Hafta boyu art arda yaşanan bu gelişmelerin taraflarıyla ilgili yorumlar yapıldı.

***

Bugün DEVA’nın tutumunu sütuna yatıralım:

1- Partinin vitrininde Babacan var ama AKP’nin kuruluş sürecindeki ağabeylerin onun arkasında olduğu sır değil. Abdullah Gül’ün yanı sıra başta Beşir Atalay olmak üzere ciddi bir kadro burada. Erdoğan karşıtlığı CHP’de mi DEVA’daki ağabeylerde mi daha yüksektir sorusunun yanıtı ikinci şık olabilir.

2- Erdoğan, yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştirdi. Etrafında AKP’nin kuruluş günlerinden neredeyse kimse kalmadı. Bu bağlamda DEVA ile işbirliği AKP’nin ilk yıllarıyla işbirliği olarak yorumlanabilir.

3- DEVA, sadece siyaset üreten değil, misyon temsil eden bir parti. Bu yanıyla “Hemen büyüme mi, misyonu temsil edenleri taşıma mı” ikileminde öncelik ikinci şık. Bunu Ali Babacan’ın 20 yıldır bitmeyen gençliği ile gölgeleyebiliyorlar!

4- Son 10 yıldır küresel yapının şöyle bir arayışı olduğu zaman zaman gündeme geliyor:

Türkiye’de Erdoğan’sız bir AKP iktidarı istiyorlar.

Bu arayış ne zaman yükselse Erdoğan bir manevra yapıp “Sizin işinize en çok ben yararım” mesajı vermeyi ve ikna etmeyi başarıyor. Son çıkışları bu yönde de değerlendirilebilir. Kavala da başka bir rahip davası havasında pazarlık masasına konabilir.

5- Üstteki şıkkın devamında Erdoğan kendine has yöntemlerle Babacan’ı kendisiyle birlikte hareket etmeye ikna edebilir mi? Bu, masaya dahili-harici her şeyi koyup ondan sonra yanıtlanacak bir soru. 

6- Babacan seçime kendi partisinin amblemi altında katılma kararını pazar günkü 6’lı masada gerekçeleriyle birlikte anlattı. Bu yöntemle Anadolu’da AKP’den istedikleri akışı sağlayacaklarını düşünüyorlar. 

7- Bu kararda bir başka hesap da şu:

Önümüzdeki seçim sonrası kurulacak kabinede TBMM’nin etkisi olmayacak. Bakanlar, Cumhurbaşkanı yardımcıları TBMM dışından. Bu durumda Meclis’te olmak değil, iktidarda olmak önemli.

***

Babacan “DEVA’sa” bir politikanın bir kısmını açıklamış görünüyor.

6’lı masa büyük bir beklentiyi üzerine aldı. İktidar değişikliği özlemlerine karşılık veremezse bu büyüklüğün altında kalır.

Kamuoyu 6’lı buluşmalardan milleti ilgilendiren ne çıkacak diye beklerken...

Bu buluşmalardan sonra tarafların kendileri ile ilgili açıklama yapması...

Bantta koşmak gibi!