Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Erdoğan’ın Tele-vizyon Belgesi!

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Başbakan’ın Köşk’e çıkması halinde yapacaklarını ilan eden “vizyon” belgesi, bugüne kadar yapamadıklarını itiraf etmekten başka bir şey değil.
84 sayfalık belgede sık vurgu yapılan konuların başında toplumsal gelişim, normalleşme, kucaklama geliyordu. İnsan salt bu bölüme bakınca şöyle bir kanıya varıyor:
Demek ki, iktidarda bu alanlardaki icraatı zayıf bir yönetim var, Erdoğan da Köşk’e çıkması halinde büyük bir eksikliği giderecek!
Oysa bu olumsuzlukları yaratan kendisi. Toplumu kendinden olanlar, olmayanlar diye ayır. Sesini duyurmak isteyenlere karşı, “Ben evdeki yüzde 50’yi zor tutuyorum” de. Sonra da normalleşmeden söz et...
Başbakan’ın bunun beraberinde geliştirmek istediği bir başka alan da demokrasiymiş. Bir ülkede demokrasinin ve toplumun ne ölçüde geliştiğini ortaya koyan göstergeler vardır. Bu, kadın haklarından ifade özgürlüğüne kadar geniş bir yelpazedir. Birleşmiş Milletler, ülkelerin insani gelişmişlik endekslerini bu tür verilerle ilan eder. AKP iktidarı döneminde bu verilerin ayrımsız tümünde gerileme var. Öyle bir gerileme ki, ortalama 180 ülke arasında ilk 100’den sonra geliyoruz.

***

Başbakan’ın ballandırarak anlattığı bir başka vizyon da şu:
Öncü ülke...
Nede öncü? Kriz yaratmada ise, komşularla ilişkilerini sıfırlamada ise, model ülke olacağız diye yola çıkıp neredeyse nefret edilen ülke haline gelmede ise, evet... Tümünde öncü ülkeyiz.
Yeri gelmişken bir gerçeğin altını çizelim; 3 yıl önce böylesine öncü ülke olma sevdasıyla açıldığımız Arap ülkeleriyle şu andaki ilişkimiz tarihin en kötü dönemi olarak kayda geçecek. Evet gerçek bu; dünyada “İslamcı” diye bilinen parti, ülkesinin İslam ülkeleriyle ilişkisini ilerleteceğine geriletti.
Müthiş vizyon hedeflerinden biri de refahı yükseltmek.
Bu hedef gösteriyor ki, Başbakan en azından önemli bir eksiği görmüş; refah düşük... Daha doğrusu dengesiz.
Eğer bir ülkede nüfusun beşte biri devletin verdiği gıda yardımına muhtaçsa, o ülkenin aynı zamanda dolar zengini hızla artıyorsa, bunun tarifi nedir?
Yurttaşlarını yardıma muhtaç edip, “Ben gidersem size bu yardım da gelmez, ona göre” diye oylarını ipotek altına almak, vizyon olamaz, olmamalı.

***

Başbakan yapılması gerekenler arasında yargıyı yeniden yapılandırmayı da saydı.
Kaçıncı kez yeniden yapılandıracak bilinmez, ama bunu bir hedef olarak koymak bile yargının bu mantığa teslim edilmesi halinde adaletten başka her şeyi dağıtacağını gösterir.
Okurun hoşgörüsüne sığınarak söylemek gerekirse “yeniden yapılandırma” şuna döndü:
Yeniden yap ulan durma!
Zira yapılan yeni bir şey yok, aynı şey yeniden yapılıyor ve yeniymiş gibi sunuluyor.
Cumhurbaşkanı adayı olmak için 311 milletvekilinden boş kâğıda imza alan Başbakan vizyon belgesini açıklarken hiçbir gazetecinin soru sormasına izin vermeyerek demokrasiyi ne kadar geliştirdiğini de göstermiş oldu.
Vizyonun 30’a yakın televizyondan canlı yayınlanması, ardından da yine canlı canlı yorumlanması karşısında bizim yapacağımız yorum şu olabilir:
Bu bir vizyon belgesi değil, tele-vizyon belgesi!
Sözümüz Erdoğan’la uzlaşma adayı arasında ne fark var, diye soranlara...
Bir yanda, demokrasiyi hiçe sayan, anayasayı banayasa haline getireceğini ilan eden, yarattığı korkunun esiri olmuş, yıllarca koruma müdürlüğünü yapan kişi için dahi tutuklama emri veren bir aday var...
Bir yanda, toplumun gerçekten demokrasi isteyen kesimlerinin kendisini daha güçlü hissedip, iyi çalışmaları halinde yeni bir toplumsal mutabakat projesi yaratmasına zemin oluşturabilecek bir aday var.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları