Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Meclis’in 15 Temmuz raporu nerede?

16 Temmuz 2022 Cumartesi

Dün iktidarın yarı ve tam resmi yayın organlarının 15 Temmuz eki ana gazeteden daha kalındı. Televizyonlar da aynı şekilde 15 Temmuz’u doğal olarak günün ana konusu yaptılar.

Sadece demokrasiye değil, Türkiye’nin varlığına yönelik bu saldırının hem unutulmaması hem de bütün yönleriyle araştırılması gerekiyor. 

Unutulmama yanı tamdı. Ancak araştırma yanıyla ilgili aynı şeyleri söylemek mümkün değil.

Zira bir daha böyle alçak girişimin olmaması, bütün yönleriyle aydınlatılmasına bağlı. 

TBMM Eski Başkanı Cemil Çiçek’in 15 Temmuz’un perde arkasına ilişkin Milliyet’ten Abdullah Karakuş’a yaptığı açıklamalar üç temel boyutu içeriyordu:

-İyi aydınlatılmalı.

-Ders çıkarılmalı.

-ABD boyutu var.

Üç madde de gerçekçi. 

Hamasetten çok konunun bu boyutları önemli. 15 Temmuz bütün yönleriyle aydınlatıldığı gün Türkiye’nin geleceği de aydınlanmış olacak.

***

O gece yaşananların ortaya çıkarılması için en büyük fırsat TBMM’de kurulan araştırma komisyonu idi. 

Komisyon dört ay boyunca pek çok kesimle görüştü, iki kişi ile görüşemedi:

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan.

Zaten o gecenin merkezinde onlar vardı. Hiç kimse ile görüşmeyip sadece Akar ve Fidan’la kapsamlı görüşseler yeterdi zaten.

Asıl önemli boyut şu:

Meclis’in hazırladığı rapor resmen yok!

Ortada bir rapor dolaşıyor ama Meclis Başkanlığı’nın resmi görüşü şu:

“Başkanlığa ulaşmış ve kayda girmiş böyle bir rapor yoktur.”

Bir yandan 15 Temmuz alçak darbe girişimini unutturmamak için her şeyi yapacaksınız, milletin kahramanlık öykülerini bayrak yapacaksınız, bir yandan da o gecenin aydınlatılması için Meclis’te grubu bulunan bütün partilerin katılımı ile kurulan komisyonun raporunu kayda almayacaksınız!

Neden?

Bu sorunun tek yanıtı olabilir:

İktidar 15 Temmuz gecesinin bütün yönleriyle aydınlatılmasını istemiyor.

Zira bu rapor kayda geçse Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Devamında da belki olayın bilinmeyen yanları ortaya çıkacak.

Bu komisyon şu üyelerden oluşuyordu:

AKP: Reşat Petek, Serkan Bayram, Emine Nur Günay, Ravza Kavakçı Kan, Belma Satır, Hüseyin Kocabıyık, Burhanettin Uysal, Selçuk Özdağ, Zekeriya Birkan.

CHP: Zeynel Emre, Aykut Erdoğdu, Sezgin Tanrıkulu, Aytun Çıray.

HDP: Mithat Sancar.

MHP: Mehmet Erdoğan.

Bu milletvekillerinden raporun peşini bırakmayanlar olduğunu biliyoruz ama daha kurumsal biçimde “Bizim hazırladığımız rapor nerede” sorusunu sormalarını bekliyoruz. Yoksa iktidar milletvekillerine şu soruyu sorma hakkımız var:

Siz komisyona o geceyi örtmek ya da saptırmak için mi girdiniz?

Türkiye’deki FETÖ davaları sırasında yurtdışında olduğu saptanan örgüt ve yöneticiler istendi. Sadece Romanya iki, Cezayir bir kişiyi teslim etti. ABD’den 227, Almanya’dan 129, Yunanistan’dan 97, Belçika’dan 52, Hollanda’dan 33, İngiltere’den 31 kişi, AB üyesi ülkelerden toplam 406 kişi istendi. Hiçbiri verilmedi. Bu ülkeler şunu dese:

“Kardeşim siz daha o gece ne olduğunu araştırıp ortaya koymuyorsunuz, bizden ne istiyorsunuz?”

***

15 Temmuz 2016’nın gelişi bize göre 7 Şubat 2012’de görünüyordu. 

O gün MİT müsteşarı ifadeye çağrıldı. Bu başbakanın ifadeye çağrılması demekti.

7 Şubat 2012’de tutuklu olarak Silivri’deydik. O gün sabahtan akşama dek duruşma vardı. Duruşma bitimi cezaevine getirildiğimizde koridorun iki yanında gardiyanlar diziliyordu. Uğultu “Cemaat-AKP” çatışmasının yükseldiğini gösteriyordu. Gardiyanların da gelişmeleri dikkatli izlediği belliydi. Onlara dönüp sordum:

-Sizce kim kazanır?

Adeta bir ağızdan tek yanıt verdiler:

-Cemaat!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları