Ekonomik Krizler İçin Risk Yönetimi (Hedging)

09 Ağustos 2011 Salı
\n\n\n

Merkez Bankasının geçen hafta aldığı tedbirler ve dolardaki büyük yükseliş firmaların risk yönetimine geçmelerini gerekli kılacak sinyaller verdi. Uzun zamandan beri Türkiyenin ekonomisinin sağlıklı olmadığı, gösterge ekonomisi haline geldiğini biz ve birçok ekonomist söyleyip durdu. Ama buna kimse inanmadı veya inanmak işine gelmedi. Şimdi de diyoruz ki işletmeler risk yönetimine geçmelidir.

\n

Bilindiği gibi finansal risk, mali varlıklar ile borçların değeri üzerinde öngörülmeyen değişmeler nedeniyle yatırımdan beklenen getirinin belli bir oranının altına düşme olasılığıdır.

\n

Şu anda işletmeler en fazla kur riski ile karşı karşıyadırlar. Kur riski döviz kurlarındaki beklenmedik değişmeler nedeniyle yabancı para ile işlem yapanlar açısından borç, alacak, gelir ve harcama akımlarının TL cinsinden dalgalanması ve işletmelerin net kârlılığının ve piyasa değerinin değişmesidir.

\n

İşlem riski kur riskinin en önemli türüdür. Bunun için çeşitli koruma önlemleri alınabilir.

\n

Vadeli sözleşmelerle korunma (hedging with forward conract)

\n

İhracatçının kur riskinden korunması vadeli döviz satışı ile olur ki bu eksik pozisyon oluşturmak demektir. Örneğin bir ihracatçı Çine 10.000 dolarlık 3 ay vadeli bir mal ihraç etmiş olsun. Bugünkü kuru 1.7 TL alalım. İhracatçının mal bedelinin tahsil edildiği tarihte Merkez Bankasının aldığı tedbirler nedeniyle kurun düşeceğini tahmin ettiğini varsayalım. Bu durumda dolar kaybına uğramamak için 3 ay vadeli dolar satacaktır. Bu vadeli dolar kurunun 1.6 TL olduğunu kabul edersek ve kur ihracat bedeli tahsil edildiğinde 1.6 TL olursa ihracatçı dolar kaybına uğramayacaktır. Bu vadeli işlemi yapmazsa 588 dolar zararı olacaktır.

\n

İthalatçı ise kur riskinden korunmak için vadeli döviz alışı, yani fazla pozisyon oluşturma yapacaktır. Yukarıdaki örneği ithalata çevirelim ve kurun yükseleceğini varsayalım. Bu durumda ithalatçı, örneğin 1.9 TLden üç ay vadeli dolar satın alacak ve ithalat bedelini ödediğinde zarar etmeyecektir.

\n

Tabii kurdaki beklentiler gerçekleşmezse ihracatçı ve ithalatçının vadeli işlem yapması nedeniyle zarar edeceği de unutulmamalıdır.

\n

Anında para piyasası yoluyla korunma

\n

Yukarıda örneği dikkate alalım ve 10.000 dolara ithalatçının ihtiyacı olduğunu varsayalım. Dolar faizi dikkate alındığında şu hesaplama ile (10.000 /1+0.04=9.615 dolar) satın almalıdır. Anında para piyasasında 9.615 dolar için 1.7 TL kurdan 16.346 TL ödeme yapar ve kendini üç ay sonra 1.8 TL olacak kura karşı korumuş olur.

\n

Opsiyon sözleşmeleri ile koruma

\n

Borsadan satın alınacak ihracatçı için dolar satış opsiyon sözleşmesi, ithalatçı için dolar alış opsiyon sözleşmesidir. Bunu yanında bir banka ile anlaşmaya varılarak da opsiyon sözleşmesi yapılabilir. Bu sözleşmeler ithalatçı ve ihracatçı için avantajlıdır. Çünkü sözleşme vadesinde kurlar işlemci için daha uygunsa sözleşme uygulanmaz ve sadece opsiyon primi alınır.

\n

Ödemeleri öne alma veya geciktirme

\n

Kur riskine karşı ithalat bedellerinin ödenmesini erkene alma, ihracat bedellerini geciktirme veya dolar üzerinden ihracat bedellerini erken tahsil edip Avro ödemeleri geciktirme yoluyla kurun işlem riskinden korunmak mümkündür.

\n

Döviz varlıkları ile döviz borçları dengeli olan firmalar da koruma yapmalıdır

\n

Örneğin Çine 1 milyon dolar dövizli borcu olan işletmenin, Gürcistandan 1.2 milyon dolar alacağı varsa açık pozisyonu yoktur. Ancak kur değişmelerinden etkilenmez olarak gözükse de alacak ve borç vadesinin aynı olmaması, tahsilat gecikmeleri gibi nedenler dikkate alınarak belli oranda da olsa işlem riskine karşı koruma yapılmalıdır.

\n

Bunun yanında mali tabloları döviz cinsinden düzenleme de risk yönetiminde yarar sağlar.

\n

Kurdaki bu yükseliş aslında bir devalüasyondur. Ama kimse bunu dillendirmedi. Cari açığın tehlikesini gören ekonomi yönetimi bu kur artışını tetikledi diyebiliriz. Kurun 1.6-1.7 bandında gezinmesi gerektiği hususunda da iş çevrelerinin beklentisi var. Ancak dünyada olup bitenler dikkate alındığında, yapısal önlemler alınmadan cari açığın düşmesini sadece kurla sağlamak aşırı iyimserlik olur. Bu nedenle kurlarda beklenmedik değişmeler olasılığına karşı ekonomimizde risk yönetimi daha da önem kazanıyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları