Turizmin Akordu Bozuk...

21 Temmuz 2012 Cumartesi
\n

Turizm teknesi su almaya başladı. İlk 5 ayın verileri, gelen turist sayısında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 dolayında gerileme olduğunu gösteriyor. AKP iktidarının ilişkileri gerdiği İran ve Suriyeden gelenler, yüzde 40ın üstünde azaldı, ama daha önemlisi Avrupada olup bitenler... Hem harcama gücü, hem alışkanlıkları yönünden Türkiye turizmi için önemi büyük olan Avrupalı turistin seyahat eğilimlerinde küresel krizle birlikte önemli gerilemeler, aşınmalar var.

\n

Krizin patlak verdiği 2008 öncesi mutlu-mesut günler yaşayan Avrupalılar, krizle beraber, birçok şeyde olduğu gibi, seyahat bütçelerini de kıstılar. Öyle ki Avrupa turizm pazarı ya da seyahat endüstrisi, 2006 ve 2007de hızla büyüdükten sonra 2008den itibaren durulmuş ve 2011 sonuna kadar sıfır büyümeyaşamış görünüyor. 2012de de aynı ruh hali sürüyor.

\n

Kısa adı Eurostat olan AB İstatistik Ofisinin yeni yayımlanan bulguları, geneldeki sıfır büyümenin yanında iş seyahatleri ile ilgili detaylar da veriyor ve 2008-2011 döneminde iş seyahatlerinin genelde yüzde 11 gerilediğini ifade ediyor.

\n

Eurostat verilerine göre 2011de 1 milyar 184 milyona ulaşan seyahat sayısının, dörtte biri yurtdışı, dörtte üçü yurtiçine gerçekleşti. AB vatandaşlarının seyahatleri toplamında iş amaçlılar yüzde 13 pay alıyor.

\n

En fazla seyahat edenlerden, tuzu kuru Almanya bile, toplamdan yüzde 23 pay alırken 2008deki seyahatlerden ileri gidememiş, iş seyahatleri ise yüzde 2 gerilemiş. Almanların seyahatlerinin üçte biri yurtdışına yapılıyor.

\n

AB 27 bölgesindeki toplam seyahatlerin yüzde 19unu gerçekleştiren Fransada krizden sonra seyahat sayısı yüzde 4 gerilemiş görünüyor. Seyahatlerinin yüzde 90ını ülke içine yapan Fransızların iş seyahatleri de yüzde 2 azalmış.

\n

Toplam pazarda yüzde 12 payı olan İngilterenin ise seyahat sayısı yüzde 4 artmış görünüyor.

\n

AB 27nin ilk 5i içinde seyahat sayısı en dramatik biçimde azalan ülke İtalya görünüyor. İtalyanlar seyahatlerini yüzde 20ye yakın azaltırken, iş seyahatleri de yüzde 22 gerilemiş. İş seyahati daralması, krizdeki İspanyada ise yüzde 36yı bulmuş durumda.

\n

Tatil seyahati söz konusu olduğunda İtalyadan sonra Macaristanın kemerleri sıktığı görülüyor. Romanya, İspanya, Portekiz gibi ülkelerde dış seyahat yerine yüzde 90ı aşan oranlarda iç seyahat tercih edilmiş.

\n

***

\n

Krizin uzaması, Avrupa seyahat eğilimlerinin daha çok daralması, giderek de iç turizme dönmesi anlamına gelecek ve Türkiye gibi ülkeler için bu iyi haber değil. Yeni pazar arayışları daha da kaçınılmaz hale geliyor. Türkiyeye gelen turistlerin yüzde 52si ile yüzde 48i arasında payı değişen Avrupa turisti, bekleneceği gibi, harcama gücü göreli yüksek bir kategori. Bu coğrafyadan azalışların, turizm gelirlerinin toplamını da etkileyeceği açık. Cari açık için de turizm endüstrisi için de iyi haber değil bunlar...

\n

Öte yandan turist girişinin tempo kaybetmesine aldırmadan otel yatırımlarının doludizgin sürüyor olması, akort bozukluğunun bir başka göstergesi. Özellikle Güney otel yatırımcıları, yatak arzının yüksekliğinden şikâyet eder ve bu plansızlığın fiyatları düşürdüğünden yakınırlar. Ancak 2009un tamamında 1064 otel inşaatı için ruhsat alındı. Bunlar, 1.5 milyon metrekareye yakın büyüklükte inşaatlardı. 2010’da, ruhsat alınan otel sayısı 1593’e çıktı ama büyüklük olarak 3 milyon metrekareyi aştı. 2011’in tamamında 976 proje, inşaat ruhsatı aldı ve bunlar 3 milyon metrekareye yakın alana sahiptiler. 2012nin ilk 3 ayında alan olarak 1.5 milyon metrekareye ulaşılmış olması, izleyen 9 ayda tırmanışın süreceğine ve yılın tamamında 4-5 milyon metrekarelik bir büyüklüğe ulaşarak rekor kırılacağına dair şimdiden sinyal göndermektedir.

\n

Kakofoni, turizme de hâkim. Gelişigüzel yatırımların sonu ne olacak? Sorunlara çare ise öncelikle planlamada... Kültürden sağlığa, gastronomiden yaylaya, var olan tüm turizm dallarını önemsemek, bu dallarda potansiyeli olan yöreleri önemsemek, yatırımları çeşitlendirip bölgesel olarak genişletip 12 aya yaymak... Bütün bunlar için de genel bütçede, payı yüzde 1i bulmayan kültür ve turizm kaleminin payını artırmak gerekiyor. O bakanlığın birvitrinbakanlık, bakanın da konu mankeni olmaktan çıkarılması gerekiyor. Altyapıya, tanıtıma adam gibi genel bütçeden kamu parası harcamak gerekiyor. Bugüne kadar, çevre, tarih demeden canına okunularak üst üste konulmuş tuğlalar da ziyan olmasın deniyorsa, bunu vakit geçirmeden, hemen yapmak gerekiyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları