Siyasette gerçeklik yok oldu
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Siyasette gerçeklik yok oldu

20.07.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor:

“Onlara kara çalıp, altlarını oymayı tercih ediyorlar. Sahte ve var olmayan yolsuzluklarla suçlamayı, aşağılamayı, tiye almayı yeğliyorlar. Bu yöntemle muhalefetin farklı bir gelecek vizyonuna umut bağlamasını engelliyorlar.”

Anne Applebaum otokrasilerin dinamiklerini ve dünya çapında yükselişini inceleyen Pulitzerli bir gazeteci. “Twilight of Democracy/ Demokrasinin Alacakaranlığı” isimli kitabıyla uluslararası üne kavuştu. Economist, Spectator gibi dergilerde çalıştı. Halen Atlantic dergisinde yazıyor ve özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin otoriter sistemleri üzerinde derinlikli çalışmalarıyla tanınıyor.

Girişteki alıntı, sabık New York savcısı Preet Bharara ile yaptığı son podcast’ten.

Preet Bharara Türk kamuoyu için de yabancı bir ad değil. 2016’da New York savcısı iken tutuklattığı Rıza Sarraf ile radarımıza girmişti.

Beyaz Saray’daki henüz ilk döneminde Trump tarafından savcılıktan defedilen hukuk adamı, halihazırda avukatlık yapıyor ve Youtube’daki etkili podcast’leri ile tanınıyor.

Applebaum ile gerçekleştirdiği “ABD artık gerçekle ilgilenmiyor/ America does not care about what’s real anymore” başlıklı bu son podcast’ini İngilizce bilen tüm okurlara öneririm. Bilgisayar deyimiyle otokrasilerin “bug”ını araştıran ikili, hep düşünegeldiğimiz ve yanıtlarını veremediğimiz soruları irdeliyor.

Bir pin pon maçı temposunda ilerleyen podcast’te, “Bu nasıl iş?” diyerek soruyor eski savcı: “Yandaşlar Trump’a körü körüne inanırken karşı tarafın bilgi, belgelerle ortaya koyduğu gerçeklerle zerre kadar ilgilenmiyor, söylenen her şeye kuşkuyla yaklaşıyorlar. Karşı tarafın gerçeklerini iplemezken, liderlerine sıfır kuşku gösteriyorlar. Bu nasıl çelişki?”

OTOKRASİLERİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

“Otokrasilerin önlenemez cazibesi tam bu işte” diyerek soruyu yanıtlıyor Anne Applebaum: “Öyle bir kakafonide yaşıyoruz ki, çok kişi için kafa karışıklığına verilen yanıt, karşı tarafın argümanların asla duyulmadığı bir dünyaya sığınmak oluyor. Liderin arkasında hizalanıp, söylediklerini zinhar sorgulamıyorsunuz.”

Sen sağ, ben selamet. Sonsuz bir konfor alanı.

Siyaset kültürünün çok büyük dönüşümlerden geçtiğini belirtiyor Applebaum: “Daha çok gerilerde değil. Obama döneminde dahi” diyerek ekliyor: “Siyaset ‘Hangi sağlık sistemi?’ gibi, içeriklerle tartışılırdı. Bugün yok böyle bir şey. Kutuplaşma, siyaseti bir varoluş sorununa dönüştürüyor ve kavimlere bölüyor. Karşı tarafın iktidara gelmesi halinde, ülkenin bütün kodlarının değişeceği düşünüldüğünden, konu ‘ya sen, ya ben’e dönüşüyor, sonuçta siyaseti salt korku/öfke misali duygular yönlendiriyor. Silikon Vadisi patronları da, ‘online’a kayan siyasetin gitgide daha çok böyle olması için ellerinden geleni yapıyor. Gerçek hayatta olup bitenle, sanal ortamın işleyişi arasındaki bağ böylece hepten kopuyor. Milyonların sağlık sigortası kesilirken örneğin, Trump bu kesintiyi yapan yasayı sosyal medyasında ‘Büyük Güzel Yasa’ diyerek takdim edebiliyor. İnsanlar ardından hiçbir şey olmamış gibi sağlık sigortalarının yerli yerinde durduğunu varsaymayı sürdürüyorlar.

Gerçek algısını yok eden bir başka güçlü unsur, liderin sürekli yalan söylemesi. Siyasi söylem sistemli olarak yalanla zehirlendiğinde, neyin gerçek, neyin yalan olduğu ayırt edilemez hale geliyor. Bu, siyasete ilginin yitirilmesine ve ‘Nasılsa her şey yalan’ vurgusuyla siyasi bir nihilizm ortamına girilmesine, umuda ve gelecek vizyonuna yatırımı engelliyor. İdealist söylemlerin peşinden gidenlerin cesareti kırılıyor.”

UMUT GALİP ÇIKAMAZ MI?

Sonunda en can alıcı soruya geliyoruz: “Mademki siyaseti duygular yönlendiriyor” diyor Preet Bharara, “Umut nefrete üstünlük sağlayamaz mı?”

İşte bu sorunun yanıtı tamamen ortada.

Applebaum ve Trump karşıtları, ABD özelinde sorunun yanıtını kasımdaki New York Belediye Başkanlığı seçimlerinde almayı umuyor. Demokratların sürpriz belediye başkan adayı Zohran Mamdani, “Her şey çok güzel olacak!”çıların sözcülüğünü yaptığı için kilit önem taşıyor.

ÖYMEN’İ YİTİRDİK

Bu satırları yazarken, sevgili Altan Öymen’in vefatını öğrendim. Önceki gece, Büyükada’da davetli olduğum bir yemekte yanımda oturan Alman konuk, Altan Bey’in kusursuz ve mükemmel Almancasını övüyordu.

Altan Öymen’le son olarak 12 bin 500 kitaplık muhteşem kütüphanesini Beşiktaş Belediyesi’ne armağan ettiğinde beraber olmuştuk.

Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızcadan oluşan zengin kitaplığı, Altan Öymen’in başlı başına Türk siyaset ve basınına getirdiği yüksek çıtayı gösteriyordu.

Siyaset ve basın camiası, çok büyük bir değerini kaybetti.

Altan Bey, aynı zamanda tanıdığım en beyefendi insanlardan biriydi.

Sevgili Aslı başta olmak üzere, ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dilerim. Devri daim olsun.

Yazarın Son Yazıları

Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025
Avrupa’da yeni kavşak

Avrupa’da yeni kavşak

Devamını Oku
09.03.2025
Yeni bir dünyaya doğru

Yeni bir dünyaya doğru

Devamını Oku
02.03.2025
Çirkin Amerikalı

Çirkin Amerikalı

Devamını Oku
23.02.2025