Galatasaray bu maçı kazandıysa, iki oyuncusuna çok şey borçlu. Birincisi, ilk yarıda Mersin İdmanyurdu karşısında tek başına direnen Muslera. İkincisi ise, ikinci yarıda inanılmaz bir mücadele gösteren ve iki gol atıp bir de penaltı yaptıran 35 yaşındaki Drogba.

Hakem Süleyman Abay, yönetimiyle bir kez daha maçın önüne geçti. Bu sezon bu tür tablolara çok alıştık. Kırmızı kart, penaltı, verilen ve verilmeyen sarı kartlar. Bunlar için pek birşey söylemeyeceğim. Ama Fatih Terim ile ilgili yazacağım çok şey var:

Fatih Terim Türk futboluna malolmuş bir isim. Adı Mourinho, Ferguson gibi isimlerle birlikte anılıyor. Avrupa’da elit hocalar arasında gösteriliyor. Ama yaptıkları, davranışları -Süleyman Abay’ın kararları ne olursa olsun- Terim’e yakışmıyor. Kendisi de maçı izledikten sonra bana hak verecektir sanırım. Takımı motive etmek istiyorsa, Fatih Hoca başka çözüm yolları bulmalı! Fatih Terim’den sonra Hasan Şaş ve Ümit Davala da atıldı ve maçı kulübede masör Uğur bitirdi. Böyle şey olur mu? Galatasaray’a yakışır mı?

Bu olay tekrarlandığı için Fatih Terim’e ağır bir ceza, Galatasaray kulübüne de bir maç saha kapatma cezası gelir diye düşünüyorum.

Gene de eksik oynamasına rağmen 1-0’lık yenilgiden 3-1’lik galibiyeti yakalayan Galatasaraylı futbolcuların hakkını yemeyelim ve başta Drogba ve Muslera olmak üzere alkışlarımızı bu 10 genç oyuncuya gönderelim.