Galatasaray’ın hocası Mancini’nin Drogba’yı yedek kulübesine çektiğini görmek hepimiz için sürprizdi. Ligin devre arasında gönderileceği söylenen Riera ise tam tersine, ilk on birdeydi. Hemen bir not düşelim. Şu oyuncu neden oynuyor veya bu futbolcu niye yok diye sormak kimsenin hakkı değil. Onların durumunu teknik direktörden iyi bilen olamaz. Mancini belki de dört gün sonraki Real Madrid maçını ve Galatasaray’ın yoğun maç trafiğini düşündüğü için on birde değişiklik yapmıştır. Buna saygı duymamız gerekir.
Geçelim maça. Kartların havalarda uçuştuğu bir karşılaşma oldu. Roberto Carlos’un üçüncülük koltuğuna oturttuğu Sivasspor kapanmayarak oyunu biraz daha seyredilir hale getirdi. Galatasaray klasik bir Burak golüyle öne geçti. (100’ler kulübüne katılan Burak Yılmaz’ı kutluyoruz.) Herkes Galatasaray’ın rahatlamasını beklerken Dany’nın art arda gördüğü kırmızı kart ev sahibi takımın işini zora soktu. Chedjou’nun pozisyon hatası Sivasspor’a eşitliği sağlarken bu dakikadan sonra sahneye Melo-Selçuk ikilisi çıktı. Melo savunmadaki her gediği kapatırken Selçuk İnan’ın son haftalardaki o yorgun, bitkin görüntüsünü üzerinden attığını gözlemledik. Önce Selçuk’un penaltı golü geldi, ardından Sivasspor’un kırmızı kartı. Galatasaray devre arasında soyunma odasına derin bir nefes alarak gitti.
İkinci yarıda Galatasaray 10 kişi kalan Sivasspor karşısında daha baskılıydı Sarı - Kırmızılı takımın en iyileri Selçuk, Riera ve Melo’ydu. Hakem Halis Özkahya sarı ve kırmızı kartları kolay gösterdi. İlk penaltı kararında haklı, ikincisinde haksızdı. Hak edilen penaltıyı Selçuk ağlara gönderdi, hak edilmeyeni sonradan oyuna giren Drogba havaya dikti.