CHP kurultay delegelerini bekleyen görev - KEMAL ANADOL
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

CHP kurultay delegelerini bekleyen görev - KEMAL ANADOL

02.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

14 Mayıs 2023 milletvekili ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri siyasal yaşantımızda olağanüstü sonuçlar yaratmıştır. “Bu köprüden önce son çıkıştır ve yapılacak son seçimdir” gibi savlarla beklentisi alabildiğine yükseltilen seçmenler sonuçta büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. Kırgın, üzgün ve öfkeli seçmenlerin seçim sandığından ve CHP’den uzaklaşması ancak yeni bir atılımla giderilebilmiştir. “Değişim” ilkesi ile 4-5 Kasım 2023 günlerinde toplanan 38. CHP Kurultayı parti tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş, görevdeyken aday olan genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu kaybetmiş, yerine Özgür Özel seçilmiş, parti meclisi (PM) ile yüksek disiplin kurulu (YDK) üyeleri yenilenmiştir. Bu değişim partiye taze kan vermiş, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP birinci parti olmuştur.

Tek adam rejimine ve antidemokratik uygulamalara karşı çıkan seçmenlerin CHP’ye desteği devam etmiş ve siyasal konjonktürün de etkisi ile iktidara yürüyüş atılımı başlamıştır. Koltuğunu bırakmak istemeyen ve yenilgiden korkan iktidar hukuk dışı uygulamalara başlamış, cumhurbaşkanlığı için favori aday İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasını iptal etmiş sonra da şafak operasyonlarıyla onu ve ilçe belediye başkanlarını görevden almıştır.

Tutuklanan ama henüz iddianamesi bile hazırlanmayan belediye başkan ve kadrolarına sahip çıkan halk kitleleri “Hak, hukuk, adalet” diyerek alanlarda sesini yükseltmeye başlamıştır. CHP Genel Başkanı Özgür Özel yüksek bir performans göstererek gençliğin ve ezilen kitlelerin nabzını tutmayı başarmıştır.


MUTLAK BUTLAN SAVI

CHP’nin yürüyüşünü durdurmak için her yola başvuran iktidara can simidi atan da yine kendi içindeki kişiler olmuştur. Partiden çıkarılan eski Hatay Belediye başkanı ile üç kurultay delegesinin açtıkları davalar Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından birleştirilmiş ve 30 Haziran 2025 gününe ertelenmiştir. “Mutlak butlan” savı ile açılan davalar devam ederken, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunan kişilerin isteği üzerine de ayrı bir soruşturma başlatılmıştır.

Yukarıda özetlediğim gelişmeleri uzun yıllar CHP Genel Sekreterliği ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yapmış Önder Sav, eski CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, eski Adana Barosu Başkanı ve Adana Milletvekili Ziya Yergök ile hukuksal ve siyasal açıdan irdeledik. Öncelikle önemli bir durumu vurgulamak gerekir. Siyasal Partiler Yasası partilerin kongre ve kurultaylarını ayrıntılı biçimde düzenlemiş ve itirazları kesin sürelere bağlamıştır. Bu süreler “hak düşürücü” sürelerdir ve kullanılmadığı takdirde incelenmesi olası değildir. “Mutlak butlan” savı ise evrensel ve ulusal hukukta sözcüğün tam anlamıyla istisnadır.

İLK CELSEDE REDDEDİLMELİ

Burada yapılan işlemleri yok sayan bir hukuksuzluk söz konudur. Davacılar 38. CHP Kurultayı’nın iptali ile seçilmiş bulunan genel başkan, parti meclisi (PM) ve yüksek disiplin kurulu(YDK) üyelerinin görevden uzaklaştırılmaları ve 4-5 Kasım öncesi görevde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, PM ve YDK üyelerinin yerlerine iadesini istemektedirler. Bu kurultay iptal edileceğine göre, daha sonra genel başkanın çağrısıyla 6 Nisan 2025 günü toplanan 21. olağanüstü CHP kurultayı da geçersiz olacaktır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki “Mutlak butlan” kolayca başvurulacak bir istem değildir. Duyumlarla, gizli tanıklarla, belgesiz kanıtsız savlar geçerli olamaz. Kanımca ilk celsede reddedilmesi gerekir. Oysa mahkeme 5 numaralı ara kararında “Ankara C. Savcılığı’nın 2024/5366 soruşturma sayılı dosyasının son durumu itibarıyla celbine veya kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilip verilmediğinin bildirilmesine, karar örneğinin celbine, iddianame düzenlenmiş ise hangi mahkemede, hangi esasa numarası ile dava açıldığının bildirilmesinin istenmesine” denmektedir.

OLAĞANÜSTÜ SEÇİMLİ KURULTAY

Adı geçen soruşturma dosyasına başvuranları ifadeleri televizyon ekranlarında ve sosyal medyada çarşaf çarşaf yayımlanmaktadır. Hiçbir ciddiyeti olmayan belgesiz ve kanıtsız, salt parti içi çekişmeler ve suçlamalar mutlak butlan gibi ağır sonuç doğuracak bir kavramın öznesi olamaz. Mahkemenin ilk celsede reddetmesi gereken bir davayı, soruşturması tamamlanmamış bir dosyadaki beyanlara bağlamasını manidar buluyorum. İktidarın yargıyı alabildiğine siyasallaştırdığı ve muhalefete karşı sopa olarak kullandığı bir dönemde kuşku duymak en doğal hakkımızdır kanısındayım. Olası bir aleyhte karar sonucunun siyasal yaşamda ve CHP içinde fırtınalar yaratacağı gerçeğin ifadesidir. CHP karşıtlarına böylesi bir fırsat verilmemelidir.

Bu durumda ne yapmak gerekir? CHP, Cumhuriyeti kuran bir partidir. Dünyada ilk kez başarıya ulaşan antiemperyalist mücadeleyi utkuyla sonuçlandıran bir kutsal isyanın siyasal örgütüdür. Kuruluşundan bu yana çok sıkıntılar atlamış hatta 12 Eylül cuntası tarafından kapatılmıştır. Ama küllerinden doğmayı başarmış, siyasal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olmayı sürdürmüştür. Kimse CHP’den büyük değildir. Partinin gerçek sahipleri onu hiç bırakmayan seçmenleri ve örgütüdür. Örgüt partisini esenliğe çıkarmak, korumak ve kollamakla görevlidir. Dava konusu olan İstanbul il kongresinin seçtiği delegeler dışında tüm CHP kurultay delegeleri partilerine sahip çıkarak imzalarıyla tüzüğün 48/5. maddesine göre olağanüstü seçimli kurultay istemelidirler.

Toplumun heyecanını alanlara taşıyan ve iktidara yürüyen CHP’yi olası tehlikeden korumanın yolu bu kutsal görevdir.

KEMAL ANADOL

ESKİ CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025