İptal edilen diploma, üniversite ve hukuk - Prof. Dr. Tahsin Yeşildere
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

İptal edilen diploma, üniversite ve hukuk - Prof. Dr. Tahsin Yeşildere

26.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi, hukuki ve akademik bir tartışmadan ziyade siyasi bir gündemdir. Siyasi iktidar ve iktidara yakın medya ile üniversiteye müdahaleye, dekan ve rektör üzerinde baskı oluşturulmasına bir kez daha tanık olduk.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü’nün 35 yıl önceki işlemleri, o dönemin akademik ve yönetim koşullarını dikkate alarak araştırmadığı endişesi taşınmaktadır. O dönemin koşulları; yatay geçişin ilan şekli, iletişim araçları, o dönemin yasa ve yönetmeliklerine uygunluğu, fakültenin yatay geçiş özgürlüğü, yazışmaların o dönemki koşulları, fakültenin yetkileri ve denklik, uluslararasılaşma gibi kavramların o dönem aranmadığı, akademik özerkliğin az da olsa olduğudur.

Aslında diploma konusu gündeme ilk geldiğinde İÜ Rektörlüğü’nün ve YÖK’ün bu ilkeler üzerinden öğrenci lehine olumlu raporlar verdiğini biliyoruz. Bu gelişmeler siyasileri mutlu etmemiş ki o süreçten sonra giderek siyasi baskılar arttırılmış, dekan istifa etmek zorunda bırakılmıştır. Daha sonra medya üzerinden siyasi baskılar rektör ve çevresine yönelmiştir. Bu baskılar sonrası rektör, içinde hukukçu olmayan üç kişilik bir komisyon oluşturmuştur. İÜ Rektörlüğü internet sayfasında sonuç raporunu kamuoyu ile paylaşmıştır. Açıklanan raporda diploma iptaline neden olan ek bulgular ve de belgelerin savcılığa iletileceği açıklanmıştır. Ancak kamuoyundan gizlenen bulgu/ belgelerin yandaş medyaya sızdırılması da ayrı bir tartışma konusudur.

İstanbul Üniversitesi gibi köklü bir üniversitenin rektörü Prof. Dr. B. Zülfikar’ın ve atadığı komisyon üyelerinin aşağıdaki soruları yanıtlamaları, akademi ve hukuk açısından önemlidir.

- Rektör ve komisyon üyeleri, o dönemin dekanı, yatay geçiş komisyon üyeleri, yönetim kurulu üyeleri ile hatta sorumluluğu olan öğrenci işleri bürosunun o dönem çalışanları ile de akademik etik gereği görüşmeler yaptı mı? Görüşlerini aldı mı?

- O yıllarda (1989, 1990) yatay geçişleri etkileyecek yurtdışı üniversite tanınırlığı, diploma denkliği, uluslararasılaşma vb. konularda yasa ve yönetmeliklere dayalı bir belge var mı? Hangi yasa ve yönetmeliklere uygun olmadığı saptanarak yokluk ve açık hata kararı verildi?

- Ekrem İmamoğlu, Girne Amerikan Üniversitesi’nden İÜ İşletme Fakültesi, İngilizce Bölümü’ne yatay geçiş kriterlerine uygun olan belgelerini tüm kamuoyu ile paylaştı. Öğrenci İmamoğlu’nun başvurusunda, raporda açık/net olarak belirtilmeyen ama belgeleri ile ispatlanabilecek ne gibi yokluk ve açık hata vardır? İmamoğlu ile ilgili fakülte yatay geçiş komisyon kabulü, fakülte yönetim kurulu kararı ve öğrenci kabulü gibi belgeleri açıklanmalıdır. Yönetim kurulu kararlarındaki imza eksikliği (ki 7 üyenin 4’ü imzalamış diğerleri şerh koymamış) öğrenciyi bağlar mı? İdari hatanın öğrenciye rücu edilmesi hem bürokratik hem akademik hem de adalet açısından mümkün mü? 

- Basından edindiğimiz bilgiye göre yok hükmü ve açık hata olarak sunulan, bazı öğrenci isimlerinin üstünün çizilmesi, kontenjan artışı, not ortalaması polemiği ve öğrenci kütüklerine Girne Amerikan Üniversitesi yerine Doğu Akdeniz Üniversitesi yazılması vb. hatalar öğrenciden kaynaklanan hatalar mıdır? İdari bir hata mıdır? Öğrenci işleri şef ve memurlarının yaptığı bu hatalar öğrencileri bağlar mı? Kontenjan artışı, başvurup kaydını yaptırmadığı için kontenjanların eksik kalması sonucu yeniden ilan edilmesi, o dönem yasal olarak fakülte yönetim kurullarının yetkisi dahilinde değil miydi? Bunun aksini ispatlayacak belge var mıdır? 

- Bugün olduğu gibi o dönemde de yurtdışı ve yurtiçinde üniversiteye göre değişken olan not değerlendirmeleri dikkate alındı mı? Nasıl bir değerlendirme yapıldı? İmamoğlu’nun not ortalamasının ilana uygunluğu (transkriptinden) bilinmektedir. Aksi bir belge var mı? 

- 7 Ekim 2024 tarihli, rektör tarafından imzalanan 9 sayfalık bilgi notu sonrası ne değişti? Bir komisyon kurulup 18.03.2025 tarihli olumsuzluk içeren rapor üniversite yönetim kurulundan oy çokluğu ile nasıl geçirildi? 

- Rektörlük raporunda diplomalar “yokluk” ve “açık hata” gerekçelerine dayanarak iptal edildi. “Yokluk” ve “açık hata” ne demektir. Yokluk, belgenin hukuken hiç var olmamış sayılmasıdır. Açık hata, belgede fark edilebilecek kadar bariz, ciddi ve düzeltilemez bir hata olması durumudur. Bu tanımlamalara göre açık net olarak öğrenci İmamoğlu’nun başvuru belgelerinde, yatay geçiş komisyonu ve fakülte yönetim kurulu kabullerinde ve aldığı diplomasında yokluk ve açık hataları tek tek belgeleri ile açıklayabilir misiniz?

Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. İmamoğlu ile ilgili herhangi bir yasadışılık, usulsüzlük, yokluk ve açık hatanın öğrenci açısından oluşmadığı açık net olarak gözlenmektedir. (Bkz. 5). Ayrıca idari hukuk açısından da durumu değerlendiren idari hukuk hocaları iptal edilmesinin hukuken mümkün olamayacağını belirtmişlerdir (bkz. 6).

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün kamuoyuna duyurusunda diploma ile ilgili olarak belirttiği açık hata ve yokluk hükümleri ne yazık ki idareyi bağlamaktadır. Belirttiğiniz hatalar; kontenjan artışları, yabancı dil seviye tespitinin yapılmaması, bazı öğrencilerin üstünün çizilmesi, öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi yazılması, “üniversite yatay geçiş kayıtları yapılırken gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kayıt edilmiştir” vb. hatalar idari hatalardır. İmamoğlu’nun başvuru belgeleri, açıklanan kriterlere uygunluğu ve komisyon raporları doğrultusunda kabulünde ve 4 yıl aldığı eğitim-öğretim sonucu 1992 yılında aldığı çıkış belgesi ve 1995’teki diploması da dahil öğrenci açısından yokluk ve açık hata gözlenmemektedir.

Siyasi iktidarların her ne şekilde olursa olsun üniversite üzerinde uyguladığı baskılar, yasa ve yönetmeliklere aykırı talepleri kabul edilemez. İstanbul Üniversitesi rektör ve komisyon üyelerine sorduğum soruların açıklanmasını üniversitenin özgürlüğü, akademik özerklik açısından önemsemekteyim. İleride hukuki süreçte tamiri mümkün olmayan hasarları önlemek, üniversite ve öğrencilerin itibarını korumak adına objektif bağımsız değerlendirmenin yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır.

PROF. DR. TAHSİN YEŞİLDERE

ESKİ ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM ÜYELERİ DERNEĞİ BAŞKANI

Yazarın Son Yazıları

Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025
Efsanevi bir dönemin sonu - Doç. Dr. Hüner Tuncer

10 Kasım 1938 tarihi, tarihte hiç kuşkusuz bir dönüm noktasıdır! Bu tarihle birlikte Türkiye’de efsanevî bir dönem sona ermiştir. Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gözlerini her gün yeni bir masala, gerçekleşmesi olanaksız gibi görünen yeni bir düşe açan Türk ulusu, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının ayırdına varmaya başlayacaktır.

Devamını Oku
11.11.2025