Olaylar Ve Görüşler

Kırık bir çığlığın ardından - Tahsin ŞİMŞEK

16 Şubat 2023 Perşembe

Einstein, “Bilim, deneyimden gelir, deneyim de gözlemlere dayanır. Eğer gözlemler aynı sonucu veriyorsa bu bilimseldir” der. Ne var ki Erzincan’dan Gölcük’e, önümüzdeki onca gözlem ve deneyime karşın, belleğimizde o günlerden ne bir gözlemin tortusu kalmış ne de bir deneyimin izi!...

Depremler, neyi, nereyi yıkıyor? Prof. Dr. İlyas Yılmazer yıllardır bu sorunun yanıtını kısa ve kesin bir biçimde veriyor: denetimsiz yapıları, ovalardaki yerleşimleri. Kayalıklardakiler, yamaçlardakiler sapasağlam. Eski kentler niye hep bir yamaçta? Efes, Priene, Nysa; Aydın, Manisa, Bursa...

Evet, doğru, yalnızca bilimin ve doğanın doğrusu. Şili’nin, Japonya’nın doğrusu... Doğru yerde, doğru kentleşme, uygun yapılaşma... Örnek ortada; Kahramanmaraş’taki İnşaat Mühendisleri ve Mimarlar Odası binaları, Adıyaman’daki ODTÜ yapısı Kommagene Kültür Merkezi, Hatay’ın Erzin’i...

Evet, ne bilime sırt çevrilir ne doğaya. Yönetim erkini elinde tutanlar ve belediyelerdir yıkımın sorumlusu. Aymazlık diz boyu! Sorumlular, Celal Şengör, Övgün Ahmet Ercan, Naci Görür’lerden yararlanmayı hiç düşünmedi. Kahramanmaraş için hazırlanan AFAD raporu, “Ben bunlara inanmıyorum” diyen birilerince yok sayıldı. Hatay Havaalanı için hazırlanan ÇED raporu da!...

UNUTULMAMALI!

Peki, kimlere kulak verildi? Çadır, tuvalet, kefen üretemeyen AFAD ve Kızılay’a ve onların yetkililerine. Peki, kim onlar? AFAD’ın ilahiyatçı afet başkanı, yardımcısı eski Çubuk kaymakamı. Demek ki “kader planından” anlayana, Çubuk’taki linç girişimini örttüğü gibi, ölümlerin de üstünü örtecek olana gereksinim varmış!...

Muhalefete düşmanlıkta sınır tanımadıkları gibi, katkı sunan herkese öfkeliler. AHBAP’tan TMMOB’ye, hatta TTB’ye... O “İmar Barışı” hiç unutulmamalı. O, “Deprem ya da binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni” diyen fizik profesörü de!... Hepsi, coğrafyayı, felsefeyi, mantığı, sanat tarihini yok sayan bir eğitimin sonucu kuşkusuz. Böyle yetişenler, “Mesleklerin en güzeli insanlıktır” diyen Cengiz Bektaş’ı da anlamayacaklardır elbette.

Evet, yönetim erki ve AFAD, ne bu depremin boyutunu kavrayabildi ne de ilk günün yaşamsal önemini anlayabildi! Dahası ilk günle birlikte ikinci gün de heder edildi. Ne diyelim: “Görgülü kuşlar gördüğünü işler; görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler.”

HALK APTAL DEĞİL!

Evet, o ilk iki gün, bölgede ne madenciler vardı ne de askerler! Ah, o ben yaparım kibri!... Ah, o ihtilal korkusu!... Ah, o eleştiriye tahammülsüzlük! Buldukları tek çare, o “bant daraltma”. Eleştiriyi sıkboğaz etmekle kalmadılar, göçük altındakilerin “yardım çığlıkları”nı boğazlarına tıktılar! Şimdi sormanın tam vakti değil mi: O Avusturya, Fransa, İspanya, İsrail ekipleri, kilometrelerce ötelerden koşup gelmelerine karşın niye erkenden dönme gereği duydular? Kimden, neden, nelerden rahatsız oldular? Hem de yana yakıla!

İnanç sorgulaması yapacak değilim; ama şu soru da yanıt bekliyor: Şililiyi, Japon’u öldürmeyen Allah, niye hep Türk’ü öldürüyor? Ya da Afgan’ı, İranlıyı?... Allah tek değil mi? Eski TÜSİAD Başkanı Erol Birecik’in o uyarısı, hepimize: “Konuştuklarımızdan değil, sustuklarımızdan da sorumluyuz.”

Evet, her aydın ve yazar için, soluk almak, yargılamaktır. Baskıya ve yalana başkaldırmaktır. Yazmak ve konuşmak, isyandır. Bugünlerin özeti, yüzyıllar öncesinden, Antakyalı Publilius’tan: “Susma, aptalda bilgelik yerine geçer.” Görünen o ki, onca tehdide ve azara karşın, kenetlenmeyi bilen bu halk, hiç de aptal değil!

TAHSİN ŞİMŞEK

ŞAİR/YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları