Olaylar Ve Görüşler

Övünülmeyecek toplusözleşme - Şükrü KARAMAN

28 Ağustos 2021 Cumartesi

Yaklaşık 6.5 milyon memur ile memur emeklisi adına bağıtlanan toplusözleşmede yer alan zam oranları ileri sürüldüğü gibi hiç de yüksek değil. Memur, verilen maaş artışı karşısında şoke oldu.

Yetkili konfederasyon Memur-Sen ile hükümet arasında imzalanan sözleşme uyarınca memur ve memur emeklisinin maaşına 2022 yılının birinci 6 ayı için yüzde 5 artı enflasyon farkı, ikinci 6 ayı için yüzde 7 artı enflasyon farkı oranında artış yapılacak. 2023 yılının birinci 6 ayında yüzde 8 artı enflasyon farkı, ikinci 6 ayında yüzde 6 artı enflasyon farkı kadar zam yapılacak.

Oysa birlikte hareket eden Memur-Sen ile Türkiye Kamu-Sen maaşlara seyyanen 600 lira yansıtılmasının ardından 2022 yılında yüzde 17, 2023 yılında da yüzde 21 zam talep etmişti. KESK ise en düşük maaşın 6 bin 950 lira olmasını istemişti. Bağıtlanan sözleşme ile sendikaların talepleri karşılanmadı. Nerede seyyanen 600 liralık artış, nerede yüzde 21 zam?

‘BUGÜNE DEK VERİLMEMİŞ ORAN’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2023 yılının ikinci 6 ayı için verilecek yüzde 8 oranındaki zammı “bugüne dek verilmemiş oran” olarak niteledi. Kuşkusuz, yüzde 8 oranında zam verilmesinde 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimin etkisi var. Ancak Bakan Bilgin ile Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın vurguladığı gibi övünülecek sözleşme değil. Milyonlarca dar gelirli sefalet zammına mahkûm oldu. 

TÜİK’e göre enflasyon yüzde 19’u çoktan aştı. Yanına yaklaşılamayan gıda fiyatlarından ötürü daha da artacağı kesin. Böyle sürerse 2022 ve 2023 yıllarında hayat pahalılığı çekilmez bir hal alacak. Hal böyleyken memura ve emekliye önümüzdeki yıl öngörülen yüzde 9 enflasyon oranı kadar zam yapmak hiç övünülesi değil. “Bugüne kadar verilmemiş” demek de isabetli saptama değil. Hem öngörülen enflasyon oranları bugüne değin hiç gerçekleşmedi ve yüksek çıktı. Buna göre maaş ve aylıklarına zam yapılan, memur, işçi, emekli, esnaf ve çiftçi hep yitirdi. Sonradan enflasyon farkı ödense bile kayıplar karşılanamadı. 

Ayrıca 400 liralık sözleşme ikramiyesi için getirilen “yüzde 1” koşulu, üyesi olan sendikalar ve üyesi memurlar adına büyük ayrımcılık. Yani hizmet kolunda yüzde 1’i aşamayan memur sendikasına üye ve sendikasız 2 milyona yakın kamu çalışanı ikramiyeden yoksun kalacak. Memur-Sen’in üye sayısını artırmaya yönelik bu madde insan hakları ve toplusözleşmenin ruhuna aykırı. Nitekim Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) bu maddenin iptali için yargıya başvuracak. 

Sözleşme görüşmelerinin başında Bakan Vedat Bilgin’in 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personele ilişkin yaptığı açıklama ile hayli umutlanan kamu çalışanları, toplusözleşmenin sonuçlanmasıyla düş kırıklığı yaşadı. Çünkü ek gösterge yasasının çıkarılması ve sözleşmeli personelin kadroya alınması çalışmalarının sürdürüleceğini vurgulayan Bilgin, konuyu ucu açık bıraktı. Yani dağ fare doğurdu, umutlar başka bahara kaldı.

Sözleşmeden hoşnut olduğunu açıklayan Memur-Sen Genel Başkanı sanırım memurun tepkisinden habersiz. Hem birlikte hareket ettikleri Türkiye Kamu-Sen son görüşmeden niye masadan kalktı? 

Sonuçta, Memur-Sen yine yaptı yapacağını. Yitiren gariban memur ve memur emeklisi oldu.

ŞÜKRÜ KARAMAN

GAZETECİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları